Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paragraf testimden bir alıntı :)
Öğrenmenin yaşı yoktur. Herkesten de öğrenilecek bir şeyler vardır. Yaşı, eğitimi, tecrübesi ne olursa olsun. Geçen hafta hayatın felsefesi olabilecek bir şey öğrendim. Bir evrak göndermek için kargo şubesine gittim, sırada beklerken görevli kız dikkatimi çekti. Her şeye gülüyordu, belirgin bir mutluluğu ve pozitif enerjisi vardı. O enerji bana da geçti. Sıram gelince ona mutluluğunun sebebini sordum, cevabı beni çok şaşırttı. " Sebepsiz mutluyum. Bir sebep olmadan mutlu olurum ben." dedi. Kargo şubesinden çıkarken şunu düşündüm: Aslında bu motto hepimiz için geçerli. Çünkü bir sebebe dayalı olarak mutlu olursam sebep ortadan kalkınca mutluluğum da sona erer. Ama sebepsiz mutluluk - eğer başarabilirsek- sonsuzdur ve huzur doludur. Çünkü mutluluğumu sona erdirecek bir sebep yoktur ve onun ortadan kalkabileceği korkusuyla mutluluğum balın içindeki tuz misali rahatsızlık veren tedirginlikler barındırmamaktadır. Madem olumsuzlukların sebep olduğu mutsuzluğumuz, olumsuzluğa çare olmuyor öyleyse olumsuzluklara rağmen mutsuz olmayalım, iki kere kaybetmeyelim. Sebepsiz mutlu olmayı deneyelim. Belki bu pozitif enerji kişiden kişiye geçe geçe olumsuzlukları da ortadan kaldırır. Kaldırmazsa da sorun yok. Dedik ya sebebe bağlamayalım mutluluğu, akışına bırakalım her şeyi.
317 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
TAŞLARI YEMEK YASAK! Günlük hayatımızda bir yerde bu şekilde bir uyarı ile karşılaşsak sanırım bir kez daha dönüp bakma ve ne demek istediği üzerinde düşünme gereği hissederiz. Çünkü alışageldiğimiz hayat rutini içerisinde 'taş yemek' gibi bir adeti ne yapıyoruzdur ne de böyle bir eylemden haberimiz vardır. İsmet Özel işte tam da bu noktada 'taşları yemek yasak' metaforu ile insanın aslında taş yemekten ona daha fazla zarar veren eylemleri hayatının başköşesine alabildiğini ve zamanla bu davranışların bir yönüyle nefsini de okşarken mahvına davetiye çıkarabildiğini okuyucusuna hatırlatmaya çalışıyor. Sevimli görünen fakat bizi felakete sürükleyecek eylemler üzerine kafa yormamızı istiyor bizden. Bu eylemlerden sakınabilmenin ve anlamlı bir hayat yaşayabilmenin yolunun sevgililer sevgilisi Efendimiz yolu ile bize ulaşan vahyi ve onun ahsen-i takvim olan hayatını kendi hayatımızın rehberi haline getirmek olduğunu dikkatimize sunmaktadır. Kainatta aramakla yükümlü olduğumuz 'hakikat' e ulaşabilmenin de ancak bu şekilde mümkün olduğunu bana hatırlattığı için iyi ki yolum düşmüş dediğim bir eser oldu benim için. Eserin her satırı insan hayatında motto olabilecek nitelikte. Bu nedenle spesifik bir parçasını öne çıkarıp alıntı paylaşmaya gönlüm el vermedi:) İsmet Özel gerek eserleri gerek hayata bakış tarzı yönüyle varlığının kıymetini bilmemiz gereken önemli bir şahsiyet. Onun kitapta defaatle altını çizdiği ve eserini noktaladığı gibi hayatta hep aklımızda olsun: 'Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak.'
Taşları Yemek Yasak
Taşları Yemek Yasakİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20213,226 okunma
Reklam
68 syf.
2/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
:)))) incelemeye gülerek başladım. Çünkü bu kitabı okumaya başladığım ve kitaptan inceleme paylaştığım andan itibaren takip eden bazı arkadaşlar takipten çıktı. Sebebi de sanırım kitabın, solcular hakkında söylediği sözlerden alıntılar paylaşmam. Oysa bir kitaptan alıntı paylaştığımızda, o alıntıya kutsal bir anlam yüklemeyiz. Ilgimizi çekmiştir,
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,7bin okunma
Motto olabilecek bir alıntı
Boşver be adamım, ne de olsa ölümlüler, ölümlüler...
Sayfa 101 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. basımKitabı okudu
Motto olabilecek bir alıntı
Ben bedenimin kölesi olmaya değil, başka iyi şeyler yapmaya geldim.
Sayfa 65 - DoğubatıKitabı okudu