D.

188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Öncelikle filmini izleyip beğenmiştim. Kitapta daha derinlikli bir anlatım ve farklı detaylar olur diye düşünerek almıştım ama filmde tamamının güzelce yedirildiğini, kitapta pek de bir ekstra olmadığını anladım. Nazi Almanya’sı gölgesinde gerçekleşen ve alışık olduğumuzdan daha farklı bir hikaye anlatıyor. Anlatım bıçak gibi keskin iki farklı perspektif içinde bütünleşiyor. Genel olarak güzel bende birkaç soru işareti bırakmış olsa da.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,185 okunma
Reklam
704 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en keyifli kitap. Yalnızca “iyi” değil, “keyifli” diyorum çünkü bu denli derli toplu, meselesini dolandırmadan net bir şekilde anlatan bir eser öyle tanımlanıyor benim gözümde. Umarım günün birinde ben Rearden, Francisco, Galt, Dagny değerinde insanlarla karşılaşabilirim.
Atlas Vazgeçti - 3.Kitap
Atlas Vazgeçti - 3.KitapAyn Rand · Pegasus Yayınları · 2021593 okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
İlginç bir tasarımla yazılmış hoş bir hikaye. 11 yaşındaki bir kız çocuğunun “Lotarya” kartlarıyla anlattığı hikaye tarz ve anlatım bakımından okunmaya oldukça değer. Lotarya kartlarının çağrışımları oldukça güçlü. Kitabın sayfa ve kapak tasarımı da güzel gerçekten, keyifli. Bir iki ufak yazım hatası dışında oldukça estetik bir duygu oluşturuyor. Denk gelip aldığım için memnunum.
Lotarya
LotaryaMario Alberto Zambrano · Aylak Kitap · 201645 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
291 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Genel olarak sıcak, samimi ve bizden bir hikaye. Koca dünyanın içine yayılan değişim rüzgarının Antalya ve Berlin’deki farklı boyutları… benim hoşuma gitti. 80 darbesini yaşayan Türkiye ile Berlin duvarının yıkıldığı Almanya’nın yaşadığı politik iklim ve kültürel doku insan ilişkileriyle harmanlanmış, okura sunulmuş. İçimizden birinin sesine kulak vermek gibiydi kısacası. Tavsiye ederim.
Burası Radyo Şarampol
Burası Radyo ŞarampolŞükran Yiğit · İletişim Yayınları · 2020752 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Milan Kundera’nın bir “sezgisellik ustası” olduğunu söylersem sanırım yanlış olmaz. Yazdıkları sanki tamamen anlaşılmak için değil, sezilmek için yazılıyor. Bu kitap da öyle. Aslında insanların kimliklerinin nasıl oluştuğunu anlatıyor farklı karakterler üzerinden. Kimlik dediğimiz şey, koskoca bir kültürün içindeki her insana dağıtılıyor diyor en nihayetinde de. Doğal olarak da aslında yalnızca bir ülke sınırları gibi düşünmemek gerek bunu. Bulunduğumuz her topluluğun içine sinen kültürü de taşıyoruz ve o kültürün ta kendisi oluyoruz. Okuması keyifli bir kitaptı Kundera’nın her kitabı gibi.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20201,572 okunma
Reklam
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap liberalizm övgüsü yaparken kapitalizmin çirkin yanlarını anlatıyor. Rekabetin, serbest ticaretin iyi taraflarını sunarken devlet kanalındaki tekelleşmelerin içini gösteriyor adeta. Hala daha toplumun genelinde görülen “hep beraber vasat kalalım, kimse gelişmesin” kültürü çok güzel aktarılıyor bu açıdan. Olay örgüsü biraz yoğun ve ağır ancak buna karşın her şey yerli yerinde. Sanayi devrimi sonrası insani gelişim öyle net görülüyor ki. Bu kitabı okumasam kesinlikle eksik kalırdım.
Atlas Vazgeçti - 1. Kitap
Atlas Vazgeçti - 1. KitapAyn Rand · Pegasus Yayınları · 2021493 okunma
237 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsan bazen düşünmek yerine onun için düşünülsün istiyor. Bu kitap da bunun için işte. Okumak ise o ihtiyacı karşılamaya yönelik. Güzel bir bakış açısı ile olumlu duygular hissettiriyor. Bu ihtiyaçta olan insanlara tavsiye ederim.
