Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bambaşka biri

Davranışlar için şu iki hedef var: Kişinin kendine güvenınesi ve toplumla uyum içinde yaşaması. Bir de psikolojinin bu davranışlan destek­ leyen şu iki hedefi var: Ben bu beceriye sahibim bilinci ve İnsanlaryoldaşımdır bilinci.
Reklam
Adler, kişiler ara­ sı ilişkiler için bu süreçlerden ortaya çıkan üç kategori oluş­turmuştur. Bunlardan 'iş görevleri', 'arkadaşlık görevleri' ve 'sevgi görevleri' olarak söz eder ve bunlar hep birlikle 'yaşam görevlerini' oluşturur. kişiler arası ilişkilerde tökezleyen ki­şilere EÇKO (Eğitim almayan, çalışmayan veya kursa gitme­ yen genç bir kişi) veya 'hapsolmuşlar' (evde kapalı kalmış bir kişi) denir. Kadın böyle hisseder çünkü bir noktada, kendi ken­ dine, Bu ilişkiyi sona erdirmek istiyorum, diye bir karar vermiş, bunu yapabilmek için bir neden aramıştır. Karşısındaki kişi hiç değişmemiştir. Değişmiş olan şey, kadının hedefidir. Bak, in­sanlar bu ruh haline girdiklerinde, başkalarında birçok kusur ve eksiklik bulabilen, çok bencil yaratıklardır.
Şu anda yapman gereken şey, sahip oldu­ ğun yaşam tarzından vazgeçmeye dair bir karar alman. Örne­ğin, daha önce, "Y. gibi birisi olabilseydim, mutlu olurdum," demiştin. Böyle yaşadığın müddetçe, 'keşke şöyle olsaydı' gibi bir olasılıklar dünyasında olduğun sürece, asla değişe­mezsin. Çünkü "Keşke Y. gibi olsaydım,"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önce bana dünyanın basit bir yer olduğunu söylediniz. Sırf benim yüzümden karmaşık göründüğünü ve öznel görüşümün onu böyle yaptığını anlattınız. Aynca, hayatın sırf ben onu kar­maşıklaştırdığım için böyle göründüğünü, tüm bunların mutlu yaşamamı zorlaştırdığını da söylediniz. Bu durumda, bir kişinin Freud etiyolojisine karşı erekbilim duruşunu benimsemesini, nedenleri geçmişinde aramamasını ve travmayı reddetmesi ge­rektiğini söylüyorsunuz. İnsanların geçmişlerindeki nedenlerle hareket eden değil, bir tür hedefi elde etmek için uğraşan varlık­lar olduğunu söylüyorsunuz. insanların değişebileceğini ve insanların her zaman kendi yaşam tarzlarını seçtiklerini söylüyorsunuz. O zaman, sürekli olarak değişmeme kararını aldığım için değişemiyorum. Yeni bir yaşam tarzı seçecek kadar cesare­ te sahip değilim. Başka bir deyişle, mutlu olacak cesaretim yok ve mutsuz olmamın nedeni bu.
Kitaptan notlar: Geçmiş değil hedeflerimiz doğrultusunda yaşanılanları yorumlarız. Psikolojik tavırlarımız yani örneğin hep odada kalmak istemek gibi bir beklentinin - mesela ebeveyn ilgisinin- karşılanması içindir. Başkalarından alacağın yanıtlar sadece idare­ten işe yarar; bunların bir değeri yoktur. Şu anda çok mutlu hissedemiyorsun. Bunun
Reklam
Bambaşka biri
Bir kitabı okumaya başladı
Kendinle Savaşma Sanatı
Kendinle Savaşma SanatıFumitake Koga
8.6/10 · 1.064 okunma
Beynimizi kaplayan korteks, içgüdülerimizi programlayabilmemizi sağlar. Örneğin yeterince tekrar ederseniz; sevmediğiniz şarkıyı sevmeye başlayabilir, lspanyolca öğrenebilir, karanlık korkunuzu yenebilirsiniz. insan beynindeki nöronların esnekliği ve yeniden yapılanmasına nöroplastisite denir. Bu da, beynimizin şu anda olduğu halinin kendi kararımız olduğu anlamına gelir. Tüm beceriksiz, korkak, çaresiz yönlerimiz kendi kararımız. insan olup korteksi kullanmaktansa olayları limbik sistem ve sürüngen beynin akışına bırakmaktır.
