Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
M
M
@mewooca
Afrika dahil.
Yazar, çizer, okur
Öldüm ve kendi cehennemimdeyim
106 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
200 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli’nin çok beğendiğim Son Ada kitabının gençlere göre uyarlanmış hali. Aynı kitabı farklı bir tad ile yeniden okumak tam olarak bu.
Doğa ile savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz.
Asırlardır süregelen sistemi, doğa katliamını ve akla gelebilecek tonlarca düzen altındaki kuralları, düşünmeden onaylanan kararları çok basarılı bir sekilde eleştiren bir kitap izlenimi bıraktı üzerimde.
96 syf.
9/10 puan verdi
Onuru ağlatan şair.
"Güneşin erken doğduğu ama hayatın hep gerisinden gitmek zorunda kalan, kiminin sürgün yeri dediği kiminin zorunlu gittiği, havasına ve ön yargılara inat insanın sıcaklığıyla, aglayatak gidilen ama hüzünle ve özlemle anılara dönülen yerdenim"
Cümlesi ile başlayan Çağla Şahin'in önsözü.
Ahmet Arif'i anlatan çok usta bir kalem. Dilini, içini, özünü anlayan, bize hissettiren bir kalem.
Yayın evinin set kitabını almıştım. Ama Çağla Şahin'in Ahmet Arif'i anlattığı bu kitap gibi etkilenmedim.
Kitap Ahmet Arif'in çocukluğu ile başlayıp, şair hakkında geniş bilgiler ve yayınlanan, yayınlanmayan bir sürü şiirini ve hikayesini okudugunuz bir kitap.
"Benim onurum kimsesizliğimden dolayı" diyen bir şair. Her dizesi anlamlı, her sözü ayrı etkiler kaburganızı.
Hikayesini dinlediğiniz her seyin anlamı daha da büyür içinizde.
168 syf.
·
Puan vermedi
Açıkçası her okuduğum Livaneli kitabından sonra yazmayı bırakmıştım ama o kadar hayret ve ilgiyle kitabı bitiriyorum ki kendimi bu satırlarda yeniden görüyorum.
İncelemek için yetersizim ama bir okur olarak hayranlığım saklayamayacak gibiyim.
Ben de herkes gibi tarihi bir kitap diye düşünüp defalarca ötelemiştim bu kitabı, ama kendisinin de dediği gibi tarihi bir dekor olarak kullanıp, Osmanlı'ya ait bazı olayları muhteşem bir kurgu ve geniş bilgisi ile aktarmış, bunu yaparken de okura ulaşan mükemmel bir dil kullanmıştır.
Eğer bilginizde eksikler varsa da yanıbaşınızda olan kitaplardan ya da bir tarayıcıdan anlatılan olaylarla ilgili bir araştırma yaparken buluveriyorsunuz kendinizi.
"Günümüz Londra'sında yaşayan bir İngiliz'in karakterlerine nasıl Victoria, Edward, Richard dönemlerinin etkisi varsa ve İngilizler bunlardı düşünülemezse biz de Osmanlı olmadan kavranamaz insanlarız."
Kesinlikle basarısı rastlantısal degildir. Livaneli gerçekten mükemmel bir yazardır.
Okur Takip Önerileri
330 syf.
10/10 puan verdi
Her yönüyle sevdiğim Livaneli'yi, bir daha bir daha sevmek.
Her yönüyle bir başyapıt, her yönüyle bir şaheser.
Okurken bir solukta okudugun aşikar. Ama keisnlikle böyle beklemiyordum sonunu diye kapatıyorsunuz kitabı. Yeni bir kitaba başlayıp başlamama arafında kalıyorsunuz.
Bende bu etkiyi bıraktı. Üzerinden aylar belki de yıllar geçse de hala Kardeşimin Hikayesi deyince iyiki okumuşum diyprum.
Okuduğum en iyi kurgulardan birisi.
Daha önce defalarca elime alıp bırakıp hatta çok az okuyup bir arpa boyu yol gidemediğim de oldu.
Ama kitap size kendini okutmak isteyince konuyu baglı yor çevrenize ve bitiriyorsunuz
Her seyin bir zamanı vardı.
Spoil kısmı
Ufacıkken yolları ayrılan ama ruhen ayrılamadığı kardeşini, kafasında yaşatan bir karakter var önümüzde.
Bilen insan bilmiyormuş gibi yaşayamaz.
insan hiç bir umut beslemediği zaman durumu kabullenebiliyor, ama kapkara bulutlar arasından iğne ucu kadar kendini gösteren bir güneş ışını belirince bütün dünyası o ışığa baglı oluyor.
Ben de umutlanmıştım ve bu bana iyi gelmemişti.
Peki sizin ayrıcalığınız ne?" "Çok basit. Okumak, sadece okumak. Okuyan insan, dünyanın aklına yaslar sırtını.
⠀Bilen insan bilmiyormuş gibi yaşayamaz. • ⠀⠀
⠀⠀
104 syf.
·
Puan vermedi
Okurken sadece hastalıklar hakkında bilgi vermiyor
Bazı cümleleri okurken gülümsetiyor.
