Bir kitap incelemesi yazmak içeriğini özet geçmek veya olayı anlatmak değil, diye düşünerek kitabı okurkenki bana verdiği hissiyatı sizlerle gün gün ayırarak paylaşacağım.
0-100 ilk günümdü kahramanları, çevresini ve yeni dahil olduğum hayatı tanımaya başladım ve ulaşılmaz bir hayale kapıldım.
100-200 ikinci günümde bu ulaşılmaz hayalleri kahramanımla birlikte ulaşılabileceği hakkında karara vardım ve her nasılsa hayallerimizin peşinden sürüklenmeye başladık
200-300 hayallerimize kavuşmamız için daha çok çalışmak, hayallerimizin yanına muhteşem bir aşkın esiri olmak gibi bir hataya düştük ve aslına bakılırsa hayallerimize çok yakın olduğumuza karar verdik
300-400 öyleki hayallerimize çok yakın olduğumuzu düşünüyorduk ve bunun için daha çok çalışıyorduk ama bu öyle bir çalışmaydı ki dışardan hayat için değilde boş bir işle uğraşıyormuş gibi gözüküyordu ve sevdiğimizi bu sebeplerden dolayı kaybettik ve hatta hayallerimizi ise boş ve iğrenç bir ün hırsı olarak adlandırdık ve hayallerimizinde son bulduğuna karar verdik.
400-500 Son bir çabayla hayallerimizden ne kadar da iğrensek bi çaba gösterdik ve elimizde hiç bir şey olmamasına rağmen birden o kadar uğraştığımız şeyin hafifi çabayla olduğuna şahit olduk ama artık biz bu ünden bu servetten iğreniyorduk ve hatta bu çabalarımızı boş gören aşkımız ve sevgimiz bile bize cüretkar bir birliktelik öneriyordu ve biz biliyorduk eski halimizden hiç bir fark yoktu biz yine aynı bizdik değişen hiç bir şey yoktu ve artık aşkı ve sevgiyi istemiyorduk ve sonunda her şeyden vazgeçtik...
İyi okumalar.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,2bin okunma
Tavsiye eder miyim ,etmez miyim ??
İki gün öncesine kadar kessinlikle herkese tavsiye ederdim daha doğrusu okuyuculardan birinin kitapla ilgili yazdığı şu yorumu okuyana kadar:
"Ruth sana yazıklar olsun! halbuki Martin senin için ölümü dahi göze almıştı..."
"Sana da yazıklar olsun ey okur... Yazıklar olsun, nasıl hiç ettin kitabı
Martin Eden adlı romanda bir gemi işçisinin bir anlamda yaşamını ele alan London’un kendisi de Güney Pasifik’e 2 yıl süren bir yolculuğa çıkmıştır. Martin Eden romanını İş Bankası Kültür Yayınları’nın muhteşem çevirisiyle okudum. Kitapta geçen önemli olaylar,kitaplar,yazarlar,şiirlerile ilgili geniş bilgilendirmeler,dipnotlar mevcut. Kitabı bu
Büyük pencereden baktığımızda görüyoruz ki Jack London'ın bir derdi var. Yaşadığı çağın sorunlarını dibine kadar yaşayan ve bu sorunları kendine dert edinen bir yazar. Biraz da kavgacı. Kavgası olan yazarları severim.
Kavgalarını kendi üsluplarında anlatanları daha da severim.
London'ın romanlarında gördüğümüz kahramanların otobiyografik
Hayatını denizlerde geçirmiş bir işçi olan Martin Eden'in bir burjuva aileyle tanışmasıyla başlıyor her şey.Bu yakından görebildiği, hep merak ettiği yüksek zümre insanlar onun çok ilgisini çeker ve bu ailenin kızı olan Ruth'a aşkından dolayı onlar gibi olmak, onlar gibi konuşmak, yemek içmek ister.Bunu yapabilmek için de yazar olmayı tercih eder. Sayısız başarısız denemeden sonra çok ünlü bir yazar olur ama inandığı her şey altüst olmuştur artık.
Martin Eden için Jack London'un yarı otobiyografik eseri diyebiliriz.Yazar olma yolunda Martin Eden'in tutkuları, hırsı, inancı, başarısı, kayıpları, kazançları detaylıca işlenmiş.
Hepimizin bir hayat gayesi, inandığımız, sahip olmak istediğimiz değerleri var.Bu amaca ulaştıktan sonra aslında bu gayenin hiçbir anlamı olmadığını, bu kadar çabanın boşuna olduğunu görmek hepimizi Martin Eden gibi yaralayacaktır.
Bütün çabalarımızın, inançlarımız ve arzularımız dahilinde olması dileğiyle.
Keyifli okumalar
Martin EdenJack London · Alfa Yayıncılık · 201891,2bin okunma
Uzun klasik okumaktan bu zamana kadar hep korkmuştum, okuduğum ilk uzun klasik Martin Eden.