21. yüzyılda profesyonel hayat; iş yaparken , birşey öğrenirken de aynı metot kullanılmasını önerir. Uzun çabalar sonucu mükemmel ürünü ortaya çıkarmaktansa henüz ilk gün, ilk çalışmada basit, eksik, kusurlu, yetersiz bir şey ortaya çıkmalıdır. Sonraki her değişiklik bunun üzerine inşa edilmelidir. Photoshop öğrenen bir kişi, ilk gün bir şey çizmelidir, ertesi gün daha iyi bir şey çizmelidir. Bir girişim yapan; bugün az çeşitli ve düşük karlı da olsa bir iş modeli başlatmalı, sonra geliştirmelidir. Bir projeye başlayan, önce basit ama tamamlanmış birinci versiyonu hazırlamalı, sonra yavaş yavaş geliştirmelidir. Ortaya çıkan her sürüm öncekinden iyi olmalıdır, ama her versiyon mutlaka kendi başına iş görmelidir. Google, yazılım sektörünü değiştiren anlayışı şudur: "Her şey Beta'dır. (Deneme sürümüdür) Tüm değişikliklere açık ve her an gelişme halindedir. Doğada etrafta gördüğünüz tüm canlılar aynı anda hem son sürüm, hem de eksiktir. Her nesilde hayatta kalmayı başaran yeni türler ortaya çıkar, sonraki nesil bu neslin özellikleri üzerine inşa olur.
Güneşe bağımlılığın arttığı biyolojik geçmişe sahip insanlarda güneşin yokluğu daha az enerji harcama isteği ile sonuçlanır. Beyin,enerji bulamayacağını anladığı zamanlar enerji kullanımını azaltır.
Bambaşka biri
Bir kitabı okumaya başladı
Yanılgının İcadı
Yanılgının İcadıAbdullah Reha Nazlı
9/10 · 242 okunma
Reklam
Dua yoluyla ne istediğiniz bir şeyi elde edebilirsiniz ne de istediğiniz her şeye sahip olabilirsiniz. Çünkü dualarınız yoksunluk bilincinden kaynaklanıyor. Ve isteklerinizin sizin istediğiniz tek yolla gerçekleşmesini bekliyorsunuz. Doğru dua, yalvarma duası değil, şükran duası olmalıdır. Tanrı'ya kendi realitenizde deneyimlemeyi seçtiğiniz bir şey için önceden teşekkür ettiğinizde, sonuçları olmuş gibi ka­bul ettiğiniz anlamına gelir. Bu nedenle şükran duası en güç­ lü mesajdır, henüz istemeden Tanrı'nın size yanıt vermiş olduğunun olumlamasıdır. Yalvarmayın. Değer bilin. Şükran, değer bilmektir.
Peki Gerçek kaynak ne? Duygularını dinle. En yüksek Düşüncelerini dinle. Dene­yimlerini dinle. Bu dinlediklerin, öğretmenlerin, kitapların söylediklerinden farklılık gösteriyorsa, sözleri unut. Sözler Gerçeğin en az güvenilir mesajıdır.
Anlayamadığınız bir şeyler var. An­ladığınız size doğru görünür, çünkü 'doğru' uzlaştığınız bir şeyin tanımlamasıdır. Ama kaçırdığınız şey, ilk başta size yanlış gibi görünür. Bunu aşmanın yolu, kendinize şu soruyu sormaktan geçiyor: "Ya 'yanlış' diye bildiklerim 'doğru' ise?" Her büyük bilim insanı bunu bilir. Bilim insanının yaptığı şey, tüm varsayımları bir kenara iterek yeniden başlamaktır.
Eğer deneyimlerinizin mesajlarını algılıyor olsaydınız, ya­ şamınız şu andaki gibi olmayacaktı. Deneyimlerinizin mesaj­larını dinlemediğiniz için aynı deneyimleri tekrar ve tekrar, tekrar ve tekrar yaşıyorsunuz. Benim amacım sulandırılamaz, iradem göz ardı edilemez. Mesajı alacaksınız. Er ya da geç.
Tanrı herkesle konuşur, her an. Soru kim dinliyor olmalıdır. Tanrı en çok duygularla konuşur. Bir şeyin doğru olup olmadığını bilmek istiyorsan, ne his­settiğine dikkat et. Ama en büyük gerçeğiniz duygularınızın derinliğinde saklı­dır. Çabanız, bu duygularınıza ulaşabilmek olmalı. Sözler bir şeyleri anlamanıza yardımcı olabilir. Deneyim, bilmenize yardım eder. Ama bazı şeyler vardır ki deneyimle­ yemezsiniz. Bu nedenle size başka bilme yolları verdim. On­lara duygu diyorsunuz. Bazen de düşünce. En büyük paradoksunuz, Tanrı sözcüğüne böylesine önem verirken, deneyimlerinizi yadsımanız. Benim mesajım, si­zin En Geniş Düşünceniz, En Net Sözünüz, En Büyük Duygu­nuzdur. Bundan daha az olan her şeyin kaynağı Ben olma­yandır. Şimdi, seçimlilik kolay hale geliyor. Çünkü Benim yoluma girmiş yeni bir öğrenci için bile bu ayrımı yapmak kolaydır: En Geniş, En Net, En Büyük. Size yine de rehber bir harita vermek istiyorum: En Geniş Düşünce, hazzı içinde barındıran düşüncedir. En Net Söz, gerçeği ifade eden sözdür. En Büyük Duygu, sizin Sevgi dediğiniz duygudur. Haz, Gerçek, Sevgi.
263 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.