Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sabah sabah babamdan offf kahramanımmmm
... Ciçeklerin en nazlısı Manolya Sevgilerin Kanatlisi Manolya Ben seni el sürmeden severim gözümlede severim Sen üzülme sakın solma mahsun olma Manolya Seni çok seven baban .
Ayşegül
Gözlerini gördünüz mü? Köy çocukları gibi bakıyordu... Kömür gibi... Öyle mahsun... Öyle fukara..
Reklam
Kurbağa ve akrep
Yüzemeyen bir hayvan olduğunun farkında olan akrep, bir gün nehrin öte yanına geçmek zorunda kalır. Ne yapacağını düşünürken kıyıda pinekleyen kurbağayı görür. Akrebin kendisine yanaştırığını fark eden kurbağa korkudan suya atlayıp uzaklaşmaya başlar. Akrep yalvaran bir ses tonuyla sorar: “Kurbağa kardeş; karşıya geçmem gerek. Beni sırtında taşır mısın?” Kurbağa büyüyen gözleriyle cevap verir. “Daha neler? Beni sokup öldürürsün!” “Olur mu?” der akrep. “O zaman ben de suya batar, boğulur, ölürüm”. Kurbağa biraz düşünür ve akrebe hak verir. Kıyıya çıkar, onu sırtına alır ve karşı yakaya doğru yüzmeye başlar. Yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu hızla soğumaktadır. Kolları, ayakları hissizleşir. Beraber dibini boylayacakları suya batarken son nefesinde sorar: “Hani sokmayacaktın akrep kardeş?” Akrep mahsun, mahçup, çaresiz cevap verir: “Ne yaparsın kurbağa kardeş; ben akrebim, huyum bu.”
Seviyordum! Aşkından ümit duyan ve saadetinden emin olanlara mahsun bir teslimiyet ile uyutulan, hayal içinde sallayan aşka kalbimi teslim etmiş idim.
Kader Sana Yakışmıyor
Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli Böyle mahsun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden,
yüzüm hiçbir tanrıyı tutmuyor sırtımda yusuf gömleği, elimde hüseyin öfkesi mahsun ve mazlum zebanımda elimdeki yaraya tütün basıyorum, henüz tütün yokken dünyada.
Sayfa 62 - Everest Yayınları -3.Baskı-Mayıs 2018
Reklam
bu aralar kendimle konuşuyorum, kimseyle konuşmadığım kadar. kaç tane 'ben' varmış içimde.. anne ben çocuk ben kadın ben güçlü ben bezgin ben biraz mahsun, biraz deli kaç tane ben? seviyoeum kendinle dertleşmeyi, kimse ben kadar tanımaz ki beni.. iyiliğimi güzelligimi mahremimi seviyorum bendeki benleri her biri yaşanmışlıklarımın eseri saç tellerimdeki aklar kadarsayın beni.
Ne kadar değişmişsin ben görmiyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmiyeliBöyle mahsun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi Baygın kokusuna anılarla beraber giden Böyle mahsun kederli değildin eskidenSevdiklerin vefasız mıydı bu kadar Ağlamaktan mı karadı gözlerin Bir zamanlar göz yaşını sevmezdin Şimdi neden yaşardı gözlerin Hasta mısın, yorgun musun nen var Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadarArzular vardır bilirsin anlatılamaz Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu Taptaze, ıpılık kar gibi beyaz Keder sana yakışmıyor gül biraz Arzular vardır bilirsin anlatılamaz. Victor Hugo
Bizde öyleyiz ama..!
Finlandiya'ya her gittiğimde bu ülke gözünde daha da büyüyor, insanları suskun, mahsun görünüşlü ve çalışkan...
Mahcup ol ,Mahsun ol ,kul ol ,yan yan kül ol lakin ümitsiz olma.
Reklam
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahsun resim, Haberin var mı? Görüşmecim yeşil soğan göndermiş, Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
Sayfa 14 - Metis Yayınları
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.