"Oh, please. Your giant head is getting too big for this forest. Pretty soon, you're going to get stuck trying to walk between two tress. And then, I'll have to rescue you." I give him a weary look. "Again."
I never thought about it before, but I'm proud to be human. We're ever so flawed. We're frail, confused, violent, and we struggle with so many issues. But all in all, I'm proud to be a Daughter of Man.
Bizim ilişkimiz alışıldık anne-kız ilişkilerinden biraz farklıydı. Ona karşı hisstemem gereken gül pembesi duygulara kapkara lekeler ve grinin tonları karışmıştı.
Sakın kendini, maskeyi takma,
kalabalığa karışma! (0, italik, kalabalığa karışma ... )
Kalabalıktaki insanlar, ruhlarını karıştırıp kukla oynatıyorlar gökte.
Aydınlık bir mesafeden, rüzgâr gibi biri geliyor.
(Rüzgâr gibi gelmiyor.
Yani zarf değil. Kendisi rüzgâr gibi.
Duruşu, bakışı, her şeyiyle... )
Dağıtıyor kalabalığı, kuşları, balıkları,
ateş toplarını, kanatlı cüceyi,
yahut cüce meleği...
Senin kalbinde de,
iyi yürekli bir horoz ortaya çıkıyor, doğuyor
içine...
Masal gibi bir fal işte!