İnsan kendinden bir seyler bulduğu cümlelerde böyle hisseder sadece.
"insan açken yorulmamalı"
"haddini aşması durumunda uyku da uykusuzluk da kötüdür"
"mideyi içecekler doldurmak yiyecekler doldurmaktan daha kolaydır"
"saf şarap açlığı bastırır"
Gibi hayat tecrübeleri olacak cümleleri var. Hem gülümsetiyor hem de böyle kaydettiriyor.
112 syf.
·
Puan vermedi
"herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum"
Sabahın erken bir saati ya da gecenin loş bir sakinliğinde elinize şiir kitabı alıp okumaya başladığınızda bu cümleler anlamını fazlasıyla karsılamz mı
"Göğe Bakma Durağı "
Turgut Uyar seven her insan sever bu şiiri.
Şiirle duvar yazıları, dizelerden sahneler anlamlı gök kuşağı resimleri..
Aşklar, saraylar, ayrılıklar ve dahası..
Herkesin şiiridir biraz, kimse paylaşamaz bu şiiri ve bir çoğumuzun evinde de vardır bu mavi yeşil kaplı kitap.
Aşk ve ayrılık arasındaki geçişleri düşündüğümde içim daha güxel oluyor.
"sevgim acıyor, kimi sevsem kim beni sevse"
Ne güzel sevmişsin,
Aşıkken de
Ayrılırken de..
725 syf.
·
Puan vermedi
Hangi şiiri ile hayatıma girdiğini hiç hatırlamıyorum.
Ya herkes gibi "Göğe bakma duragı"
Ya da sessiz sakin dizlerinde "bütün pencerelerde bekleyen benim"
İkisi de unutulmaz içimizi titreten şiirlerinden.
Turgut Uyarın hemen hemen tüm şiirleri herkesin bam telini vuracak cinsten.
Her boyutta, her üslupta, her türde şiiri var içinde.
Bütün şiirlerinin toplandığı bu eserde şu şiiri begendim diye kestirip atmak çok zor içinde o kadar altını çizeceginiz satırlar var ki.
Şiirlerini okudukça şairin hayatını da bir süre sonra okuyorsunuz.
Onunla ilgili yazılmış kitapları da alıyorsunuz
206 syf.
·
Puan vermedi
Ali Ural bir mektup arkadası olarak görüyor sizi ve anlatıyor.
Sakin ve dingin bir ruh hali kazandırıyor size.ara ara açıp kendinize bir not hediye bile edebilirsiniz.
Tek seferde okunup bitebilecek bir kitap degil çünkü Posta Kutusundaki Mızıka.
"dokunsalar aglayacakmışsın gibi ama dokunmamışlar. Yine de aglamışsın"
320 syf.
·
Puan vermedi
Turgut Uyarla başlayan ikinci yeni maceramın sonunda bu kitapla birleştirdim.
İkinci yeniye dair gördüğüm her şiiri begendim. Sanki kendim oraya aitmişim o dönem e yasasam bütünüyle ikinci yeniye baglı kalırmışım gibi.
Mehmet Doğan çok güzel hazırlamış bu kitabı, anlamlı bilgiler sonucu bir çok şiire yer vermiş.
En önemlisi popüler olan şairler dısında izleyicilere ve çalışmalarına da yer vermiş.
Puntosu biraz küçük ama şiir sevenlerin için güzel bir antoloji.
652 syf.
·
Puan vermedi
Şiire aşırı merak sardığım zamanlarda aldığım ve ilk zamanlar içinden açıp açıp kendime şiir seçerek daha sonra da tamamını bitirdiğim kitap.
İLk başlarda çok tek düze basit yazıldığını düşünmüştüm.
Hele tek cümlelik sözlerin şiirlerin olduğu sayfalarla karşılaşınca bunlar nasıl şiir oluyor diye çok da zormuştum kendime.
Ama zaman geçtikçe okuduğunuz tek bir kelimenin tek bir cümlenin bile anlattığı şey asırlar aşıyorsa yeterli olabildiğini görüyorsunuz.
Şiirin geçmişe uzanan kapısında okumak istediğiniz şiirler varsa iş bankası yayınları tarafından hazırlanmış bu kitabı tavsiye ederim.
240 syf.
·
Puan vermedi
Benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor.
Diye başlayıp, içinizi ısıtacak cümlelerle dolu.
Altını çizip sakladığım dönüp dönüp tekrar okuyup aynı cümlede aynı hisleri yasadığı çok an olmuştur.
Ali Lidar okumak ve anlamak biraz fazla duygu istiyor, aşırı mantıklı bakarsanız hiç bir şiir haz vermez çünkü.
bütün duygularını işin içine katıyor ve siz kendinizi duygusal bir hazda hissedebiliyorsunuz.
"İçimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılı, oysa sadece anlattığım kadarını biliyorö
Anlatabildiğim kadarıyla ne yapılır. Birer çay içilebilir belki."
Çay ve at genel noktamız.