İkinci Hayatın Tek Bir Hayatın Olduğunu Anladığında Başlar
İkinci Hayatın Tek Bir Hayatın Olduğunu Anladığında BaşlarRaphaelle Giordano · Yan Pasaj · 20171,052 okunma
310 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Anlıyorum ki sevginin iyileştiremeyeceği hiçbir insan, düzeltemeyeceği hiçbir sorun yok. Ancak elbette mutlak bir alışveriş sonucu olamayacak kadar derinlikli bir durum bu… Sevgi adeta bir ders olarak işlenmeli, müfredatın en önemli parçası olmalı. Sevgiyi öğrenen insan, yaptığı işi de sevmeyi öğrenmez mi zaten? Bunları düşündürttü bana hikaye. Adında geçen “mutluluğun” aslında gerçekten de bir tercih olduğunu anlıyorum mesela. Toplumun yarattığı zıtlıklar, bireyleri sorunların nişanesine çeviren yaşantılar… Hayatta her şeyin göründüğünden ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. Bunları yaparken bir Doğu-Batı ayrımı eleştirisi de sunuyor bize. Okumak isteyene güzel kitap.
Mutlu Günlerimiz
Mutlu GünlerimizGong Ji-Young · Mona Yayınevi · 2018197 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ortalama puanının görece düşüklüğüne karşın, güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okuyup bitirmemin üzerinden biraz zaman geçmiş olmasına rağmen kitabın bıraktığı iz yerli yerinde duruyor. Bu kitap özellikle de toplumsal cinsiyet üzerinden okunmalı, yorumlanmalı bana göre. Konunun geçtiği tarih oldukça eski. Buna karşılık toplumun “normal” kabul ettiğinden farklı olarak yaşamanın ne denli zor olduğunu hala yaşıyoruz aslında. Ayrıca kadın olmak da ikincil rol olarak anlatılıyor, kadınların onca başarısına rağmen. Çok ilginç geliyor erkeklerin kadınlar üzerinden kurduğu bu düzen ve bu düzenin yılmaz bekçilerinin yine bu kadınlar olması. Anlatım ve dil de gayet iyiydi bana göre. Biraz farklı bir üsluba sahip ama bu durumun kitabın kolay okunurluğunu azaltmıyor. Özellikle cinsiyet rolleri ve toplum üzerine bir şeyler okumak isteyenlere tavsiye ediyorum.
Kadınlar Adası
Kadınlar AdasıKiran Millwood Hargrave · İthaki Yayınları · 2021560 okunma
298 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Özünde taşıdığı değerler olmasa, bilimkurgu kitapları da sıradan birer macera romanı olurdu. Hikayeyi özetlemekte sorun yok, ancak ben kitabın arka planında birer “gölge-fenomen” gibi duran olgulardan söz etmek istiyorum. Bilim ve buluşlar tarihi hayatımızı değiştirdi hiç şüphesiz. Peki acaba şu anda bulunup da toplumu kökünden değiştireceği için gösterilmeden kalan, birer “toplumsal üşengeçlik” nesneleri olamaz mı? Kitap bana bu soruyu sordurttu. Jauntlama eyleminin ortaya çıkışı mimariyi, mahremiyeti, “medeniyet” olarak adlandırabileceğimiz ne varsa değiştirmiş durumda kitapta. Bu derin felsefe beni gerçekten etkiledi.
Guy Debord
Guy Debord
Gösteri Toplumu
Gösteri Toplumu
kitabının bir yerinde medeniyet denilen şeyin “arabalar” için şehir inşa etmek gibi bir şey olduğundan söz ediyordu. Hakikaten de öyle, yollar her şey gibi görünüyor. Yol kenarı merkez gibi görünüyor, ana yola yakın evler daha çok rağbet görüyor, yolları yakınlaştıran vasıtalar çok daha pahalı oluyor. Peki yol diye bir şey kalmazsa? Dünyanın tüm sistemleri değişir. Ama bu değişime izin vermek için de bir sürü şeyden vazgeçmek gerekir. Kitap kadınlar açısından ise tam bir distopya gerçekten. Herkesin her an her yerde olabilme ihtimali, kadınları daha korunaklı kılmayı gerektirmiş kitapta, “sözde”. Ancak ikinci plandaki varlık formlarına dönüştürmüş. Bu kalıba karşı çıkan bir kadının direnişi de sembolik olarak yer alıyor kitapta.
Kaplan! Kaplan!
Kaplan! Kaplan!Alfred Bester · İthaki Yayınları · 20171,390 okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Ne kitap ama! Ayfer Tunç gerçek bir kelime ustası diyordum, bu kitabın anlatımıyla bambaşka bir boyut kazandırdı bu ustalığa. Bu kadar sıradan, alışıldık “görünen” bir hikaye nasıl bu denli ince örülebilir ki? Tarz gerçekten ilginç, harika bir beyin jimnastiği. İnsanın bölük pörçüklüğü, kendi yarım kalmışlığı çok güzel anlatılmış bu hikayede. Kendine bile itiraf edemediği örtük gerçeklerle ile birlikte… Gerçekten çok derin ve çok başarılı bir kitap olmuş yine.
