Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Roman, bir dizi farklı karakterin gözünden anlatılan karmaşık bir hikayeyi içerir. Manves City, bir şehir olarak kendine özgüdür ve her karakter bu şehrin bir parçasıdır. Kitap, farklı yaşam tarzlarına sahip insanların kesiştiği bir noktada geçerken, bu karakterlerin hayatlarını ve aralarındaki ilişkileri mercek altına alır. Latife Tekin, karakterlerini derinlemesine işler ve okuyucuları bu karmaşık dünyanın içine çeker.
Cinsiyet rolleri ve cinsiyet eşitsizliği de romanda önemli bir yer tutar. Maria gibi karakterler, geleneksel cinsiyet rollerine karşı çıkan güçlü kadın figürleri olarak karşımıza çıkar. Ayrıca, Manves City, sanayileşme ve modernitenin etkilerini inceler. Teknolojik gelişim ve sanayileşme süreçleri, karakterlerin yaşamlarını nasıl değiştirdiğini gözler önüne serer. Bu, modern dünyanın getirdiği zorlukları ve fırsatları anlamamıza yardımcı olur.
Okurken oldukça duygulandığım ve herkese tavsiye edeceğim bir kitap.
Yazarın hüzün, yoksulluk, doğa katliamı ile işlediği ve hayal gücünün bir kere daha olağanüstü olduğunu gösteren bir eser..
İsmi bilinmeyen (kadın olduğunu düşündüğüm) anlatıcı "asistan" ın yol hikayesi.. gittiği yollarda karşılaştığı yol arkadaşları; Tamsi. Sezer,karaca ,şoför Çaredar.. kitabı okumaya başlarken önce bağlantı kurmakta zorlanılsa bile bölümler ilerledikçe her şey birbirini çok güzel tamamlıyor.. kitabın son bölümünün Manves City eserindeki karakterlere bağlanması ise muhteşemdi bence..
Latife Tekin’i okumaya bu kitapla başlamak gerektiği aşikarken ben Sürüklenme ve Manves City ile başladım. Onlar da elbette muazzam kitaplardı fakat Latife Tekin’i tanımak için bu kitapla başlamak daha uygun olacaktır. Öncelikle eser, öyle bir nefeste okunacak kolaylıkta bir eser değil. Yazar, büyülü gerçekçi tavrıyla ele aldığı konuyu incelikle işlemiş. Kahramanların gerçekliği sizi ailelerinin içine çekip alıyor. Sanki bir sabah Dirmit ve ailesinin birlikte uyuduğu tek göz odada uyanıyorsunuz. Fakat söylemek istediğim asıl şey şu ki; bu eseri seven tüm arkadaşlar lütfen ama lütfen Nezaket Erden’in oynadığı tiyatro oyununa gitsin. Bakın gerçekten şiddetle tavsiye ediyorum. Bayılacağınıza çok ama çok eminim.
Manves City fabrika köşelerinde sürünen,köle gibi çalışmak zorunda bırakılan erice halkının alt tabakasının sorunlarını, çarpık ilişkilerini ve suç zincirlerini anlatıyor. Karakter olarak Ersel, Nergis, erselin kızı Eda,Bahal gibi bir çok karakter mevcut ve hepsinde insanı özelliklerin bir çoğu bulunuyor yalan, dürüstlük, yardımseverlik, ahlak ve ahlaksızlık. Bu kitap her şeyi apaçık ortaya seren bir şeyleri evirip çevirmeden anlatan net bir kitap ve bence çok net bir eleştiri kitabı aslında.
Çok beğendim kesinlikle okuyun kitabın tek problemi başta diline alışmanın biraz zor gelmesi onun dışında mükemmel.
Herkese iyi okumalar diliyorum.
Edebiyatımızın yaşayan değerli kadın kalemlerinden Latife Tekin 1983 yılında Sevgili Arsız Ölüm kitabıyla edebiyat sahnesine ilk kez çıktı. Ardından Berci Kristin Çöp Masalları (1984),Gece Dersleri (1986), Buzdan Kılıçlar (1989), Aşk İşaretleri (1995), '' Gümüşlük Akademisi''(öykü-1997), Ormanda Ölüm Yokmuş (2001), Sedat Semavi
Ülkenin hayali bir beldesinde yaşananlar, işsizlik,ele geçirilip yok edilen yeşillik alanlar,yoksulluk,sahipsizlik ve karamsar aşklar dile getirilmiş.
Latife Tekin’in yeni romanı Zamansız bir gelincik ile yılanbalığı arasında geçiyor. Birbirlerine aşık olan gelincik ile yılanbalığının arası beyaz elbiseli kadının gelişi ve gelinciğin mavi bir çantayı gölün için atmasıyla bozuluyor. Yılanbalığı gölün derinliklerine gidiyor. Zamansız Latife Tekin’in karantina günlerinde yazdığı, insanı romandaki gibi göle götürüyor. Okur sayfaları çevirdikçe doğa yaşamı, göl, hayvan ve insanın birbirine dönüşümü gibi konuları sorguluyor. Latife Tekin okurları yazarın diğer romanları Ormanda Ölüm Yokmuş ve Unutma Bahçesi’nde orman ve doğa yaşamını konu etmesine yabancı değildi. Bu romandan önce yayımlanan iki romanı Manves City ve Sürüklenme romanlarında ise çevre kirliliği, ekolojik felaketler konularını işliyordu. Bu roman da büyülü gerçekçilik akımının en güzel örneklerinden biri olmuş.
