Minimal Okur

Sabitlenmiş gönderi
''Sana dürüst davranmak istiyorum,'' diyen birisi nasıl çürümüş ve sahtekardır. Ey insan, sen ne yapıyorsun? Bunu söylemene gerek yok. Dürüstlük kendiliğinden anlaşılmalı. Yüzünde yazmalı, sesinde çınlamalı. Tıpkı sevgilinin, sevgilisinin bir bakışında her şeyi anlayabilmesi gibi dürüstlük baktığın an gözlerinden taşmalıdır. Kötü kokan bir insanın yanından geçerken fark edilmesi gibi hemen anlaşılmalıdır sade ve dürüst insan.
Sayfa 117
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
The Secret - Sır
The Secret - SırRhonda Byrne
7.3/10 · 10,3bin okunma
DR. JOHN HAGELIN Başarının gerçek yakıtı içsel mutluluktur.
Sayfa 184

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutluluğunuzu bulun ve onu yaşayın!
Yaşamınızın karatahtasını istediğiniz gibi doldurabilirsiniz: Tahtanızı geçmişe ait bir bagaj dolusu anıyla doldurduysanız, hemen silip temizleyin. Geçmişe ait işe yaramaz her şeyi silerek, onlara sizi bu noktaya, yeni bir başlangıca getirdikleri için teşekkür edin. Artık yeni bir yazı tahtanız var, yeniden başlayabilirsiniz; tam burada, hemen şimdi. Mutluluğunuzu bulun ve onu yaşayın! JACKCANFIELD Bil noktaya gelmek yıllarımı aldı, çünkü, yapmakla yükümlü olduğum bir görevim olduğuna ve bu görevi yerine getirmediğim taktirde, İnsanların benden memnun olmayacağına inanarak büyüdüm. Asıl hedefimin, mutluluğu hissetmek ve yaşamak olduğunu anladığım zaman, yalnızca beni mutlu eden şeyleri yapmaya başladım. Hep söylediğim bir deyiş var; "Keyif almadığın işi yapma!" NEALE DONALD WALSCH Neşe, sevgi, özgürlük, mutluluk, kahkaha. Olay budur. Size göre mutluluk, orada oturup bir saat boyunca meditasyon yapmaksa, bunu yapın. Mutluluğu peynirli sandviç yemekte buluyorsanız, o zaman yiyin!
Sayfa 183
Kendini Sev
Gerek kendi hayatıma, gerekse başkalarının hayatlarına baktığımda gördüğüm bir şey var; bizler, kendimiz için her zaman iyi şeyler düşünmüyor, kendimizi tamamıyla sevmiyoruz. Kendimizi sevmememiz, dileklerimizi bizden uzak tutuyor. Kendimizi sevmediğimizde, bize gelecek şeyleri iterek kendimizden uzaklaştırıyoruz. İstediğimiz şey ne olursa olsun, sevgiyle beslenir. Bütün o, gençlik, para, mükemmel insan, iş, güzel bir beden, sağlık gibi şeyleri almak demek, sevgiyi duyumsamak demektir. Sevdiğimiz şeyleri kendimize çekmek için sevgi yaymalıyız; bunu yaptığımızda, dileklerimiz hemen yerine gelecektir. Buradaki güçlük, sevgiye dair en yüksek frekansı yaymak, kendinizi sevmek ve bunu yapmak bazıları için zor oluyor. Kendinize dışarıdan bakar ve gördüklerinize odaklanırsanız, kendinizi yanıltırsınız, çünkü kendinize dair görüp hissettikleriniz, eskiden düşünmüş olduklarınızın sonucudur. Kendinizi sevmiyorsanız, gördüğünüz insan sizin kendinizde bulduğunuz hatalarla dolu gibi görünüyor olabilir. Kendinizi tamamıyla sevmek için. Kendinize dair yeni bir boyuta, içinizdeki varlığa odaklanmaksınız. Bir dakika durup sessizce oturun ve Kendi içinizdeki yaşamın varlığını hissetmeye odaklanın. Siz içinizdeki varoluşa odaklandıkça, o da Size kendisini gösterecektir. Bu, katıksız sevgiyi, çok büyük bir mutluluğu ve o varoluşa şükretmeyi duyumsamaktır. Büyük olasılıkla hayatınızda ilk kez kendinizi böylesine kusursuz bir sevgiyle seveceksiniz.
Sayfa 179
Reklam
Hatırlamayı hatırla ve farkına var!
Evren'in sorularınızı tüm hayatınız boyunca yanıtladığı doğru, ama siz cevapları ancak farkında olduğunuz zaman alırsınız. Çevrenizdeki her şeyi fark edin, çünkü sorularınız gün içinde her an yanıtlanıyor. Cevapları size getiren kanallar sınırsız. Bunlar, dikkatinizi çeken bir gazete manşeti de olabilir, birinin konuşmasını tesadüfen duymak da, radyodaki bir ses veya geçip giden bir kamyonun üzerindeki bir ilan ya da aniden gelen ilham olabilir. Hatırlamayı hatırla ve farkına var!
