Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Miss Eden

Ne kadar yanılgıdan uzak olsak da, hiçbir umut olmadan ya­şamak olanaksız. Onlardan birini hep koruruz, pek de haberimiz olmadan. Bu bilinçsiz umut da bütün öteki, reddettiğimiz ya da tükettiğimiz açık umutlarımızın yerine geçer.
Reklam
Yirmi yaşlarındaydım. Dünya başıma çökmüş. Bir gün, "ar­tık gücüm kalmadı" diyerek bir kanepeye çöküverdim.
Nereye gidersem gideyim, ilgisizliğin, yararsız oyunun aynı duygusu: Beni hiç ilgilendirmeyen şeyle ilgileniyormuş gibi ya­pıyor, bir yerde hiç var olmadan her şey elen tümüyle habersiz, özdevinimimle ya da iyilik duygusuyla kımıldayıp duruyorum. Beni cezbeden, başka bir yerdedir, bu yerde de ne olduğunu bil­mıyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zira hayranlık, sonu iyi olacağı kuşkulu olduğu için önceden kestiri­lemeyen bir maceradır.
Başkalarından onbin yıl önce ya da sonra yaşamak, insanlı­ğın başlangıcına ya da sonuna ait olma duygusu ...
Reklam
Başkalarının her kusuru bende de var, ama yine de onların yaptığı her şey bana tuhaf görünür.
En yaman cellatların bile hayal edemeyeceği geceler vardır. Paramparça sabahı bulduğumuz olur, aptal ve şaşkın, hiçbir şey anımsamadan ve anlamadan, hatta kim olduğumuzu bilmeden ... günün yararsız, tehlikeli, koyu karanlıklardan daha da boğucu göründüğü zamandır bu ...
Ölüm sandığımız kadar korkunç olsa, dost ya da düşman, hayatı terkeden herhangi bir "mutlu" insan için belli bir zaman sonra ona saygı duymamız nasıl mümkün olurdu?
Zaman insanı yaraladıkça, insan da ondan kaçmak ister. Ha­tasız bir sayfa, sadece bir cümle bile sizi geleceğin ve çürüme­lerin üstüne yükseltir. Söz arasından, hükümsüzlüğün bizzat simgesi olan söz arasından silinmez olanı, yok olmayanı ara­makla aşılır ölüm.
Genç, güçsüzlüklerden belirli bir zevk alır. Onlar öyle ilginç, iiyle zengin görünürler ki! Yaşlanınca şaşırtmazlar bizi, onları çok iyi tanırız. Oysa, hesapta olmayan küçük bir şey olmadan çekilmiş olmaya değmezler.
Reklam
Her zaman beklenmedik olayların en kötüsüyle karşılaşmak korkusuyla yaşadığımdan; her koşulda, daha önce davranmayı denedim: Tam ortaya çıkmadan kendimi felaketin içine atarak.
Kendimizi herkesten üstün tutmamız boşunadır. Yine de dü­şündüğümüzde çok nefret ederiz birbirimizden. Bir bilgenin bi­ze öyle garip görünmesinin nedeni, bütün insanlar gibi bizzat kendisini beslemek zorunda olan o insanın nefrete bulaşmamış gibi görünmesidir.
Acılarımızı birine ancak acı çektirmek için itiraf ederiz, on­lara katlansın diye. Eğer onu kendimize bağlamak istersek ona sadece soyut acılarımızı söyleriz, bizi seven herkesin içtenlikle benimsediği acıları
Bir uykusuzun, her gün çarmıha gerilmesinin yanında, İsa'nın bir kerecik çarmıha gerilmesi nedir ki?
2.640 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.