Gayretimizin gayesi düzenli ve sebat gerektiren bir dikkat göstermeye çabalamak olmalıdır. İrademize hakim olmayı güçlendirmenin yolu ise kendimize günlük vazifeler belirlemekten geçer. Bu sayede günde birkaç saat sarf edilen çabayı alışkanlık haline getirmekle nerelere ulaşabileceğimizi tahmin bile edemezsiniz.
Gerçek ve verimli çalışma enerjisi az ama düzenli olan eforla mümkündür. Böyle değilse muhtemelen tembel işidir. Düzenli çalışma, tek hedefe yönelik olmayı gerektirir. Çünkü irade, gösterilen çabanın çokluğundan ziyade tek amaca yönelik olmasıyla kendini belli eder.
Kötüler senin çocuklarını avlamak savaşı veriyorlarsa, harp hileden ibarettir. Sen de onları avcının kucağına vermemek için savaşacaksın. Kötülüklere itilmiş insanları, kurtuluşları için avlamak fazilet noktasıdır. Müslümanın vazifesi kendisini kurtarmakla tükenmez ki. Aynadarlık da yapacaksın. Aldığını âleme yansıtacaksın. Yansıtacaksın ki karanlık gönüllere ışık düşsün.
Kurtuluş için insanların İslam’ı hayatlarına uygulaması şarttı. Kur’an caddesinden yürüyenlerin, en amansız dalgalarıyla kuduran okyanusların azgın sularında bile selamet yollarını bulacağı bir gerçekti.
İnsanlar yanlış biriyle evlendiklerini düşünerek boşansalar da evlenecek doğru insanı aramaya devam ediyor ve bulduklarında yeniden evleniyorlar. Öyle görünüyor ki insanlar var olduğu sürece evlilik de var olmaya devam edecek.
Sevgi imanın nabzıdır, nefret imanın kabzıdır. Sevgi imanın gizidir, manevi canlılığın izidir. Ondan sebep sevmek nebevi bir tarz, belki sünnet, belki farz.