Sayfa 177
"Güce dair gerçek sır, onun bilincinde olmaktır."
Daha fazla farkmdalık kazanmaya çalıştığımda, kendimi geliştirmek için, hatırlamayı hatırlar, Evren'den beni hafifçe dürterek aklımın takıldığı yer neresiyse oradan şimdiki zamana getirmesini isterim. Bu nazik bir dirsek darbesi; yürürken bir yere toslamam, bir şey düşürmem, abartılı bir gürültü, bir siren ya da geçip giden bir tehlike olabilir. Bu tür hareketlerin tamamı, aklımın başka yerlere takıldığını söyleyerek, şimdiki zamana geri gelmesi konusunda beni uyaran işaretlerdir. Bu sinyalleri aldığımda, hemen durur; "Şu an ne düşünüyorum? Ne hissediyorum? Bunların farkında mıyım?" diye kendime sorarım. Bunları sorduğum zaman ise, tabii ki, farkında olurum. Kendi kendinize farkında olup olmadığınızı sorduğunuzda, siz de oradasınız ve farkındasınız demektir.
Sayfa 176
Güç Sende
Bütün gücünüz, o gücün farkında olmaktan ve bu bilinci kaybetmemekten geliyor. Onu başıboş bırakırsanız, beyniniz raydan çıkmış bir buharlı trene benzeyebilir. Geçmişte yaşadığınız kötü olayları alıp, geleceğinize yansıtarak sizi geçmişinizden de, geleceğinizden de koparabilir. Bu kontrol-dışı-düşünceler de bir şeyleri oluşturmaktadır. Şimdiki zamanda yaşadığınızın farkına vardığınız taktirde, ne düşündüğünüzü bilirsiniz. Böylece, düşünceleriniz üzerinde kontrol kazanmış olursunuz. Gücünüzün kaynağı da buradadır. Peki daha çok farkmdahğı nasıl kazanacaksınız? Bunu yapmanın yollarından biri, bir an için durup kendinize; "Şu an ne düşünüyorum? Şu an ne hissediyorum?" diye sormaktır. Bunu kendinize sorduğunuz an, duygu ve düşüncelerinizi fark ettiniz demektir, çünkü beyninizi şimdiki zamana geri getirmiş olursunuz. Bunu her düşünüğünüzde, kendinize içinde yaşadığınız zamanı fark ettirin. Bu uygulamayı her gün yüzlerce kez yapın; çünkü biliyorsunuz ki, gücünüzün tamamı, o gücün farkında olmaktan geliyor. Michael Bernard Beckwith; "hatırlamayı hatırla!" diyerek farkındalık konusunu özetliyor. Bu sözler benim hayatımın tema müziği oldu.
Sayfa 176
Henry Ford motorlu araçlara dair düşünü ortaya koyduğunda, çevresindekiler onunla alay etmiş, böyle "çılgın" bir hayalin peşinden koştuğu için deli olduğunu düşünmüşlerdi. Henry Ford kendisiyle alay edenlerden daha çok şey biliyordu. O, "Sır"ra ve Evren'in yasasına vakıftı. , "Yapabileceğini de düşünsen, yapamayacağını , da düşünsen; her iki durumda da sen haklısın." Henry Ford (1863-1947)
Sayfa 175
"Aklını hayatın karanlık yanlarına takarak, geçmişteki şanssızlık ve düş kırıklıklarını tekrar tekrar düşünen bir insan, aynı şanssızlık ve düş kırıklıklarını gelecekte de yaşamak için dua etmiş olur. Gelecekte bir gün başınıza talihsizlikten başka bir şey gelmediğini görürseniz, bu bugün bunu çağırıyor olmamızdandır; ve kesinlikle de böyle olacaktır." Hayatınızı gözden geçirip geçmişteki zorluklara odaklandığınızda, o an yaptığınız şey, daha zor koşulları hayatınıza çağırmaktan başka bir şey değildir. Ne olursa olsun unutun gitsin. Kendinize bu iyiliği yapın. Geçmişinizdeki herhangi birini başınıza gelenlerden dolayı suçluyor veya ona kin besliyorsanız, bu davranışınızla yalnızca "Kendinize" zarar veriyorsunuz. Hakettiğiniz yaşamı size sağlayacak tek insan kendinizsiniz. Bilinçli bir şekilde isteklerinize odaklanarak güzel duyulara dair ışınlar yaymaya başladığınızda çekim yasası size cevap verecektir. Yapmanız gereken tek şey başlayarak sihri açığa çıkarmak.
Sayfa 172
Reklam
SİZ GEÇMİŞİNİZ DEĞİLSİNİZ...
