İnsanların büyük çoğunluğu, hayran olacakları, karşısında boyun eğecekleri, onlara hükmedecek ve hatta bazen kötü davranacak bir otoriteye ihtiyaç duyarlar.
İnsan bir kez dini öğretilerin önüne koyduğu saçmalıkları hiç eleştirmeksizin kabul etme ve hatta aralarındaki çelişkileri görmezden gelme noktasına geldi mi, o insanın zekasının zayıflığına fazla şaşmamamız gerekir.
İnsanın geçmişi peşinden uysal bir köpek gibi gelse tamam! Ama biz insanların zamanla tedirgin bir kediye dönüşmesi olasılığı da var. Sırtı kabarık, durmadan arkasına bakan bir kedi..
Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,” demişti o.
Sonra da bana dönüp sormuştu:
- “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
Kişisel mutluluk peşinde koşmak, evrensel olarak herkesçe kabul edilmiş bir haktır. Oysa günümüzdeki toplumsal koşullar bireyin kendisini güçsüz hissetmesine yol açıyor.