içimizde şeytan yok. içimizde aciz var.. tembellik var.. iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey; hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.
fakat içimde öyle bir şeytan var ki... bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız.
demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?