Şu hususu özellikle vurgulamak isteriz: İslamî ilimlerin her şubesi ve dahi akâid ile kelâm ilmi kadınların da bilmesi, öğrenmesi gereken bir ilimdir. Hele hele günümüz bâtıl cereyanlarının günden güne şiddetlendiği bir ahvâlde akîde bilgisinden mahrum bir kimsenin mevcut bulunması, tabiri caizse tehlikeye davet çıkarmaktır.
İsrå diye bir hadisenin gerçekleştiğinde herhangi bir ihtilaf olmasa da ne yazık ki Peygamber (s.a.v.) 'in götürüldüğü Mescid-i Aksa'nın, bugün Filistin sınırlarındaki Beytü'l Makdis olup olmadığı son dönemde tartışmaya açılmıştır. Mesela Mustafa Öztürk Kur'an mealinde ilgili ayetin izahı için düştüğü dipnotta, "Bu ayette geçen Mescid-i Aksa tabiri genellikle Kudüs'teki Beyt-i Makdis'le ilişkilendirilir. Ancak erken dönem siyer kaynaklarına göre bu mescidin bulunduğu yer Kudüs değil, Mekke ile Taif arasında, Mekke'ye dokuz mil uzaklıkta bulunan Cirane mevkiidir. " şeklinde bilgi paylaşmakta ve bu aktarımın referansı olarak Vakıdî'nin (ö. 207/823) Meğâzî eserini kullanmaktadır. Öncelikle Vâkıdî'nin eserinde bu maksatla sarf edilmiş bir ifadenin bulunmadığını beyan etmek gerekmektedir. Väkıdi, zikri geçen Cirane mevkiinde, Hz. Peygamber (s.a.v.) 'in hayatta iken burada namaz kılması hatırasına istinaden vefatından sonra Mescid-i Aksa ismiyle bir mescid inşa edildiğini söylemektedir.
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
Camdan ve Kardan Kızlar ~ Melissa Bashardoust "O anda onu seviyorlar mıydı? Artık en iyi ve tek seçenekleri olduğu için, onu tam anlamıyla kabul edecekler miydi? Onu krallıklarının bir iş savaşla yerle bir olmasını engelleyen kraliçe olarak mı hatırlayacaklardı? Yoksa orada onun yerine Lynet'in olması gerektiğini mi
Camdan ve Kardan Kızlar
Camdan ve Kardan KızlarMelissa Bashardoust · Martı Yayınları · 202374 okunma
Mi'rac hadisesi bağlamında tartışmalı alt konulardan birisi de mi'racta Hz. Peygamber (s.a.v.) 'in Cenab-ı Hakkın cemali ile müşerref olup-olmadığı, ru'yetin gerçekleşip-gerçekleşmediği meselesidir. Bu meselenin iki veçhesi mevcuttur. İlki Cenab-1 Hakkın görülmesinin mümkünlüğü ikincisi ise mi'rac rivayetlerinin ru'yetin gerçekleştiği yönündeki delâleti. Cenab-ı Hakkın görülmesi meselesi Ehl-i sünnet itikad imamlarının ihtimam gösterdikleri hassas meselelerden birisidir. Hemen bütün akäid metinlerinde bu esası görmek mümkündür
Sayfa 108Kitabı okudu
Mütekellimler nazarında mi'rac hadisesi kabul edilmekle beraber, nihayetinde rivayetlerin sayılabilir ve dolayısıyla hadise aklen yalanda ittifakı mümkün miktarda kişinin nakliyle sabit olduğu için kimi âlimler lafzi mütevatir seviyesinde görmemiş, fakat pek çok mütekellim manevî mütevatir olarak kabul etmiştir.
Sayfa 107Kitabı okudu
İmam Mâturîdî birçok hatta sayısız mesele hakkında izahta bulunmuş büyük bir bir âlim. Bugün imamın izahları etrafında yaşanan ihtilafların hemen tümü imamdan istifade ederken, onun izahlarına karşı seçici davranılmasından kaynaklanıyor. Yani bütüncül bir şekilde istifadeden ziyade parçacı ve daha çok arzu edilen şeyi almak üzerine seçici bir
Reklam
848 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.