Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
·
Puan vermedi
İbret almak isteyen herkese Tolstoy’ un " İnsan Ne İle Yaşar " adlı kitabında, çiftçi Pahom’ un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir zenginin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak
İnsan Ne ile Yaşar
İnsan Ne ile YaşarLev Tolstoy · Ren Kitap · 2017191,9bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
En baştan başlamak gerekirse bu kitaba olan ilgim, muhteşem kapağından kaynaklanıyordu. Bir şekilde okuduğumda seveceğimi zaten biliyordum. Kitabı okurken bir hikayenin yeniden anlatımı olduğunu bilmiyordum ancak yine de benzerlikler dikkatimi çekmişti. Yazar o hikayedeki ayrıntıları çekip çıkarmış ve onlardan çok özgün yeni bir kurgu yaratmış.
Tuz ve Keder Evi
Tuz ve Keder EviErin A. Craig · Epsilon Yayınevi · 2020245 okunma
Reklam
118 syf.
·
Puan vermedi
Yazılan her hikâye kağıttan bir gemi. Su üzerine yazılmış hikâyeleri kastetmiyorum. O hikâyeleri biz okuyamadık. Su üzerine yazılanları bir Âlim olan bilir, bir de yazan. Kağıda geçip de suya düşen hikâyeleri okumak düştü bize. Eskiden bu kadar hikaye okumazdım. İstanbul beni hikâye okumaya alıştırdı. Kedileri, gölgeleri, mezar taşları, gölgeli hazireleri, servileri, ikindi ezanları, çeşmeleri, sebilleri, metruk olan ne varsa oraya hayalen ulaştığımda terk edilmiş hikâyeleri sundu bana. Çünkü her hikâye biraz da terk etmeye dairdir. Geride bırakılmışı hikâye eder yazar kişi. Bu kitapta aradığım hikâyeleri bulamadım. Ama çok güzel birkaç hikâye cümlesi buldum. Bir tanesi şu idi mesela: "Ağırlığından kurtulmuş bir tabut"... Cümlenin bu kısmı kadı bende. Kitaptan bende kalan bu. Yüz küsür sayfalık r kitaptan bâkiye bu mudur? Hayır. Bir de kitabı okurken sayfalarla beraber gönlüme de düşen sabah güneşinin hatırası.
Şikeste
ŞikesteTürker Ayyıldız · Sel Yayıncılık · 201673 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
“Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar.” Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in ilk öğrendiğim ve nedense yeri bende ayrı olan şiiridir. Ortaokul yıllarıydı Edebiyat Öğretmenimiz Üftade Bey’in sonsuz “Kısakürek” sevgisini bizlere aşılaması ve her ay bir şiirini ezberlememize vesile olmasıyla kendisiyle tanışmamız. Biyografi Üstadın gizemli dünyasına kapı aralıyor. Osmanlı’nın son deminde dedesi Mehmet Hilmi Efendi’nin konağında yetişmiş, küçük yaşta kardeşinin ölümüyle sarsılıp birçok acıyla yoğrularak “Çile” diye nitelendirdiği hayat yolunda yürümeye devam etmiş. Davasının uğrunda korkmadan mücadele veren, dört duvar arasında imtihanını sürdürerek; kendini anlamak ve anlaşılmak için yazan özgür bir ruh… Ziya Gökalp, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Kutsi Tecer, Peyami Safa, Hasan Ali Yücel, Nazım Hikmet Ran gibi Edebiyatımızın mihenk taşlarından olan Edebiyatçılarla yakınlığı, arkadaşlığı, öğretmen – öğrenci ilişkisini okurken beni benden aldı. “Ah” dedim “zaman makinesi diye bir şey olsaymış keşke okumak yerine bu edebi şöleni gözlerimle görseymişim…” Dolu bir içeriğe sahip olan bu biyografiyi size anlatırken neyden bahsedip neyi unutmasam diye sabırsızlanırken yüzümde tebessümle okuduğum kısmı atlamak istemem. O da üstadın Şeyh Abdülhakim Arvasi Hazretleri ile tanışması oldu. Detayları okumanız için kitabı tavsiye eder, yazımı da üstadın; şeyhi Arvasi hazretlerine, yazdığı ikilik ile noktalamak isterim. “Bana yakan gözlerle bir kerecik baktınız; Ruhuma, büyük temel çivisini çaktınız.”
Ağlayabilseydiniz Anlayabilirdiniz
Ağlayabilseydiniz AnlayabilirdinizKasım Hasan Ünal · Hayykitap Edebiyat Yayınları · 202185 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tolstoy'un "insan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom'un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom'a "Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım." der. "Yoksa bütün hakkını kaybedersin." Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom'un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz... Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom'u bu mezara gömerler. Reis Pahom'un mezarının başında durur şöyle der: "Bir insana işte bu kadar toprak yeter!" Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev... Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük!
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 2019191,9bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.