“Şimdiki Türk hükümetiyle arasında hiçbir bağ kalmamıştır. Zaten ‘milletimiz’, hemen hemen sadece kadınlardan, çocuklardan ve sakatlardan ibaret. Herkesin gözünde de hükümet kendilerini ısrarla açlığa ve ölüme süren bir kuvvettir. Devlet teşkilatı otoriteden yoksundur. İdare anarşi içindedir. Atılan her adım halkın hükümete karşı duyduğu derin nefreti artırmaktadır. Bütün memurlar rüşvet almakta, görevlerini kötüye kullanmakta, her türlü yolsuzluğu yapmaktadırlar. Adalet mekanizması işlemez hale gelmiştir. Emniyet kuvvetleri çalışamıyor. Ekonomik hayat korkunç bir hızla çökmektedir. Ne halk, ne de devlet memurları geleceğe güvenebilmektedir. Hayatta kalabilme çabası yüzünden, en iyi ve en dürüst kişiler bile, her türlü kutsal duyguyu unutuyorlar. Savaş daha uzun sürerse, hükümet ve hanedanın çökmeye yüz tutmuş olan yapısı birdenbire paramparça olabilir.”