Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Merve Şenlik

Merve Şenlik
Bir kitabı okumaya başladı
Bir Ceza Avukatının Anıları
Bir Ceza Avukatının AnılarıFaruk Erem
8.1/10 · 911 okunma
Reklam
Efendiler, tarih " geleneğe uyarak boyun kırmaktan üzüntü duymayan millet, biz yürüyelim, arkamızdan gelsin" düşünce ve inancında bulunanların karşılaştıkları sonuçlar ve cezalarla doludur. Yöneticilerin ve özellikle devlet adamlarının asla böyle sakat ve çarpık görüşlere kapılmamaları gerekir.
İstanbul'dan ayrılmak üzere, evimden otomobille bineceğim sırada Rauf Bey yanıma gelmişti. Bineceğim vapurun takip edileceğini ve beni İstanbul'da iken tutuklamadıklarına göre, belki de Karadeniz'de batırılacağımı güvenilir bir yerden işitmiş, onu haber verdi. Ben İstanbul'da kalıp tutuklanmaktansa, batıp boğulmayı tercih ettim ve hareket ettim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra Osmanlı haneden ve saltanatının devam ettirmesine çalışmak, elbette Türk milletine karşı en büyük kötülüğü işlemekti. Çünkü, millet her türlü fedakarlığı göze alarak istiklâlini kazanmış olsa da, saltanat sürüp gittiği takdirde bu istiklale kazanılmış gözüyle bakılamazdı. Artık, vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve milletin istiklal ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl göz yumulabilirdi?
Ya istiklal ya ölüm
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun istiklalden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.
Reklam
Burada pek önemli bir noktaya işaret etmek gerekir ki. Millet ve ordu, Padişah ve Halife'nin hainliğinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı asırların kökleştirdiği din ve gelenek, bağları dolayısıyla da içten gelerek boyun eğmekte ve sadık. Millet ve ordu bir yandan kurtuluş çaresi düşünürken bir yandan da yüzyıllardır süregelen bu alışkanlık dolayısıyla, kendinden önce, yüce hilâfet ve saltanat makamının kurtarılmasını ve dokunulmazlığını düşünüyor. Halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavrama yeteneğinde değil... Bu inanca aykırı bir düşünce ve görüş ileri süreceklerin vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain ve istenmeyen kişi olur...
Merve Şenlik
Bir kitabı okumaya başladı
Nutuk
NutukMustafa Kemal Atatürk
9.7/10 · 27,4bin okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
51 günde okudu
1984
1984George Orwell
8.6/10 · 165,4bin okunma
İnsan belki de sevilmekten çok anlaşılmak istiyordu.
Sayfa 275Kitabı okudu
Bir düşünceleri olmadığından düşünce özgürlüğüne sahip olabilirler.
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Proleterlerden korkacak bir şey yoktur. Kendi hallerine bırakıldıklarında, ayaklanmak gibi bir arzu duymamanın yanı sıra dünyanın şimdikinden başka türlü olabileceğini kavrama gücünden de yoksun olduklarından, nesiller ve yüzyıllar boyunca çalışmaya, üremeye ve ölmeye devam edeceklerdir.
Sayfa 277Kitabı okudu
Savaşlara Dair 2
Geçmişte her ülkenin egemen kesimi, bazen ortak bir çıkar bularak savaşın yıkıcılığını azaltsalar da, savaşı birbirlerine karşı veriyor ve muzaffer olan yenileni her zaman yağmalıyordu. Günümüzde ise bu kesimler birbirlerine karşı savaşmıyor. Yönetici zümreler kendi toplumlarına karşı savaş veriyorlar ve bu savaşın hedefi de işgal etmek ya da olası bir işgali engellemek değil, toplum yapılarını aynen korumaktır.
Sayfa 215Kitabı okudu
Savaşlara dair
Mallar üretilmeli ancak dağıtılmamalıydı. Bunu gerçekleştirebilmenin tek yolu da sürekli bir savaş haliydi. Savaşın esas yaptığı yok etmektir: İlla ki insan hayatlarını olmasa da insan emeğinin sonucu olan ürünleri. Savaş, aksi takdirde kitleleri fazla rahat ettirmek dolayısıyla da uzun vadede fazla zeki yapmak için kullanılabilecek maddeleri paramparça etmenin, stratosfere ya da denizin dibine yollamanın bir yoludur. Savaşta kullanılan silahlar tam anlamıyla yok edilmese bile, üretimlerine devam etmek, tüketilebilecek hiçbir şey üretmeden insan emeğini harcamanın elverişli bir yoludur.
Sayfa 206Kitabı okudu
Vurucu
Eğer herkes boş zamanın ve güvenli bir ortamın keyfini sürüyor olsa, normalde yoksullukla sersemlemiş olan büyük insan kitleleri okuryazar olur ve kendi adlarına düşünmeyi öğrenirlerdi; bunu bir kere yaptıklarında da er ya da geç ayrıcalıklı azınlığın hiçbir işlevinin olmadığını anlar ve onları silkeleyip atardı. Uzun vadede hiyerarşik bir toplum ancak yoksulluk ve cehalet temelinde yükselirse mümkündür.
Sayfa 205Kitabı okudu
Birini sevdiğinde, onu gerçekten severdin; verecek başka bir şeyin olmasa da sevgini verirdin.
Sayfa 179Kitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.