344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Ben binlerce arkadaşla dolu bir dünyada büyüdüm, hepsi her gün raflarında beni bekliyordu.” *SPOİ Serinin üçüncü kitabında suanda 200 sayfaya geldim. Şaşırtıcı gelecek ama bu kitabı suanlik pek sevemedim. Yazar biraz tekrarlama yapmaya başladı. Hatta bazı diyologlar bile tekrarlamaya başladı diyebilirim. Başta ana karakterimiz Aldriki
Toprağın Sonu
Toprağın SonuElise Kova · Yabancı · 20182,528 okunma
254 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
sırça fanus adını sıklıkla duyduğum, bunun üzerine yakın zamanda kütüphaneme eklenen ve en sevdiğim dizideki karakterin çok sevdiği bir kitap olduğunu öğrenmem üzerine okumayı öne aldığım bir kitap benim için. kitabı okuduğum her an kendimi farklı bir atmosfer içinde hissettim. kapağı açınca giriyorum ve kapattıktan sonra çıkıyorum gibiydi. kitabın yarı otobiyografik olduğunu aklıma getirdiğim her an Slyvia Plath adına çok kötü hissettim kendimi. Esther'in kendini hiçbir yere ait hissedememesi, sürekli içinde bulunduğu dalgınlık ve huzursuzluk beni okurken bile bu kadar etkilemişken yazarımız Slyvia kim bilir ne kadar güç bir yaşam sürmüş diye düşünmeden edemedim. tüm bunları göz önünde bulundurunca yazarın intiharına şaşırmak pek mümkün değil malesef. kitabın diline gelirsem gayet akıcıydı. beni zorlamadı ama bu değildir ki edebi bir anlatımı yoktu. pek çok alıntı ekledim zaten kitaptan, hepsi profilimde mevcut. son olarak puanlama kısmına gelirsem açıkçası bu kitaba ne puan vereceğimi bilemedim. çünkü daha önce okuduğum romanlardan farklı bir tarzı var gibi hissettim ve bu beni kararsız bıraktı. yarı otobiyografik olması da bunun cabası oldu. mektup, otobiyografi tarzı kitaplara puan vermek banan mantıklı gelmiyor. kitabın ana fikrine bayıldım. ve buna kendimce uygun bir sözle bitirmek istiyorum incelememi. bir gün herkesin sırça fanusundan kurtulması dileğiyle... tavsiyemdir, iyi okumalar <3
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,7bin okunma
Reklam
480 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir tık abartılıyor
*SPOİLER İÇEREBİLİR* Seneler önce okuyacak kitap önerisi istediğimde herkes bu kitabı önermişti. Polisiye severim diyerek okumuştum. Çok şaşırtacak, çok güzel bir kitap demişlerdi. Ama biraz hayal kırıklığına uğradım. İlk olarak, hatırladığım kadarıyla karakter çok soğuk. Polisiye romanların bir klişesi. Zeki dedektif her zaman soğuk ve karamsar bir karakterde olmak zorunda gibi. Hani aslında Polyanna'cılık oynayan, konuştukça gökkuşağı saçan bir karakter istemiyorum ama her dedektif karakterinin soğuk, karamsar olması ve ailesiyle diyaloglarının bile insanı hayattan soğutması... Ne bileyim yani, ben gerçek hayattan uzaklaşmak için kitap okurken bu karakterler gerçek hayatı iyice burnuma sokuyor. İkinci olarak, bu kadar abartılan bir polisiye romanının, hatta çoğu öneren kişiler tarafından "okuduğum en iyi polisiye romandı" denilen romanın sonunun biraz daha şaşırtmasını beklerdim. Elimizde birkaç seçenek vardı ve o seçeneklerden en tahmin ettiğim kişi suçlu çıktı. O kadar abartıldı ki, bayağı bir ters köşe beklerdim. Ama malesef çok da şaşırtmadı. "Bu muydu yani?" dedim kitap bitince. Yanlış anlamayın, kötü değil. Klasik bir polisiye romanı. Ama böyle aşırı inanılmaz, Sherlock dizisi tarzında bir senaryo beklemeyin.
