Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Mine
Mine
@minefatsa
"Ne harika bir fikir Julian. Çocuklarıma miras olarak dünyadaki en güzel kitaplardan oluşan bir kütüphane bırakmak." -Robin Sharma
Medipol University
15 Eylül
527 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Araf, providence serisinin birinci kitabı. İçerisinde , şeytanlar ve yarı melekler olan fantastik bir aşkı kitabı. Bir süredir sadece klasik kitaplara yönelmiştim ve kafamı dağıtmak için bu tür bir kitap okumak istedim. Klasiklerden sonra okunuşu daha kolay ve kafa dağıtmalık kitaplar bana çok iyi geliyor okuma hızımı, isteğimi yükseltiyor ama maalesef bu kitapta aradığımı bulamadım. İlk 150 sayfasında fantastik hiçbir olay yoktu ve biraz sıktı. Tam olaylar çıktı derken bu seferde yeterli gelmedi. Normal sıradan bir hayatın içinde iki üç kelime fantastik öge katmışlar gibiydi. Kitabın bir heyecanı yoktu. Dümdüz gidiyordu ve sonuna doğru cidden çok sıkıldım. Ayrıca güçsüz ve korumaya muhtaç bir kadın karakter görüyoruz ve bu beni hiç mutlu etmedi. Her ne kadar konu başka yerden bağlansa da, fantastik ögelerle birlikte sunulmuş olsada güçsüz bir kadın karakter olduğu gerçeğini değiştirmiyor bence. Belki yaşım çok daha küçük olsaydı beğeneceğim bir kitap olurdu ama bu tarzda çok kitap görmüş biri olarak sevemedim. Devam kitaplarını da okumayı düşünmüyorum. Kafa dağıtmalık kitap arayışındaysanız çok daha güzel kitaplar ve seriler kesinlikle var. Seveni de cidden çok fazla olan bir kitap ama bana hiç hitap etmedi, sevemedim.
1984 bize her detayı ince ince düşünülmüş ütopik bir dünya sunuyor. Bu dünyanın içinde bireysellik yok, her an kontrol altındasınız ve robotlardan farkınız neredeyse kalmamış. Ben cidden çok etkilendim. Yazar her şeyi düşünmüş. Kitabın içerisinde yeni bir dil bile var. Bu dilin, dil bilgisi kurallarına kadar verilmiş ve bence bu ayrıntılar anlatımı daha çok güçlendirmiş. Karşımızda totaliter bir devlet var ve bu devletin karışmadığı hiçbir şey yok. Uyurken, yemek yerken, çalışırken her zaman kontrol altındasınız. Böyle bir konu olunca otomatik olarak bir grup insan çıkacak, bu sistemi yıkacak ve mutlu son diye düşündüm ama kesinlikle çok yanıldım. Beklediğimden çok farklı bir olay akışı vardı ve beni şaşırttı. Söylenmesi gereken önemli şeylerden biri de kitabın günümüze ne kadar benzediğidir bence. Tamamen ütopik bir dünya okuyor olsam bile günümüze benzetmeden, karşılaştıramadan okuyamadım. Bundan seneler sonra bile bir şekilde dünyayı yakalayacak bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu kitaplarda en sevdiğim şeylerden biri. Seneler önce yazılmış olmasına rağmen geleceği yazmış resmen yazar. Kitapla tek sorunum sonuydu. Sonunda her şey açıklığa kavuşuyor burada bir sorun yok ama ben daha etkileyici bir sonu da olabilirdi diyorum. Genel olarak bakarsan çok kaliteli bir kitap okudum diyebilirim. Yazarın Hayvan Çifliği kitabını da çok beğenmiştim. Bu kitabı da kesinlikle okunmalı bence.
Evettt! Çok tatlı bir kitapla karışınızdayım. Küçük yaşta havuzda tanışan iki çocuk olan Aristo ve Dante'nin öyküsünü anlatıyor. Birlikte büyümek, büyümenin evreleri ve etkileri, kendini tanımak, kimlik kazanmak ve en önemlisi kendini olduğun gibi kabul etmek üzerinde durulmuş bir kitap. Aşırı akıcı ilerliyor başladığınız gibi bitebilecek derecede. Kalın kitaplardan, klasiklerden sonra okuyup kafa dağıtabileceğiniz çerezlik bir kitap bence. Bu kadar övdüm ama sevmedigim bir kısım da var. Yazım şekli... olaylar iç içe geçmiş şekilde anlatılıyor. Okuduğunuz olayın arasında birden karakterin karmaşık düşünceleri girebiliyor ve geldim, gittim, yedim, içtim gibi basit bir anlatımı var. Ben pek hoşlanmıyorum bu yazım tarzından. Kötü diyemem ama bu konu daha güzel bir anlatım şekli ile harika olabilirdi. Genel olarak bakacak olursak yazım şekline rağmen Ari ve Dante'yi tanıyın derim.
Okur Takip Önerileri
Livaneli'den okuduğum ikinci kitap. Huzursuzluk adlı kitabını okuyup yazarın kalemini çok beğenmiştim. Son Ada da beni şaşırtmadı ve beğendiğim bir kitap oldu. Ülkelerinden uzak bir adada kuralsız, içlerinden geldiği gibi yaşayan bir grup insanı ve bu insanların adasına yerleşme kararı alan darbeci başkanın öyküsünü konu alıyor. Bana birçok açıdan Hayvan Çiftliği kitabını hatırlattı. Henüz Sineklerin Tanrısı kitabını okumadım ama okuyanlar o kitaba da çok benzediğini söylüyor. Fikirlerinizi en başından savunmadığınızda, küçük bir haksızlığa karşı karşıya gelip sustuğunuzda bunun ileride ne gibi sorunlar doğurabileceğini ve insanoğlunun kendi kendini nasıl bitirebildiğini gördüm. Sonunu okuyunca keşke ikinci bir kitap daha olsa dedim. Tek kitap şeklinde yeterince açıklayıcı ama ikinci kitap gelse olur gibi bir son. Kısaca sevdiğim bir kitap oldu. Livaneli'nin kitapları konusunda daha da heyecanlandırdı beni.
Okuyun ve okutturun... Ölü Ozanlar Derneği, geleneklere aşırı bağlı ve katı disiplin kuralları olan bir yatılı okula yeni bir edebiyat öğretmeninin gelmesini ve bu öğretmenin çocuklardan sadece anı yaşamalarını ve hayatlarının güzelleştirmelerini istemesini konu alıyor. Gerçekten çok beğendiğim bir kitap oldu. Her açıdan aile baskısını, bu baskının çocukları nasıl etkilediğini gördüm. Dünya herkesi belli bir kalıba sokmaya çalışırken kendin olabilmenin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Her satırı çok anlamlıydı. Kitabın içerisi şiirlerle doluydu. Aynı zamanda okurken çok duygulandım. Keşke daha uzun bir kitap olsaydı sayfalarca okusaydım dedim çünkü kendisi 136 sayfacık... Kitabın bir de filmi var. Filmini de çok beğendim. Kitabı okurken ne hayal ettiysem izlerken de onu buldum. Genelde kitapları film yaparken birçok yer değiştirilir ya da kesilir ama bu filmde her şey eksiksizdi. Hala okumadıysanız kesinlikle tavsiyemdir.
