çık gel sonra gel birlikte ulusa seslenelim hacerü’l-esved’im benim uyuyalım sükunlu bir yer yanağında kesek yiyelim acıkınca korkaklaşınca şeytan taşlayalım ağladığımızda allah’ı anlayalım gel naz olur biricik, sana bayılmak az olur yani dedimdi ki bende bu felekle derdim bakidir ne müftü ne hekim çarem sakidir ne bir zorlamadır ne
Günler bir ilmek ve hayat bir çetiktir
Çetik bir kültürdür. Ben çetik adamıyım. Sen giyersin giymezsin beni ilgilendirmez ama ben çetik severim ayrıca düz renklisi bile olsa kendinizi anadolu beyi gibi hissediyosunuz... Çetik manifestom giriş Ayağını sıcak tut, başını serin, gönlünü ferah tut, düşünme derin....
Reklam
Manifestom
Bulutları rüzgara tutulmuş, parçalı bir gökyüzü müydü gözlerin, yoksa perdesi kapanmış oyunlar mı incitmişti kirpiğinin ucunda bekleyen gözyaşını… Buzlu gölde kalp yokuşunda, ellerinde içime yürüyen bir aşkın adımları vardı.. Zenb ile hemhal olan kader bizden yanaydı. Ben tüm hudutlarını aşıp yurdunu bulan, Mahrem çizgilerinde örtünen sırlarıyla
Hacker Manifestosu.
"Öğretecek bir şeyleri olan çok azı bizim öğrenmeye istekli öğrenciler olduğumuzu fark ettiler. Fakat bu insanlar çöldeki su damlacıkları gibiydi. Bu bizim dünyamız şimdi. Elektronların ve elektronik düğmelerin dünyası, bilgi aktarım hızının güzelliği. Fırsatçı oburlar tarafından yönetilmeseydi sudan ucuz olacak servisleri, zaten var olan bir sistemi, bedava kullandığımız için bizleri suçlu diye itham ediyorsunuz. Keşfediyoruz... Ve siz bize suçlu dediniz. Bilginin peşinden gidiyoruz. ve siz bize suçlu dediniz. Bizler derimizin rengi olmadan var olduk, milliyetsiz, hiçbir dine ait olmadan... Ve siz bize suçlu dediniz. Atom bombası ürettiniz, savaşlara girdiniz, cinayet işlediniz, hile yaptınız ve bize yalan söylediniz ve bunların bizim yararımıza olduğuna inanmamızı sağlamaya çalıştınız ve hala biz suçluyuz! Evet, ben bir suçluyum. Benim suçum merak etmek. Suçum insanları ne söyledikleri ve düşündükleri için yargılamak, nasıl göründüklerine göre değil. Suçum sizden daha akıllı olmam ki beni hiçbir zaman affetmeyeceksiniz. Ben bir hacker'ım ve bu benim manifestom. Bu bireyi durdurabilirsiniz fakat hepimizi durduramazsınız. Hepsinden öte, hepimiz birbirimizin aynısıyız. The Mentor(8 Ocak 1986)"
Sayfa 10 - KODLABKitabı okudu
Dünyaya gelmekle ölümün çağrısını kabul ettim, Nasıl düşerse bir damla yağmur toprağın davetine güvenip, Kendime bir yol seçtim, Manifestom şu oldu benim, Hakkını aramayanı dost bellemedim. Belki aşk nedir bilmeden kocayacağım yüreğim gücenecek, Lakin dünyayı terkettiğim zaman bunun lafı bile edilmeyecek.
KIRK BEYAZ
Sana ,sana bir telaş karaladım tam 16 sayfa ,hışır hışır ,titrek ve el yakan gittikce çürüyen manifestom işte şu sözlerle başlar Pas tutmuşsun, kirli bohem ve namalumsun O kadar çok hayattasın ki diğerlerinin yaşamını gasp ediyorsun Ki bu yaşamak denen çarpıntı sussuz bırakıyor çoğu zaman e ama yaşıyoruz, e ama kaçıyoruz, yüksünüyor ve aksıyoruz beyaz gömlekler giyiyor ,her şeye rağmen ölüyoruz Mütemadiyen birileri tarafından konuşuluyor, taşlanıyoruz. Ayıplanıyor, ötekileştiriliyor ve affalıyoruz Ne yazık ki irinlerimizi biliyoruz Bu pasakları düşünmeye korkuyor, ismarpoz geçiriyoruz. Haklıyız ve haklı olmak 21 . yüzyılın en ala çığlığıdır. Ama sen,bembeyazlık ama sen koşarak sen raşelerle, fevkal beşerle sen nasılsın böyle nasıl böylesin İp atlıyor ve her bahar 9 yaşından gün alıyorsun Kollarını sımsıkı açıyor ve aralıksız ve referanssız sarılıyorsun Uzağı göremiyor yakını şımartıyorsun Sabahı güneşi doğuruyor Allaha inanıyorsun Sen, başıma gelen sen ufka baktıran en hakiki beyazsın. Kalkarsın ve sırat köprüsünden geçmek nedir üzerine şiir yazarsın Mahmut Fanya Genç
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.