Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Momoko
Momoko
@momokoko
Az okur, çok boş oturur.
14 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuduğum en iyi devam kitabı.
Yavaş başlasa da sayfalar ilerledikçe tempoyu kademe kademe arttıran, karakter gelişimlerini bazen de ihaneti önümüzde yaşanıyormuş gibi izleten kitap…
Evren biraz daha genişliyor ve pek çok sorumuza da cevap bulabiliyoruz.
Kitabın etkisinden çıkamıyorum. “Batı medeniyeti”nin Nikara halkını bir hayvan olarak görüp değerlendirmesi… Dini duyguların sömürülmesi… Birlik beraberlik olunması gereken savaş zamanında kendi ülkelerinin insanlarını bile yoksul, çiftçi ve ten rengi biraz daha kavruk diye hor gören ve ölüme terk eden aristokratlar… Bu kitap benim kalbimi acıttı. En üzücüsü de bu kitap bana çok tanıdık geldi.
Diyeceklerimi toparlayamıyorum bile, bambaşka bir eser.
Tatlı bir deneyim.
Yazarın okuduğum üçüncü kitabı oldu. Zaten kalemi oldukça güçlü bir yazar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden yazarın okuyuculara içine düşeceği bir hikaye sunma endişesi taşımak yerine ufak, tatlı bir mola deneyimi yaşatma niyetiyle bu öyküyü hazırladığını düşünüyorum ve değerlendirmemi tamamen buna göre yapacağım.
Öyküyü yarım saat içerisinde bitirdim, her bir sayfasındaki illüstrasyonlara dakikalarca baktım, gerçekten çok etkileyiciyidiler. Yazarın tanıdık kendince güçlü olmaya çalışan kadın karakter duruşundan en ufak bir ödün vermediğini görmek güzeldi, işte bunu Miller yazmış diyebildim. Elbette ki bu öykü içine düşemeyeceğim kadar zayıftı, ama taştan doğan bir kadının annelik ve özgürlük hakkındaki duygularını okumak ve illüstrasyonları incelemek yorgun bir günün ardından çok keyifli bir molaydı.
Şiddetle tavsiye ediyorum, kesinlikle kitaplıkta olması gereken bir kitap.
Japon Evliya Çelebi
Çok ilginç bir adammış bu Başo. Japonların Evliya Çelebi’si. Ne demiştim, İthaki’nin Japon Klasikleri dizisi asla okumayacağım türlerle tanıştıran bir hazine benim için.
Bizim göremediğimiz o ince ayrıntıları nasıl da görüyormuş, nasıl da doğanın kendisine aşıkmış bu Başo böyle. Gördüğü her şeye saygı ve sevgiyle yaklaşıyor, karşılığında saygı ve sevgi gördüğünü yazmış hep.
Komik de bir adammış. Bir insan, sırf güzel çam ağacı var diye bir kasabaya gider mi? Sonra ne güzel çam ağacına şiir yazacakken başka bir şairin zaten o çam ağacı için güzel bir şiir yazdığını hatırlayıp daha iyisini yazamayacağını düşünerek vazgeçer mi? Geçer…
Okuması kısa ve eğlenceli bir mola olan bir kitaptı. Dünyayı bir gün Başo’nun gördüğü gibi görmek dileğiyle.
Okur Takip Önerileri
İthaki’nin Japon Klasikleri dizisini işte bu yüzden seviyorum. Normal koşullar altında okumayacağım bir tür olan tiyatroyu bu dizi sayesinde okuma şansı bulduğum için mutluyum.
Yazarın da önsözünde bahsettiği gibi bu kitabı Shakespeare’in Hamlet’inin yeniden yorumlanıp yazılması olarak değerlendirmek yanlış olur. Dazai bu türü denemek için sadece isimleri kullanarak yazmış, oldukça da iyi yapmış, hiç sıkılmadan birkaç saat içerisinde okuyuverdim.
Karakterlerin içinde, özellikle Hamlet’in, Dazai’nin alışılagelmiş depresif ve bunalımlı tarzının yansımalarını görebiliyoruz. Hamlet’in duygu durum değişimleri sabit olmayan, tahmin edilemez ve duygusal bir karakter olarak yazılmasından çok hoşlandım.
Bana kalırsa kitabın tek eksi yönü sonunun kopuk olması. Her şey çok havada kalarak aniden bitti ve ne çıkarım yapmam gerektiğinden emin olamadım. Yine de hoş bir tecrübeydi.
Fantezi, siyaset, vahşet… Harika bir başlangıç kitabı.
Bu seriye üç kitap da basıldıktan sonra başlamak istemiştim, öyle de yaptım, üçüncü kitap elime geçtiği gün okumaya başladım, e tabi araya final haftası girince uzadı da uzadı okuma sürem. Kitap akıcılığını hiç yitirmeyen bir kitaptı neyse ki.
Öncelikle başlangıç seviyesi fantastik eser olmasına rağmen çok da hafif bir kitap olduğunu söyleyemeyeceğim. Bazı yerler kendini tekrar tekrar okutuyor. Yazar evreni ve o evrenin tarihini olabildiğince geniş ve ayrıntılı tutmuş. Aynı zamanda mitolojik ögeleri tanrılarla sınırlı tutmamış, başka boyutlara ait Doğu canavarlarına da rastlamak mümkün, bu beni okurken sıradaki kitaplar için çok heyecanlandırdı.
Zavallı olmayan hırslı ve güçlü kadın karakterleri severim. Üstelik evrende tamamen ataerkil bir düzenin olduğunu da söyleyemeyiz, yönetimde ve savaşta kadınların yer almasına bayıldım.
Okurken zaman zaman nefesimi tuttuğumu fark ettim. Kitapta oldukça vahşi sahneler çok iyi bir şekilde betimlenmiş. Gerçekten bazı sahneleri okumak güçlü bir mide gerektiriyor. Kitapla ilgili en çok sevdiğim kısım bu oldu, kesinlikle böyle bir kurguya böyle bir vahşet gerekiyordu.
Son olarak… Yazar asla bir karaktere bağlanmamıza izin vermiyor. Karakterlere en ufak acıması yok. Buruk bir şekilde sayfaları çevirmek düşüyor bize. Sırf bu yüzden kitaba verdiğim puanı bir puan düşürdüm.
LoL evrenine hakim olmayanlar için de çalışılmış.
League of Legends evrenine hâkim olmayanların da rahatlıkla ve keyifle okuyabileceği bir iş olmuş.
Evrene hâkim olan ve yıllardır takip eden biri olarak kitap ilk duyurulduğunda oldukça heyecanlanmış ve bir an önce çevrilmesi için gün saymaya başlamıştım. En büyük endişem çeviri konusundaydı. İthaki’nin bazı çevirilerde iyi iş çıkarmadığını ve kaba bir deyimle yalapşap işler yaptığını düşünmekteyim, aynı zamanda çevirinin de yine bu evrene hâkim bir çevirmen tarafından yapılması gerektiğini düşünüyorum, sanırım öyle de olmuş en azından bir araştırma var gibiydi, sonuç olarak gayet yeterli ve akıcı bir çevirisi vardı, epey tatmin oldum. Her zamanki siteden hikaye okuyormuşum tadını alabildim, okurken bir an olsun sıkmadığını ve neler olacağını tamamen bilmeme rağmen merakla okumaya devam ettiğimi söyleyebilirim. Şunu da söylemekte yarar var, oldukça hafif bir dili var, bir günde altı yedi saat içerisinde yuttum kitabı.
Güzel okuma deneyimi için emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum.
