Yalçın Küçük bir zamanlar (kendisi de "eski solcu" ve "nasyonal-sosyalist" olmadan önce) böyle şeyler yazıyordu:
"... Beş: Fransa'da yayınlanan Le Canard Gazetesi'nin Boşnak olduğunu yazdığı şimdiki müsteşar Öymen, amcası oğlu Altan Öymen örneği Bonn'a yakındır, ancak kişiliksizliğini kanıtlamış bulunuyor.
Solcu olduğu için bir yıl dışişlerine alınmayan Onur Öymen, Bonn'da Mehmet Ağar'ın bir polisi olarak çalışmıştır. Altı : Onur Öymen-Erdal İnönü ikilisinin yönetimindeki dışişleri, Washington'un direktifine uygun bir biçimde Dublin Çizgisi'ni yeniden Türk dışpolitikası yaptılar." (s. 44)
"... Devam ediyorum; tek tek hepsinin sicilini tutuyorum. Türk devleti'nin bana bu kadar kızmasının asıl nedeni bu radadır; bunları, Türk Devleti'nin beni izlemesinden daha disiplinli takip ediyorum. Bir: Madam [Tansu Çiller], bir darbeyle koltuğuna oturduğu zaman, Bonn Büyükelçisi Onur Öymen'i Trt başı yapmak istedi, bildiğinden değil, gizli sesler kulağına okumuştur; ancak bir yerde engellendi. Fransa'daki Le Canard gazetesinin Boşnak olduğunu yazdığı eski solcu Öymen, Türkiye'deki en hain diplomatlardan daha hain bir çizgi izledi; islamcı örgütlenmenin yanında Türkiyeli esnafların da ırkçı yapılarda toplanması programını başlattı. Şimdi Avrupa'daki diplomatların zamanı esnaf örgütlerinde veya Erbakancı ya da Türkeşçi camilerde geçiyor; büyük bir paradoks da burada yatıyor. Bu paradoks sayesinde, eski solcu Boşnak Öymen, Trt'den daha önemli bir yere, dışişleri diplomasisininin başına getiriliyor; nasyonal sosyalist bir diplomattır." (s. 111)