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,7bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Reşat Nuri kadın karakter yaratmakta ve bu kadınlar üzerinden toplumu anlatmakta gerçekten çok usta. Her okuduğum kitabında ayrı şaşırıyor, hayran oluyorum. Üstelik karşı cinsi bu denli anlatma becerisini, yarattığı ayrıksı karakterlerle de gerçekten çok güzel yediriyor. Ayrıksı karakter demem farklı algılanmasın. Feride de Hayrullah Bey de birer örnek olabilir mesela bunlara. Toplum denilen “sürü” gibi düşünmeyen, bağımsız bir bilinçle onlardan farklı hareket eden karakterler bunlar. Kitabı bu denli güzel ve kıymetli yapan da ta kendileri. Kadının toplumdaki varlık mücadelesi en başta kadın meclislerinin en derininden başlıyor. Toplum mu kadını bu şekilde olmaya yönlendiriyor yoksa kadın mı varoluşunu böyle bir bütünsellikle sunuyor? Bu bir soru işareti. Ancak Marx’ın yanlış bilinci gibi, sanırım daha çok yaşam koşulları bilincini etkiliyor ve tek bir bireyden bütün toplum şekilleniyor. Çalıkuşu gerçekten güzel bir toplumsal cinsiyet modeli olabilir. Feride en iyi örneği teşkil ederken ben Reşat Nuri’nin Hayrullah Efendi üzerinden erkeklere daha farklı bir ders verdiğini düşünüyorum. Karakter denilen şeyin cinsiyetten bağımsızlığını anlattılar adeta. Türk yazınında önemli bir değer gerçekten, okunmalı.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,4bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Kısa, ancak çok yoğun bir felsefi metin. Kadın ve erkek denilen varlıkların hayatını aslında biyolojik olarak değil, tamamen toplumsal olarak sürdüregeldiğini anlayabiliyoruz metinden. Toplumsal cinsiyet rollerini belirleyen şey gerçekten nedir? Bunu anlamak gerekiyor. Her şeyin kadınların “doğum” edimi ile hayat bulduğu bu dünyada, kadın nasıl ikincil bir cins olabiliyor? Cevabı var bu novellada. Ben çok beğendim.
Houston, Houston Duyuyor musun?
Houston, Houston Duyuyor musun?James Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 2021800 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Rossum’un Uluslararası Robotları Faust gibi, Frankenstein gibi bir insanlık trajedisi gerçekten. Zalimlik insanlığın mı bir ürünü yoksa burjuva toplumunun dayattığı bir durum mu? Bilemiyorum. Kafam allak bullak oldu. Satır aralarında topluma dair o kadar sağlam eleştiriler var ki, kısacık bir metin ne kadar iyi olabilirse o kadar iyi kaleme alınmış. Üstüne makale yazılır.
R. U. R. Rossum’un Uluslararası Robotları
R. U. R. Rossum’un Uluslararası RobotlarıKarel Čapek · İthaki Yayınları · 2020428 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın puanına gerçekten şaşkınım, bununla başlamak istiyorum. Elbette zevkler tartışılmaz diyebiliriz ancak bazı estetik noktalarda ortak kabuller olmalı gibi düşünüyorum. Kitap gerçekten dört dörtlüktü çünkü bana göre. İlk defa Gurnah okudum, Nobel edebiyat ödülünü alana dek kendisinden haberim bile yoktu ve utanıyorum bu durumdan. Bu ödülü o denli hak etmiş ki, ne desem boş kalacak gibi hissediyorum. Kitap ne anlatıyor diye düşününce, “insan”ı cevabını veriyorum kendime. İç içe geçmiş iki hayat üzerinden koskoca bir toplum, hatta koskoca bir dünya toplumu anlatılıyor. Emperyalizm satır aralarında bu denli güzel anlatılamazdı, ifade bulamazdı gerçekten. Ve “aile” kavramı hiç bu kadar içi boş gelmemişti, muhteşem bir eleştiri söz konusu aileye de. Gurnah’ın dili de gerçekten büyülü. Sözcükleri anlamlı kılıyor, şekillendiriyor adeta. Gerçekten kelimelerden ve kavrayışlardan büyük bir haz duydum. Daha çok uzun süre düşünürüm ben bu kitabı. Anlaşılmayı bekleyen o kadar çok şey var ki.
Deniz Kenarında
Deniz KenarındaAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayıncılık · 2021208 okunma
Resim