Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Hasan Ali Toptaş'a veda ettiğim bir kitap oldu Heba. Okuduğum altıncı kitabı, dilini de, üslubunu da iyi bilirim ancak zaman ilerledikçe eskisi gibi yazamadığını düşünüyorum. Heba'ya gelecek olursak kitap baştan sona kadar sanrılardan ibaret. Birkaç yerde "Tamam olayı kavradım, esas şimdi başlıyormuş." dedim ama yok nafile. Anlaşılmaz bir son, anlaşılmaz olaylar silsilesi diyebilirim özetle. Oysaki Gölgesizler isimli kitabı da sanrılardan ibaretti ama farklı bir tat, farklı bir haz veriyordu okura. Yakın yıllarda yayımlanan kitaplarındaki bu kekremsi tadın yazarın popülarite rüzgarına kapılmış olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum açıkçası. Öte yandan birçok kitabında babaya duyulan o öfke, özlem ve serzenişi bu kitabında da fazlasıyla hissettiriyor yazar. Altını çizdiğim çok fazla cümle de vardı, bu bağlamda Hasan Ali'nin tam biz söz ustası olduğunu söyleyebilirim. Uzun bir yolculuklarda verilen mola misali bu kitabı da Mahzuni Şerif'in Neden Suç Bizim? türküsünü ara ara dinleyerek okudum. Velhasıl, yazarı ilk okuyacak olanların bu kitaptan başlamamaları naçizane tavsiyem olacaktır.
Anadolu'yu Aydınlatanlar üzerine kısa bir inceleme
Lütfi Kaleli'yi Sivas olaylarını araştırırken tanımıştım. Kendisi ile tanışmak benim için iyi oldu diyebilirim.
Kitap Anadolu da yaşamış, katkı sağlamış insanların hayat öykülerini anlatmakta. Yazar Atatürk'ten başlayarak birçok insanın hayatından bahsediyor. Aziz Nesin, Dadaloğlu, Mevlana, Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel, İlhan Selçuk, Aşık Mahzuni Şerif, Rıfat Ilgaz, Nazım Hikmet ve daha birçok insanı içinde barındıran bir kitap. Tabii değindiği bazı siyasi konular olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Zaten siyasi olarak anlatılan şeylerin çoğu benim bildiğim şeylerdi ama kitapta yer alması anlatılanları pekiştirmesi açısından güzel olmuş. Bunları okursanız görebilirsiniz.
Anadolu'dan çok çok insan gelip geçmiş, okuyan araştıran her insan bunu bilir, farkında olur. Tabii bunları ezip geçmeye çalışan unutturmaya çalışanlar da olabilir. Kitapta bunları da görüyoruz ayrıca. Ne var ki ışığın zerresini bile görmek, zihnimizi kurcalamaya, farklılıklar yaratmaya yeter. Biz yeter ki görmek isteyelim. Işığın peşinden gidelim.
- - - - - -
Kafa Dergisi Sayı: 80 Mayıs 2021
Âşık Mahzuni Şerif
Ufuk açıcı, duygulandıran bir mayıs sayısıyla Kafa Dergi iyi ki tekrar okumaya başladım dediğim süreli yayınlardan oldu.
Özellikle Başar Başaran-Dansör, Aylin Balboa-Daha Ne Olsun Osman!, İsmail Saymaz-Kartol Sarması, Bedia Ceylan Güzelce-Mayıs’tan Hikaye, Zeki Kayahan Coşkun- Bir Dönemin Gazete Promosyonları, Zafer Algöz- Babaannem 100 Yaşında, Candaş Tolga Işık- Güvenmek Sevmekten Daha Zor, Akasya Türkmen- Fü-re-ya!, Nilay Örnek- İyi Şeyler Kafası ve son olarak Metin Uca’nın Moliere’le ilgili yazısı en sevdiklerimden oldu.
Âşık Mahzuni Şerif’in medyada olmayan fotoğraflarına ve kızı Derya Mahzuni ile torunu Yiğit Birkan Mahzuni’nin yazılarına yer vermiş dergi. Mahzuni’nin torununa yazdığı mektup çok duygusal ve güzeldi. Bir şairin evdeki otoriter baba dede eş rollerine rağmen hayatı bir çocuk kalbi sıcaklığıyla yaşadığını okumuş oldum.