Degişmez ve her yerde karsınıza çıkabilir.
Bir de evreni ters yüz eden absürd sevgi cümleleri.
Bir de Beşiktaşı olması kocaman artırdı gözümde,
O güzel cümleyi de bırakıyorum.
"Beşiktaşlıyım, çünkü kırmızı tişörtüm yoktu.
Beşiktaşlıyım çünkü annem o gün bana çok güzel gülümsüyordu."
96 syf.
·
Puan vermedi
Neden klasik olduğu o kadar belli ki, kendini bu kadar çeken, bu kadar kolay okutabilen nadir kitaplardan birisi.
İş Bankası'nın çevirmenliği de eklenince sevmeme ihtimaliniz çok zayıf gibi.
Hikayeler çok tanıdık, içimizden biri gibi.
Ayrı ayrı hikayelerden oluşmakta ve her hikayede insan neyle yaşar cümlesine hizmet eden konular işlenmektedir. Açgözlülük, sevgi, arayış, güç gibi. Her konuda insan kendine acaba ne için varım gibi cümleleri sormakta.
Tolstoy' un başlanabilecek en güzel kitaplarından bir tanesi. Hatta klasiklerde de başlanabilecek en güzel. Kitaplardan bir tanesi.
Çok yıl önce okumuştum, çok yıl geçince okuyunca da çok şey öğreniyor insan.
Ve Kulaklarda çınladı tüm cümleler
"Göze göz, dişe diş" dendiğini duydunuz ama ben size diyorum ki kötüye karşı direnmeyi.
104 syf.
·
Puan vermedi
İlk nasıl tanıştığımı bilmiyorum. Ufak ufak haftalık günlük yazılar yazıyordu Ali Lidar.
Her yayınladığı yazısını çok begenerek okudum.
İşte Alengirli şiirler bu şiirlerin toplandığı kitabı.
Şiirleri, kullandığı dili çok samimi ve içimizden biri gibi.
"Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibi derdi, iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı" givi sokak ve halk gazıyla yazılan, içimize hğkmedebilen bir kitap.
Kitap kapagında yer alan tanıtım yazısı bile kitabı size sevdirebilecek sadelikte.
" eski Türk filmlerinden, apartman boşlukların, ihtimallerden, imkansızlıklar, parklarda çıkmaz sokaklara, Ottawa'dan Eskişehir'e bir yolculuk.
Anneler, babalar, kuşlar, trenler, Eski sevgililer ve elbette atlar da dahil işim içine."
128 syf.
·
Puan vermedi
Böyle kitaplarda çevirmenin tabiki okuduğunuz yayının çok önemli olduğunu söyleyebilirim.
Kesik ve tamamlanmamış cümle çok fazlaydı biraz anlamak da zorluk yaşadım. Çok skain ve sessiz bir ortamda okumaya ve dikkatimi sabit tutmaya çalıştım açıkçası.
Kitaba gelecek olursam
Hristiyanlığı baştan aşağı eleştiren, iyilik güzellik mutluluk yanısıra olması gereken zayıflık, acıma, güçsüzlük gibi kavramları ele alarak bir çok yönden eleştirmiş.
Tabiki en iyi kısımlarda birisi önsöz kısmı.
" Bazı adamlar ölümden sonra doğar" galiba anlatmak istediği her seyi bu cümlenin özüne saklamış gibi.
Nietzsche'yi anlamak için ölümden sonra doğmak gerekliydi belki de. Bir çok cümlesi agır, anlaşılmaz geldi bana. Bir kez daha farklı bir yayından okumayı deneyecegim ilerleyen zamanlarda.
En basit kullanılan 38. Bölümdeki şu cümle geldi bana.
" Bazı günler çok melankolik oluyorum. İnsanlara saygımı yitiriyorum. Neye, kimlere karşı saygı kaybettiğim konusunda kuşkum olmamalı, günümüz insanına ne yazık kii. Çağdaşım olan insana saygımı yitiriyorum."
84 syf.
·
Puan vermedi
Gidiyorum bu!
Anlamını çok incelemeden ben de çok kullandım bu cümleyi.
Benim için duygu yüklü anlamı olmasa da " Gidşini başka türlü açıklayamıyorum" cümlesinde de hep bir hüzün barındırdım içimde.
Kitabı çok farklı bir tarzda yazılmış.
Bazen bazı cümleleri anlamak için açıp yeniden okumanızı gerektirebilir, bazen de bu nasıl şiir olabilir diye kendimizce şaşırdığınız bir kitap.
Ve hep yineliyorum, şiir okumak için yeterince duygusal şartlarda iseniz bu kitap elinizden burakamayacagınız bir kitaptır.
Çünkü şiir çokça duygudur.
Ah Muhsin Ünlü,
Diğer adıyla Onur Ünlü.
Kitabından çok Afili Filintalarda yazdığı yazılar ve absürd sözlerle tanıdığım, sosyal medyada dolanan bazı altı çizili sözlerle tanıdığım Onur Ünlü.
Leyla ile Mecnun dizisiyle zirve yapmıştır bir çok gönülde.