Bu zamana kadar neden okumamışım dediğim kitap. Akıcılığıyla ve merak uyandırıcılığıyla; Martin’in o yokluktaki hayatından bir çok şeyi, uykusunu bile, feda ederek kazandığı o güçlü hayatı okumaktan büyük zevk aldığım bi kitaptı. Martin o çaresizlikte, yoklukta ve imkansızlıkta büyük hırsı ve kendine olan inancı, güveni sayesinde Ruth için hayalini kurduğu o üne ve zenginliğe kavuşmak için sürekli okudu ve çalıştı. Tek amacı daha çok bilgi daha çok kitaptı. Nihayet hayallerine ulaştı ama ünlendikçe hayattan aldığı zevk ters orantılı şekilde azaldı. En sonunda kaçınılmaz sona ulaştı:(
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,2bin okunma
Bu kitaba başlamam için beni psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakan kuzenlerime teşekkürü borç bilirim :D :D (
Bilal Günaydınhttps://1000kitap.com/GnydnSerhat ) Kitabı okuduğuma pişman değilim. Eden Reisin hırsı ve gelişimi çok iyiydi. ve bence kitabın en önemli kısmı alt metinleriydi. Sınıf çatışmasını görmek beni
Benim romanlara başlama serüvenimin ilk adımı bu kitap ile olmuştu. Benim için yeri çok farklıdır.
Jack London sen nesin be! Dedirten bir eser kesinlikle.
Romanın içerisindeki karakterler, olay örgüleri, içerdiği düşünce, toplumsal ve sınıfsal farklılıklar büyüleyici bir şekilde işlenmiş. Ayrıca bu kitap Jack London`ın hayatından kesitler içeren otobiyografik bir eserdir ki Martin Eden, işi gereği, kişiliği gereği Jack London`a fazlasıyla benzemektedir.
Hikaye, Martin'in Ruth adındaki bir kıza aşkı uğruna eğitimsiz genç bir denizciden başarılı, bilgili, şöhretli bir yazar olma mücadelesini anlatıyor.
Martin mücadelesi sırasında çok fazla engelle karşılaşıyor. Güvendiği insanları tek tek yitiriyor kendine olan güvenini kaybetmeye başlıyor ama aşkı, mücadele hırsı, yeni tanıştığı insanlar onun kendi güvenine olan fitili tekrar tekrar ateşliyor. Ve bu yolda sonuna kadar mücadele ediyor.
Ben
Jack London`dan çok fazla eser okudum. Ancak, bütün eserlerine rağmen,
Evet..sonunda yazabiliyorum bu incelemeyi. Kitabı Jack London’ın okuduğum ilk kitabı olan Martin Eden’i okuduktan sonra okudum, onu gerçekten güzel bulmuştum ve London’u tanımaya yönelik istek içimde artmıştı. Neyse Beyaz Diş’e başlarkan aklından şu düşünce geçmişti: Evet Bay Eden ile kendini içselleştirebildin ama bu bir hayvan için olabilecek mi
Martin Eden Jack London'ın yarı otobiyografik romanı. Romanda geçen yerler, olaylar, kişiler bazen değiştirilmiş haliyle bazen de olduğu gibi aktarılmış. Romanı aslından çeviren Levent Cinemre, romanın sonuna koymuş olduğu notlarla onları ilişkilendirmemizde yardımcı oluyor.
Yabani bir denizciyken kendi imkanları, hırsı, bitmeyen inancı ile yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşan bu gencin yaşadıklarını okumak bende farklı duygulara yol açtı. Onun için bazen üzüldüm, bazen onunla kızdım, bazen onunla sevindim ama benim için okunması çok çok zevkli bir romandı. Siyaset, sınıf farkları gibi birçok konuyu da içinde barındıran bu romanı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,2bin okunma
Yazarın daha önce birkaç kitabını okumuştum ama bu okuduklarım arasında en iyisiydi diyebilirim. Kitap yarı otobiyografik roman. Martin Eden' karakterine kendi karakterini yansıttığı çok bariz. Zaten okuyunca da hak vereceksiniz. Kitabı normalde 2 güne bitirirdim. Neden 2 gün? Çünkü konusu çok sürükleyiciydi. Bir çırpıda bitir beni diyen
Müthiş bir eser, müthiş bir klasik ve müthiş bir karakter; Martin Eden.!!
Kendisinden öğrendiklerim en fazla olan karakter oldu Martin. Her kitaptan bir şeyler öğrenmezsiniz ya da her karakter sizi etkilemez ama Martin Eden size başından sonuna kadar bir hayat dersi verecek. Bilginin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor eser bizlere, kültürün,
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Martin Eden küçüklükten beri hayat mücadelesi vermeye çalışan bir adamdı. 11 yaşında kendinden 2 yaş büyük bir çocuktan dayak yemiş. Her gün tekrar tekrar kavga etmiş. Dayak yemiş. Tekrar gitmiş. Dayak yemiş. Tekrar gitmiş. Pes etmek nedir bilmeyen bu adamın pes etmeme arzusu, hırsı her zaman devam etmiştir. 20