JACK CANFIELD Hayatın akışı içinde birçok insan kendisini kurban konumunda görür ve bunun için de genellikle geçmişi suçlar; örneğin; küfürbaz bir ebeveynle ya da sorunlu bir ailede büyüdüklerini söylerler. Psikologların birçoğu ise, ailelerin yüzde seksen beşinin sorunlu olduğunu söylüyor, bu durumda o kadar da yalnız değilsiniz. Benim annem babam alkolikti. Babam bana kötü davranırdı. Annem ben altı yaşındayken babamdan boşandı... Burada söylemek istediğim, herkesin aşağı yukarı benzer bir öyküsü olabileceği. Asıl soru, şu an ne yapmakta olduğunuz. Şu an neyi seçiyorsunuz? Çünkü odaklandığınız şey ya budur, ya da ulaşmak istediklerinizdir. İnsanlar olmasını istedikleri şeylere odaklandıklarında, istemedikleri şeyler onlardan uzaklaşır. Arzuların daha geniş yer kaplamaya başlarken, diğer taraf kaybolur.
Sayfa 171
Burada dikkate almanızı istediğim soru şu: "Yaşamınızda elde ettiğiniz sonuçlar, gerçekten almak istedikleriniz miydi? Size layıklar mıydı? Size layık olmadıklarını düşünüyorsanız, şimdi bunu yapaeak güce sahip olduğunuza göre, bunu değiştirmenin tam zamanı değil mi? "Gücümüzü içimizden alırız; dolayısıyla onu kontrol edebiliriz." ROBERT COLLIER
Sayfa 171
Arzuladıklarınızı size veren, insanlar değil. Böyle yanlış bir inanca kapılırsanız, dış dünyayı ve insanları kaynak olarak görür ve yokluğu yaşarsınız. Evren, Yüce Akıl, Tanrı, Sonsuz Zeka, ya da başka türlü nasıl tanımlıyorsanız tanımlayın gerçek kaynak görünmeyen alandadır. Herhangi bir şey elde ettiğiniz her zaman, bunu çekim yasası aracılığıyla ve Evrensel Arzla uyum içinde, onlarla aynı frekansta olarak kendinize çektiğinizi unutmayın. Her şeyin içine nüfuz eden Evrensel Zeka o nesneyi size getirmek için, insanları, durumları ve olayları harekete geçirmiştir, çünkü yasa böyledir.
Sayfa 169
Rekabet Fikri
Rekabet bir ayrılma örneğidir. Birincisi, rekabet duygusu geliştirdiğinizde, bu bir düşünce eksikliğinden kaynaklanır; sınırlı arz olduğunu zannettiğinizi, herkese yetecek kadar kaynak olmadığını, bu yüzden de bir şeyleri elde etmek için yarışmamız ve mücadele etmemiz gerektiğini ifade etmiş olursunuz. Yarışırsanız, kazandığınızı düşünseniz bile asla kazanamazsınız. Çekim yasasına göre, yarıştıkça, hayatınızın her alanında mücadele edecek, daha çok insan ve koşulu kendinize çeker ve sonunda kaybedersiniz. Hepimiz Bir'iz; bu yüzden başkalarıyla yarıştığınız zaman. Kendinizle rekabet ediyorsunuz. Rekabet fikrini, kafanızdan atmalı, yaratıcı bir akla sahip olmalısınız. Sadece, düşlerinize ve hayallerinize odaklanın ve rekabeti denklemden çıkarın.
Sayfa 168
hepimiz bir'iz
Hangi biçimde bakarsanız bakın, sonuç yine aynı olacaktır. Hepimiz Bir'iz. Birbirimize bağlı ve Aynı Enerji Alanı ya da Bir Yüce Akıl, Tek Bilinç ya da Tek Yaratım Kaynağı. Nasıl isterseniz öyle adlandırın ama, biz hepimiz Bir'iz. Şimdi, hepimizin Bir olduğundan yola çıkarak, çekim yasası üzerine düşünürseniz, onun mutlak mükemmelliğini anlarsınız. Böylece, başkalarına dair olumsuz düşüncelerinizin geri dönerek yalnızca "Size" zarar verecek olmasının nedenini de anlamış olursunuz; çünkü, hepimiz Bir'iz! Olumsuz duygu ve düşüncelerinizle kötülüğü varoluşa çağırmadığınız sürece zarar görmeniz mümkün değil. Size seçim yapmanız için bir irade verilmiş olmasına rağmen, olumsuz düşünüp, olumsuz hisler beslediğinizde, kendinizi Bir'den ve Bütün iyiliklerden ayırmış oluyorsunuz. Varolan tüm olumsuz duyguları düşünün, tamamının korkudan temeline dayalı olduğumu keşfedeceksiniz. Bunlar, ayrı olma düşüncesinden ve kendinizi diğerlerinden ayrı görmekten geliyor.
Sayfa 168
Bir şeyi isteyip, hissedip inanırsanız, onu elde edersiniz. Hafifçe dokunarak çağırmanız için bekleyen sınırsız bir arz var. Her şeyi bilincinizde tutuyorsunuz. "Yalnız ve tek gerçek İlahi Akıldır" CHARLES GİLLMORE
Sayfa 167
2.552 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.