Sade bir hayat yaşayan, büyüklük taslamayan, hırs yapmayan insanların başka bir şeye dönüştüğünü görmedim. Yolculuğa nasıl başladılarsa öyle devam ediyorlar. İnsana başladığı gibi bitirmenin sevinci yeter. Buna istikamet diyoruz.
...Seması elle yıldız toplayacak kadar berrak, insanları da Karakışta ocak önü derecesinde sıcak yüzlü Erzurumdan ayrılıp, çile diyarım İstanbul’a döndüm. Artık Darülfünuna yazılabilirim.
Eski diyanet işleri başkanı aksekili hamdi, verdiği bir vazifeye cevabımı sınıfta birkaç kere okumuş ve demişti ki:
-Sen de istikbalin beklediği İslam düşünce adamından ışıklar görüyorum.
( Yahya Kemal ve necip Fazıl arasında geçen konuşma )
Bağları kemiklere kadar geçmiş olduğu için atılması zor bir yük olan İslam, bu vasatta misafirliği uzun sürmüş bir yabancı muamelesine uğratılmakta, henüz resmen kovulmamış olsa da bodrum veya tavanarasında muhafaza edilmekte… (1916-20 arası )
“Hıristiyanın yedi günah olarak saydığı temel günahlar günümüz kapitalizminin ve modern medeniyetin sevapları haline gelmiştir. Tamahkarlığın adı girişimcilik, oburluğun adı gurmelik olmuştur.“ Lewis mumford