Aklın da kalbin de hakkını vermekten uzak bir çağda yaşı yoruz. Akıllar karışık, kalpler katı, zihinler bulanık, gözler perdeli, hayaller sığ, ufuklar dar, vicdanlar metruk... Bu yüzden ne kendimizi anlayabiliyoruz ne de varlığı. Özümüzü yitirdiğimiz için kendimize de varlığa da yabancılaşıyoruz. Yabancılaştıkça yabanileşiyor ve zorbalaşıyoruz. Yabani ve zorba bir öznenin insafına bırakılmış dünyamız iklim krizinden çevre felaketlerine, açlık ve savaşlardan yapayalnız bırakılan göçmenlere kadar devasa sorunlarla her gün biraz daha soğuk ve gayr-i insa ni bir yer hâline geliyor.