Gözlerinle ördün gönlüme hasret ağlarını Ne ben çözebildim, ne sen çözdün sırlarını Olurda bir gün okursan bu şiirden sancılarımı Pırıl pırıl gözlerine düşerse gözlerim, merak etme Merak etme sevgilim, sana en güzel rüyalarla gelirim Söylemiştim daha önce sağlam kaleler içerisinde değilim Çekseler gelir, itseler düşerim aslında biliyor musun?
İsterim ki senin gözlerinden göreyim hayatı
Yeşili, maviyi, gök kubbeyi ve en çokta kendimi Sahi beni görüyor musun sevgili? Artık yokuşları çıkamıyorum Bu dermansızlığın yaşımla yok bir ilgisi biliyorum Ne olur beni anla, damla damla tükeniyorum Seni başkalarının mısralarında okurum diye çok korkuyorum Ah benim canım, iki gözüm, olmasa da tahtın, sultanımsın
~Fatih Buhara Benzek
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Nâzım Hikmet
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin Sitare
Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım
...