mısra

Hiçbir zaman, hiçbir yerde rahat edemem, her zaman da bulunduğum yerden başka bir yerde daha iyi olacağımı sanırım.
Reklam
Ah! Hep böyle acı mı çekmeli, yoksa hep kaçmalı mı güzelden? Doğa, acımak bilmez büyücü, her zaman üstün çıkan karşıt, bırak beni! İsteklerimi ve gururumu baştan çıkarmayı bırak artık! Bir düellodur güzeli incelemek, sanatçıyı yere sermeden önce dehşetten haykırtan bir düello.
Çirkin değilim aslında; beni çirkinleştiren ve her gördüğüm aynaya tükürten, kan tükürüğüm her aynayı kırdırıp cam kırıklarıyla bana incecik bileklerimi kestiren ve kimseye göstermeye cesaret edemediğim grostonlarca acı var avuçlarımda. Aşk var avuçlarımda, geçmişimi kafiyesiz bir şiir müsveddesi gibi buruşturup atmış olan!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Umutsuz geleceğinin düşüncesiyle çıldıran bir ben miydim?
Saklanabileceğim, saklanıp hiçbir şey yapmak zorunda kalmayacağım bir yer istiyordum.
Reklam
İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.
Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız.
Hiç doğruyu söylemez insanlar. Yanlış kıyılar, yanlış güvenlikler öğretti iyiler size; yalanları içinde doğdunuz iyilerin, oralara sığındınız. Köklerine kadar her şey yalana boğuldu, bozuldu iyilerin eliyle.
Şeytan, Tanrının her yedi günde bir aylaklığıdır, başkası değil...
Kim bilir belki de herkesten daha ustayımdır olta atmakta? Eğer oltaya hiç balık gelmediyse suç benim değildi. Hiç balık yoktu.
Reklam
Açlık büyüyor güzelliğimden: Acı vermek istiyorum aydınlattıklarıma, soymak istiyorum bir şey bağışladıklarımı, hainliğe böylesine susamışım ben.
Çekil yalnızlığına gözyaşlarımla! Ben, kendini aşarak yaratmak isteyen ve böylece de yıkıma sürükleneni severim.
Sevgim ve umudum adına sana yalvarıyorum; Ruhundaki kahramanı fırlatıp atma! Kutsal tut hep en yüce umudunu!
Sen, yükseklere çıkmak istiyorsun, ruhunla yıldızlara susamışsın. Ama kötü güdülerin özgürlüğe susamış.
Şu ağacı ellerimle sallamak isteseydim eğer, bunu yapamazdım. Ama bizim görmediğimiz rüzgar ona acı veriyor ve onu nereye isterse oraya doğru büküyor. Bizi en kötü biçimde eğip bükenler ve acıtanlar, hep görünmeyen ellerdir.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.