Abdülhak Hamit Tarhan
    Eyvâh! .. Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim o hâksâr kaldı,
Makber
Her yer karanlık pür-nûr o mevkî? .. Mağrib mi yoksa makber mi yâ Râb! Yâ hâbgâh-ı dilber mi yâ Râb, Rüyâ değil bu ayniyle vakî. Kabrin çiçekten bir türbe olmuş, Dönmüş o türbe bir haclegâhe, Bir haclegâhe dönmüşse türben Aç koynunu aç maşukânım ben. …… Sen öldün, ölüm güzel demektir, Ölsem yaraşır gamınla her gün.
Abdülhak Hamit Tarhan
Abdülhak Hamit Tarhan
Reklam
Her yer karanlık pür-nûr o mevkî? Mağrib mi yoksa makber mi Yâ Râb! Yâ hâbgâh-ı dilber mi Yâ Râb, Rüyâ değil bu ayniyle vakî.
Makber
Eyvâh!.. Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim o hâksâr kaldı, Bir kûşede târumâr kaldı. Bâkî o, enîs–i dilden eyvâh! Beyrût’ta bir mezâr kaldı.
Hicran
HİCRAN Bazen; hayat yorar insanı, Beklemek yorar, Düşlemek yorar, Affetmek yorar. İlle de ağlamak için,
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.