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341,2bin okunma
250 syf.
3/10 puan verdi
Busefer olmamış
Öncelikle herkese ıyi okumalar Şafak güçlü benim yerli olarak okuduğum bir kaç yazardan biri ve her kitabında beni başka etkilemiştir özellikle korku kitapları arayışında olanlar için şiddetle tavsiye edrim özellikle kitaplarınım finallerindeki müthiş sonlar okuyanın ağzını açık bırakıyor Şimdi bu romana gelecek olursam belkide diğer kitaplarındaki başarısından dolayı büyük beklenti ile başladığım ama büyük bir hayal kırıklığı ile bitirdiğim bir romandı malesef bence yazarın en kötü kitabı baş karakter dahil kitaptaki hiç bir karaktere ısınamadım özellikle sezgin karakteri bana hiç inandırıcı gelmedi Ayrıca bazı yerlerde lanet olsun tarzı cümleler vardı ki bunlarda bence biraz yabancı kitap esinlenmesi idi Bunun haricinde tek diyeceğim yazarın külliyatına yakışmayan bir kitaptı
Dark Lord
Dark LordŞafak Güçlü · 034 okunma
296 syf.
6/10 puan verdi
XOXO - İnceleme
XOXO gençlik/aşk türünde bir roman. Booktuberlarda görüp kore kültürünü de sevdiğim için kitabı okumak istedim. Yazar
Axie Oh
Axie Oh
'unda okuduğum ilk ve muhtemelen son kitabı. Yazarımızın dili akıcı. Çok sevdiğim bir özelliği direk hikayeye başlamış olması. Yani 50-100 sayfa arası bir giriş bölümü yok. Kitabı açtığınız anda kitabın hikayesi
Xoxo
XoxoAxie Oh · Artemis Yayınları · 2022834 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitap birbirinden etkileyici üç hikayeden oluşuyor. Bu hikayeler: Bir delinin hatıra defteri, Palto ve Burun. Daha önce okuduğum hikayelerden farklı bir anlatım tarzı vardı. Hani bazen hayatta deriz ya böyle saçmalık olur mu diye. Valla Gogol bu kitabında bizim saçmalık dediklerimizi hayal gücü ve yaratıcılık ile çok güzel harmanlayıp okuyucuyu farklı bir dünyaya götürmeye başarmış. Şahsen şu hayatta bir tutam delilik iyidir. Kitabı okurken diyorum ki aklının sınırını aşan bu hikayeleri Gogol hangi psikoloji ile yazdı. Ama iyi ki de yazmış çünkü bize alışılmışın değil değişik olmanın büyüsünün de kötü bir şey olmadığını gösteriyor. Bu kitabı mutlaka okuyun. Dengeniz alt üst olacak. Kısaca hikayelerden bahsetmek istiyorum. Bir Delinin hatıra defteri Bir memur olan İvanoviç müdürünün kızına aşık olur. Malesef bu aşk onun aklı ile oynar. Hatta köpeklerin mektup yazdığını düşünür. Siz hiç bir köpeğin mektubunu okudunuz mu ? Palto Varlığıda yokluğuda bir olan adam Akaki Akakiyeviç çok cimridir. Bir gün bütün zorluklara rağmen bir poltaya sahip olur. Malesef bu palto onun sonunu getirir. Ölüm döşeğindeyken doktor onun cimriliğini göz önünde bulundurarak tabutunu meşeden değil çam ağacından yaptırın der. Ya siz paltonuz kayboldu diye bir hortalk oldunuz mu? Burun Bu hikaye, binbaşı Kovalev'in burnunu kaybetmesini anlatıyor. Açıkçası en beğendiğim hikaye buydu. İnsan burnu olmadan yaşar mı ? Burunsuz neye benzer. Binbaşı bir gün uyandığında burnunu yerinde bulur. Peki burnu niye ondan kaçıp devlet memuru bile olmuştur?
Bir Delinin Hatıra Defteri
Bir Delinin Hatıra DefteriNikolay Gogol · Antik Dünya Klasikleri · 201356bin okunma
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.