Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocuklar... Tüm coğrafyalarda soluyorlar ...
Çocuklar gülüyordu, gülümsemeleri tuz gibiydi ama çabucak siliniyordu. Ve bombalar. Bu kez her şey için çok geçti. Sirenler. Radyodaki alarm sesleri. Hepsi çok gecikmişti. Dakikalar içinde, beton ve toprak yığınları oluştu. Sokaklar delinmiş damarlara döndü. Akan kanlar yolda kurumuştu ve cesetler selle sürüklenen kütükler, çalı çırpılar gibi oraya sıkışmıştı. Her biri yere yapışmıştı. Bir ruhlar paketi. Bu yazgı mıydı? Talihsizlik miydi?
“Hatırlayacak çok fazla an var ve bazen gerçekte kişiler olmadığımızı düşünüyorum.Belki sadece anlardan ibaretiz.Zayıflık anları,dayanıklılık anları. Kurtulma anları,her şeyden kurtulma.”
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
:D
Ben sadece gevezelik ederim. Aslında ne şiddet eğilimlisiyim ne de kötü niyetliyim. Ben sadece bir sonucum.
“Zaten ölmüş olan bir köpeği yaralayamazsınız.”
Sayfa 138Kitabı okudu
Hikayene sıkı sıkı sarılıyorum şimdiden ... :)
Bu, sürekli hayatta kalanlardan birinin hikâyesi; geride kalmak konusunda bir uzman...
Beni kurtaran şeylerden biri de oyalanmak. Bu aklımı başımda tutuyor. Zamanın uzunluğuna bağlı olarak dayanmama yardımcı oluyor.
Reklam
Nezaketi severiz :D Ama her konuda değil elbette:D
İŞTE KÜÇÜK BİR GERÇEK Öleceksiniz. Çoğu kimse bütün itirazlarıma rağmen bana inanmamakta inat etse de, bu konuyla ilgili dürüst ve neşeli davranmaya çalışıyorum. Bana güvenin lütfen. Gerçekten neşeli olabilirim. Dost canlısı olabilirim. Uyumlu olabilirim. Şefkatli olabilirim. Ama benden nazik olmamı istemeyin. Nezaketin benimle bir ilgisi yok.
Önce renkler. Sonra insanlar. Ben genellikle böyle görürüm. Ya da en azından böyle görmeye çalışırım.
“Dünya’nın bir fabrika gibi olduğunu hissediyorum.Tanrı’nın ışığının fabrikası ve biz orada sadece işçiyiz.”
“Neden beni ziyaret eden insanların hepsi şiddet eğilimli, kavgacı veya her ikisi birden oluyordu?”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.