Spoiler içerir.*
Tarihi ilginç kılan en büyük etkenlerden birisi de, hiç şüphesiz, ülkelerine sonsuz sadıklıkları ile bilinen casuslardır. Bugün, Birinci Dünya Savaşı’nın en ünlü casusu hakkında konuşacağım: Mata Hari’den. Tek sorun, kendisinin ülkesini satmış olmasıydı. Halbuki, ne Almanya kendi vatanıydı ne de kendisi tamı tamına casustu.
Bu bir şaka olmalı… Mata Hari gerçekten de çok yanlış zamanda doğmuş. Ama önceki alıntılarımdan birinde söylediğim gibi; şimdi doğsa ne fark eder ki?
Kadınlar hemen hemen her dönemde erkeklerden çok daha tabiri caizse ezik görülmüştür. Kitabın son cümlesinde olduğu gibi deliller bir kediyi bile mahkum etmeye yetmezdi, ama o bir kadın ve o kadın
"Yanlış bir devirde doğmuş bir kadınım ben,hiçbir şey düzeltmez bunu. Gelecekte de hatırlanacak mıyım bilmiyorum. Şayet hatirlanirsam mağdur bir kadın olarak değil, cesur adımlar atmış ve ödemesi gereken bedeli korkmadan Ödemiş biri olarak görülmek istiyorum." Kendisinden böyle bahsediyor 'Mata Hari'
Hepimiz kendi yaşamımızın,gecmisimizin doğru ya da yanlış kabul ettiğimiz yasaların tutsağıyız. Mata Hari yaşadığı dönem boyunca özgür bir kadın olarak yola devam etmek istedi.
Içine düştüğü bir yanlış vardı. nacizane yorumum bundan yana olacak. Adaletin var olduğuna inandı o da. Söz konusu özgür olmaksa hangimiz için adalet sağlandı ki. Hangi yasa,kanun özgür olma fikrimizi ve zikrimizi destekledi ki. Dönem farketmez. Her zaman öyleydi.
Mata Hari' nin ölüme mahkum edilmesinin ve idam edilmesinin en büyük sorumlusu olan savcı bir gazeteciye davanın tamamının tahminlere, tümdengelimlere ve varsayimlara dayandığını söylemiş, sözlerini şu cümleyle bitirmiş:
"Aramızda kalsın ama elimizdeki deliller o kadar yetersizdi ki bir kedi yi bile mahkûm etmemize yetmezdi."
İnsan hayatı işte yasalar önünde de bu kadar basit...Adalet diye diye ölüme giden nice Mata Hari' lere yine de selam olsun!
CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165,8bin okunma
Mata Hari. Uzak Doğu egzotik dans sanatlarını kendince süsleyerek, onları cinselliği vurgulayan bir hale getirerek daha önce teşebnüs edilmemil bir girişimle müthiş sonuçlar elde eden; tek amacının özgür bir kadın olarak yaşamak olduğunu savunan ve bununla birlikte üne ve paraya, şöhretin göz kamaştırıcılığına doyamayan bir kadın.
Hayat hiç de
1876'da Mata Hari doğdu.
1917'de ölüme mahkum oldu.
Dünyanın en çok arzulanan casusu, kurşuna dizme mangasına
veda öpücükleri gönderdi.
On iki askerden sekizi, atışı ıskaladı.
Herkesçe bilinen Rus casus Mata Hari'nin aslında Rus değil de Hollandalı olduğunu öğrenmek...Hatta kendi iddiasına göre casus hiç değilmiş!!!!!
Refah içinde doğup büyüdüğü halde bulunduğu ortamın kalıplarına sığamayan Margaretha (Mata Hari) kurtuluş olarak önce evliliği seçiyor. Yaptığı evlilikte aradığı özgürlük ve mutluluğu bulamayınca şansını Fransa'ya giderek dansçı olmakta deniyor. Bu arada hayatına çok sayıda erkek ve ünlü sevgililer giriyor. Almanya ve Fransa arasında savaş başlaması sonucunda kendisini olayların içinde casus olarak buluyor. Suçsuz olduğunu defalarca söylese de, ne suçlu olduğu ne de olmadığı ispatlanamaz. Neticede Paris'te kurşuna dizilmek şartıyla ölüme mahkum edilir.
' Mata Hari'nin yaşamını merak ediyorum'
diyen okurlara tavsiye edilir...
CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165,8bin okunma
Açıksası beklediğim gibi yüzeysel bir kitap çıktı, zaten fazlası da olamazdı. Kitabın ismi bana göre yanlış (haliyle serinin diğer kitaplarının isimlerinin de yanlış olduğu varsayımını çıkarıyorum, sonuçta her komutan veya konuşma tarihi değiştirmedi. Kaldı ki neyin tarihi bu, bu da önemli.) çünkü bu kitapta bahsedilen kadınların hepsinin tarihi