Vicdanımız, bizim de acı çekmeye başladığımız noktaya varıncaya kadar diğerlerinin maruz kaldığı sıkıntıları umursamaz. İstisnasız tüm durumlarda, bu bizi de rahatsız etmeye başlayana kadar, diğer kişinin acısına kayıtsız kalırız.
Var mıdır dünyada günah işlemeyen, söyle;
Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrım, ne farkın kalır benden, söyle..
Ömer Hayyam
Bir namus cinayetinin anlatıldığı hikaye. Kitabın en başından kimin öleceği, cinayeti kimin işleyeceği belli. Burada en başından belli olması hikayeyi götürmemiş aksine daha da canlandırmış. Toplumsal gerçeklere değinilmiş. Namus adı altında insanların ne kadar değişebileceği, işlenecek bir cinayetin bilindiği halde insanların sessiz kalması. Körelmiş zihinlerle, çıkar ilişkileriyle dolu bir yaşam. Yine insan olmanın kolay, insan kalmanın zor olduğunu anlıyoruz.
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,1bin okunma
Bir tane dürtü dışında başka şeylerden kaynaklanan büyük ya da küçük, iyi ya da kötü, hiçbir eylem yok. O da insanın keni ruhunu yatıştırıp tatmin etme dürtüsü.
İnsanın ideallerini yükseltmek adına kendinden memnuniyetini de yükselterek öğrenmeye kalkışması ve doğru yönlerde yapılan eğitim, etkilenme, öğrenim paha biçilemezdir.
İnsan beyni öyle yapılandırılmıştır ki ne olursa olsun, hiçbir şey oluşturamaz. Yalnız dışarıdan sağlanan materyali kullanabilir. Sadece bir makinedir ve otomatik olarak çalışır, irade gücüyle değil. Kendi üzerinde yetkisi yoktur, sahibinin onun üzerinde yetkisi yoktur.