Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mesut Güneş

Mesut Güneş
@mesutgunes52
19 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Mesut Güneş
@mesutgunes52·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Lal Masallar
Lal MasallarMurathan Mungan
8/10 · 1.378 okunma
Reklam
Mesut Güneş
@mesutgunes52·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey VarAtaol Behramoğlu
8.5/10 · 1.152 okunma
Mesut Güneş tekrar paylaştı.
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı
Sayfa 57 - 1977Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mesut Güneş
@mesutgunes52·Bir kitabı okumaya başladı
Buddenbrooklar
BuddenbrooklarThomas Mann
8.4/10 · 1.464 okunma
1216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
120 günde okudu
Yaşam ve Yazgı
Yaşam ve YazgıVasili Grossman
9/10 · 223 okunma
Reklam
“Biliyor musun Lyuda,” dedi Ştrum uzlaşmacı bir tavırla, “yaşamda haklı olan insanlar, genellikle nasıl davranacaklarını bilemezler, tepeleri atar, kabalık, patavatsızlık ve sabırsızlık ederler ve işte de, evde de bütün anlaşmazlıklarda genellikle onlar suçlanırlar. Haksız olanlar, mantıklıdırlar, sakindirler, naziktirler, her zaman haklı görünürler.”
Alıntı öncesi şunu belirtmek isterim ki anlatılan olay ikinci dünya savaşı sırasında bir toplama kampı krematoryumu sürecinden kesittir. Biraz uzun bir alıntı özeti olacak ama kitapta en etkilendiğim yerdeyim. Uzun sayfaları özetlemeye çalışacağım: “Ölüm, ölüm onlardan biri gibi olmuştu, insanların yanına, avlulara, atölyelere teklifsizce
Belki de müzik, insan duygularının yalnızca anahtarıydı, bu korkunç anda insanın içini, özünü doldurmamıştı, ardına kadar açmıştı.
Eğer Kaltluft’un Tanrı’nın mahkemesi önünde cevap vermesi gerekirse ruhunu aklayarak yargıca içtenlikle yazgının onu beş yüz doksan bin insanı öldüren bir cellat olma yoluna ittiğini söylerdi. Dünya savaşı, dev ulusal halk hareketi, kararlı bir parti, devlet zorunluluğu gibi çok büyük güçlerin iradesi karşısında o ne yapabilirdi? Kim kendi
Reklam
Çocukların zayıf yüzleri, ince boyunları, kesilmemiş kumral saçları, babalarının ceketlerinden ve pantolonlarından düzeltilmiş yamalı giysileri son derece çocukça şeylerdi. Birkaç kişi, kolordu komutanının da bir zamanlar oynadığı geleneksel bir çocuk oyunu oynuyor, gözlerini kısıp, nişan alarak beş kapiklik madeni paraları küçük bir çukura doğru
Yefim başıyla işaret Andrey’i işaret ederek sordu: “o da mı işçi? “Evet, ben de işçiyim”, dedi Andrey. “Ne oldu?” Açıklama yaptı Rıbin: “ilk kez bir fabrika işçisi görüyor da. Fabrika işçilerinin değişik olduğunu söyler.” “Neleriyle değişik?” diye sordu Pavel. Yefim dikkatli dikkatli baktı Andrey’e, “Kemikleriniz sivri sizin, köylülerinki daha yuvarlaktır,” dedi. “Köylü ayakta daha sakin durur,” diye ekledi Rıbin. “Kendisinin olmasa da, ayağının altında toprağı hisseder. Fabrika işçisi kuş gibidir: Yurdu yoktur, evi yoktur; bugün buradadır, yarın başka bir yerde. Karısı bile bir yere bağlayamaz onu, ufacık bir şey oldu mu…hoşça kal tatlım, başının çaresine bak. Ve kendine daha iyi bir iş aramaya gider. Oysa köylü, başka bir yere gitmeyi düşünmeden, bulduğu yeri daha yaşanır yapmaya çalışır.”
464 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.