Haziran 2021 sayısını şimdiden keyifle ve sabırsızlıkla bekliyorum.
- - - - - -
#kafadergi #kafabidünya #aşıkmahzunişerif #neokudum #dergi #süreliyayınlar #magazine #edebiyat #booksforlife
Gıda Teröristleri
Dünya'nın En NAMUSSUZU, Amerika KATİL KATİL...
youtube.com/watch?v=kSuAbU3...
Yıllar önce söylüyordu bunları üstad Aşık Mahzuni Şerif. Dile getiriyordu ne şeytan bir ülke olduklarını. Türk Milleti'ne akıllanın diyordu. İşte böyle zamanlarda çıkardı birdenbire Soner Yalçınlar. Yazardı bir kitap, olurdu adeta bir başkaldırı. Hem de
Seninle tanıştığıma çok memnun oldum Serbülent Başkomiserim. Ayyy pardon, Bülent Başkomiserim Aramızda kalsın da, kendisine Serbülent denmesine acayip sinir oluyor. Sadece can borcu olduğu emniyet amiri ona bu isimle hitap edebiliyor. Neyse, hemen bir #mahzuni açarım, gönlünü alırım onun ben. Bir de Maltepe sigarası aldım mı, tamamdır.
‘Bay Düdük’ (1958)
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir.
‘Bay Düdük’ (1958)
Ulaş Başar Gezgin
Aziz Nesin, halk öykücülüğü geleneğine yaslanan; güldürürken düşündürmeyi bilen bir gülmece ustası. Yıllar önce yazdığı yapıtlar, bugün yaşananlara da ışık tutuyor. Aziz Nesin öyküleri, 1950’lerde değil de, bugün yazılsa, yine aynı tatla okunacaktı/okunuyor. Öyküler,
Ya Star Tanrıça Uyanıyor
.
Neşet Ertaş ile büyümüş, Mahzuni Şerif'i sevmiş, Alevi deyisleriyle kendinden geçen bıyıkları yeni terlemiş Anadolu köylüsünün rockçı bir kıza tutulduğunu farzedelim. Bu türkülü baglamali Anadolu yiğidi, iki gün sonra Pentagram'ı birbirine bağlayıp dinlemezs, bende bir şey bilmiyorum.Ask bu haliyle müthiş değişimci,
Kafa Mayıs 2021
°
"Türkü söyleyememek beni çok üzüyordu. Canlı bir balığı tutun ve kumun üzerine atın o balık o denize nasıl bakıyorsa ben de türkülere öyle bakıyordum."
°
Aşık Mahzuni Şerif, "Çeşmi Siyahım", "Oy Bizim Eller", "Mevlam Gül Diyerek", "Dom Dom Kurşunu" ve "Mamudo" gibi türküleriyle tanınıyor. Aşık Mahzuni, 1972'de aşık geleneğinin en büyük temsilcilerinden Aşık Veysel Şatıroğlu'nu Sivas'ın Sivrialan köyünde ziyaret ettiğinde Aşık Veysel tarafından ayakta karşılandı.
Kafa dergisini bu ay inceleme fırsatım oldu ve çok farklı bilgiler öğrendim. Sevdiğim başlıkları görsellerde gösterdim dostlarım.
°
#book #kitap #bookstagram #kitapkurdu #books #instagram #photography #edebiyat #instagood #art #love #bookworm #reading #kitaplar #instabook #şiir #bookshelf #booklover #kitaptavsiyesi #read #yazar #söz #okudumbitti #kitapaşkı #kitapönerisi #new #newpost #dergi
Mahzuni Şerif bir türküsünde
"Aman yıkılası oy kula kulluk
Gelinler ağladı, türedi dulluk
Mahzuni der bütün sebep yoksulluk
Alamanya sana giden gelmiyor"
diyor. Fakir Baykurt Barış Çöreği" kitabında Almanya'ya giden işçilerin çocuklarının hikâyelerini anlatıyordu bu kitapta ise işçileri anlatıyor. Büyük umutlarla gyrbete gidenlerin yaşadığı kültür şoku, dil problemi, entegrasyon sıkıntıları farklı hikayelerle dile getirilmiş. Sadece gidenler değil geride kalanlar da unutulmamış.