Ülkenin hayali bir bölgesinde , büyük şirketler, işçileri köle gibi çalışmakta, çevreyi kirletmekte, doğayı katletmektedir.5 yıldır hapiste olan Ersel kasabaya döner. Yuvası yıkılmış, üvey kızı kaybolmuştur. Bir yandan iş ve kalacak yer bulmaya çalışırken , bir yandan da bir dedektif gibi üvey kızını aramaktadır.Bir çok kişi kızının başına gelenleri bildiği halde saklar.Ersel kiminle dans ettiğinin farkında değildir. Gücü elinde tutunlar ona bir tuzak kurmaktadırlar ve maalesef bu tuzaktan kurtulamayacaktır.
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Her anlamda durup soluklanarak okunması gereken bir kitap Manves City.
Yanlış anlaşılmasın kitaba ait kendi görüşümden bahsetmiyorum, yazar ilk cümlesinden itibaren bunu istiyor okuyucudan. Anlatım biçiminin farklılığıyla da destekliyor. Durun soluklanın, akıp gitmeyin ‘ burada ne olup bitiyor?’ diye kendi kendinize sorun istiyor.
Latife Tekin’in okuduğum ikinci kitabı, konusu itibariyle ilgimi çekti. Günümüz kapitalist sisteminde alt düzeyde kalan insanların yaşamını güzel bir şekilde yansıtmış. Hikaye aralarında yazdığı günlük veya haber bülteni gibi yazıları kaliteli olmuş . Eksik olarak hikayeye giren bazı karakterler çok gereksiz ve hiçbir işe yaramıyor öyle girip çıkıyorlar hikayeye. Biraz da hikayeyi dikkatli okumazsanız çok kopabilirsiniz. İyi bir okur değilseniz bu kitabı okumanızı tavsiye etmiyorum. Yazarın Sevgili Arsız Ölüm kitabı bu kitaptan daha kaliteli onu okuyabilirsiniz severseniz bu kitap onun benzeri bunuma okursunuz .
Kentleşme özelinde duygusal çöküntüleri yanıstan bir kitap Manves City. Metaforik olarak bir şehrin kapıldığı hayallere, insanların hayal kırıklıklarını ekleyerek bir kent-insan çakışması gerçekleştiriyor. Kitabın kapağı muhteşem. Can Yayınları'nın hakkını vermek lazım. Latife Tekin, kırsala hakim bir yazar. Edebi değeri yüksek. Toplumsal bir sorunu ele alış biçimi gayet vurucuydu ama eksik kalan bazı duygular ve ana konudan uzaklaştıran bir his vardı sürekli takip ederken hikayeyi. Ayrıca sosyal medya ve yeni dijital kültüre adapte olduğunu gösteren cümleler çok sası durdu, belki beni uzaklaştıran durum bu oldu. Çağı yakalamak güzel ama yakalamak zorunda olduğunu düşündüğünü hissettim. Samimi gelmedi bana çok fazla. Bu konu harici oldukça doyurucu bir kitap. Latife Tekin sevenler zaten hemen edinmişlerdir.
Okuduğum ikinci kitabıydı, Manves City ve Sürüklenme resmen el ele tutuşan ama başlı başına ayrı hikayeler anlatan iki kitap aslında.
Latife Tekin’in dilinde büyülü bir şeyler var.
Bir taraftan, isimsiz bir anlatıcının gözünden bir sivil toplum örgütü gibi görünen Takviye isimli bir oluşumun hikayesini okuyoruz, diğer tarafta sürekli kaçıp giden bir Karaca, bilge ve gizemli bir arabacı, üzücü, güçlü, alışılmadık hikayeleri olan karakterle orda oraya sürükleniyoruz.
içten içe hissettiğim ama adını koyamadığım duygulara nihayet yakalandığım hissiyle okudum bazı cümleleri.
Latife Tekin okumaya devam!
• “Sahibinden kurtarılması gereken bir hikaye var ortada”
• “Sustum, ruhumdaki kamaşmayı, o nefes yanmasını sözler taşıyamaz”
• “Tüm insanlar bir araya gelip toplaşmak istiyor, bütün şehirler, kasabalar, köyler. Yolları daha da kısaltıp yaklaşmak, birleşmek istiyor, büyük ölüm şöleni için, mahşer arzusu! Hepimizde var o arzu, kıyamet arzusu!”
“Güle güle ilkbahar, bulutları koluna taktın gidiyorsun öyle mi?
Bir dilim kuru ekmeğe muhtaç çocuklar, çöp karıştıran analarının babalarının yolunu gözlerken söyle hadi, sen ne yaptın çiçekler açmaktan başka!?
Aklımızla oynanmasına göz yumup gidiyorsun demek ki, kuşlarını kelebeklerini de al git o vakit”
Okuduğum ilk Latife Tekin kitabıydı. İşçi sömürüsü, kadın istismarı, çaresizlik, fakirlik gibi koca koca konular, insanın ruhunu okşayan, akıp giden bir bir Türkçeyle ve merak uyandıran bir kurguyla çok güzel işlenmiş.
Tekin’in diğer kitaplarını da heyecanla okuyacağım.
Okumayı düşünen herkese gözü kapalı öneriyorum.
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın ilk başlarında çok sıkıcı ve karmaşık bir konusu vardı. Sıkıcı gelse de aslında ileri sayfalarda konu beni içine çekiyordu.. Kadın cinayetlerin sonu gelmediği yurdumuz da yazar net bir şekilde cinayetlere susarsak nasıl bir toplum olucağımızı, neler kaybediceğimizi anlatıyor. Adaletin olmadığı, doğruluğun önemsiz sayıldığı, kadınlara tecavüz eden sapıkların ceza değil soruşturma bile açılmadığı günlerde, bu kitabı okuyup nasıl bir pis memlekette yaşadığımı düşünmek üzdü beni açıkçası. Bu Dünya da kadın olmak ne zor işmiş...