Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Reklam
Güller gibi meyl-i ibtisâm et, Dağ-ı dile çâre bul, merâm et! .. Bir tatlı bakışla, bir gülüşle Eyyâm-ı hayâtımı tamâm et! .. (....) Her yer karanlık pür-nûr o mevkî? .. Mağrib mi yoksa makber mi yâ Râb! Yâ hâbgâh-ı dilber mi yâ Râb, Rüyâ değil bu ayniyle vakî. (...) Sen öldün, ölüm güzel demektir, Ölsem yaraşır gamınla her gün.
Edison ise, ampulü bulurken 999 kere hata yaptığını artık bulamayacağını söyleyen yardımcılarına, “Hayır, 999 kere hata yapmadım, 999 yapılmayacak şeyi bularak 999 kere doğruya yaklaştım.” demeyip bininci denemesinde ampulü bulamasaydı, belki biz hâlâ, “Her yer karanlık, makber mi Ya Rab!” diyor olacaktık…
Reklam
Abdülhak Hâmid Tarhan
Her yer karanlık pür-nür o mevki Mağrib mi yoksa makber mi ya Rab (Her yer karanlık ama o mevki nur içinde; orası güneşin battığı yer mi yoksa mezarlık mı?)
Çaresizliği yenenler... Çaresizliği yenebilmiş insanlar gerçekten bir şeyler başarabilmişlerdir. Örneğin Victor Hugo yayın evlerinden kovulduğu için vazgeçip meşhur kitabı Sefiller’i çıkarmak yerine kendi sefil olabilirdi… Edison ise, ampulü bulurken 999 kere hata yaptığını artık bulamayacağını söyleyen yardımcılarına, “Hayır, 999 kere hata yapmadım, 999 yapılmayacak şeyi bularak 999 kere doğruya yaklaştım.” demeyip bininci denemesinde ampulü bulamasaydı, belki biz hâlâ, “Her yer karanlık, makber mi Ya Rab!” diyor olacaktık… Einstein aptal olduğu için(!) okuldan atıldı diye kendini Müslüm dinlemeye verseydi ne olacaktı? Dostoyevski bir dönem kürek mahkûmu olmasaydı belki “Suç ve Ceza”yı yazamayacaktı. Dünyaca ünlü en büyük müzisyenlerden olan Beethoven’in ise kulakları duymuyordu! Velhasılıkelam sorunlar, engeller yöreye, ülkeye mahsus değil, evrensel! Önemli olansa vazgeçmemek, mücadele etmek! Şimdi bu konuyu Behçet Necatigil’e ait bir mısrayla noktalamak da pek bir manidar olur. Ne demiş şair: “Ya çaresizsiniz ya da çare, sizsiniz...”
Çaresizliği yenenler…
Çaresizliği yenebilmiş insanlar gerçekten bir şeyler başarabilmişlerdir. Örneğin Victor Hugo yayın evlerinden kovulduğu için vazgeçip meşhur kitabı Sefiller’i çıkarmak yerine kendi sefil olabilirdi… Edison ise, ampulü bulurken 999 kere hata yaptığını artık bulamayacağını söyleyen yardımcılarına, “Hayır, 999 kere hata yapmadım, 999 yapılmayacak şeyi bularak 999 kere doğruya yaklaştım.” demeyip bininci denemesinde ampulü bulamasaydı, belki biz hâlâ, “Her yer karanlık, makber mi Ya Rab!” diyor olacaktık… Einstein aptal olduğu için(!) okuldan atıldı diye kendini Müslüm dinlemeye verseydi ne olacaktı? Dostoyevski bir dönem kürek mahkûmu olmasaydı belki “Suç ve Ceza”yı yazamayacaktı. Dünyaca ünlü en büyük müzisyenlerden olan Beethoven’in ise kulakları duymuyordu! Velhasılıkelam sorunlar, engeller yöreye, ülkeye mahsus değil, evrensel! Önemli olansa vazgeçmemek, mücadele etmek! Şimdi bu konuyu Behçet Necatigil’e ait bir mısrayla noktalamak da pek bir manidar olur. Ne demiş şair: “Ya çaresizsiniz ya da çare, sizsiniz...”
Sayfa 115 - Carpediem Kitap 1.BaskıKitabı okudu
Reklam
Deruhte Dergi’de ayın şiiri; Makber
“... Her yer karanlık pür-nûr o mevkî? .. Mağrib mi yoksa makber mi yâ Râb! Yâ hâbgâh-ı dilber mi yâ Râb, Rüyâ değil bu ayniyle vakî. ...”
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.