Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Sinan Çoban

Mehmet Sinan Çoban
@msinancoban
10 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
376 syf.
·
Puan vermedi
Umarım Cehennemde Bira Vardır
Umarım Cehennemde Bira VardırTucker Max
7.2/10 · 25 okunma
Reklam
But danger lurks when something: 1.registers as an especially 'value',that is, exaggerated version of a thing that our ancestors (and we) evolved to find irresistible (high calorie food, sexual arousal) 2.is available conveniently in limitless supply (not found in nature) 3.comes in lots of varieties (abundant novelty) 4.and we chronically overconsume it.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Şapkaları çıkarın! Şapkaları çıkarın! diye bağırıyordu binlerce ağız birden. Âdeta bir kraldım. O sırada ben de iğrenç bir şekilde güldüm ve rahibe: -Onlar şapkalarını çıkarıyor, ben de kellemi, dedim.
eşek ile öküzün hikayesi
Hayvanların birbirlerine söylediklerini anlayabilen bu çiftçi ne konuştuklarını dinlemek için her akşam çiftlikte do­ laşır. Bir akşam öküz işinin ne kadar ağır olduğuyla ilgili eşeğe yakınmaktadır: Her gün sabahtan akşama saban çeki­ yorum. Hava ne kadar sıcak olursa olsun, bacaklarım ne ka­ dar ağrırsa ağrısın, boyunduruk
Reklam
ALTININ BEŞ YASASI 1. Altın, kendi ve ailesinin geleceği için servet yap­mak üzere gelirinin onda birini bir kenara ayıran her­kese seve seve ve artarak gelir. II. Altın, kendisine karlı bir iş bulan akıllı sahibi için dirençle ve istekle çalışır; otlaklardaki sürüler gi­bi hızla çoğalır. Bir köşede altını olan herkesin ayağına karlı yatırımlar yapacağı fırsatlar gelir. Altın yıllar geçtikçe kendisini şaşırtıcı bir biçimde çoğaltır III . Altın , nasıl yatırım yapılacağını bilen akıllı adamların sözlerine kulak vererek yatırım yapan dik­katli sahibinin koruyuculuğuna tutunur kalır. Altınını bir işe yatırmadan önce akıllı adamların öğüdünü alan biri servetini tehlikeye atmamayı, onu güvence altına almayı kısa zamanda öğrenir ve düzen­li olarak artışını sevinçle izler." IV. Altın, bilmediği, görmediği işlere ya da amaçla­ra yatırım yapan ya da bilenlerin öğüdünü almayan kimselerden kaçar. Altını olan, ama kullanımı konusunda beceriksiz olan birine önüne çıkan her iş karlı gibi görünür. Oysa bunlar çoğunlukla risk taşıyan, sorunlu işlerdir; Altını ustalıkla kullanmasını bilenlerin öğütlerini alarak yatırım yapan insa­na, 'akıllı' denir. V. Altın, kendisini olanaksız kazançlar için zorla­yan ya da üçkağıtçıların,dolandırıcıların çekici öneri­lerine kapılan ya da kendi deneyimsizliğine ya da ro­mantik yatırım düşlerine emanet eden adamdan uzak durur.
Yoksullarınkine benzemeyen şık giysiler var üstünde. Başarılı biri gibi konuşuyorsun. Söyle bize, üşengeçlik kulağına fısıldadığı zaman hala onu dinliyor musun?" "Hayvan alıcısı dostumuz gibi ben de üşengeçliği tanı­ mak ve yenmek zorunda kaldım," diye karşılık verdi tacir. "Benim için, yapacağım işi engellemek amacıyla her an te­ tikte bekleyen bir düşmandı. Anlattığım öykü fırsat kaçırdı­ ğım pek çok benzer olaydan yalnızca biri. Anladıktan son­ ra düşmanı yenmek zor değil. Hiç kimse bir hırsızın buğday dolu çuvallarını çalmasına isteyerek izin vermez. Aynı bi­ çimde hiç kimse bir düşmanın müşterilerini kaçırmasına ve onu kazancından etmesine isteyerek göz yummaz. Bütün bunları yapanın düşmanım olduğunu anlayınca onu yen­ mekte zorlanmadım. Onun için her erkek Babil'in zengin hazinelerinden pay almayı düşünmeden önce içindeki üşengeçlik ruhunun efendisi olmayı öğrenmelidir.
Onun için içinizden nazik bir be­ yefendi bana, kendisi için iyi olabilecek bir şeyi yapmayan bir insanı nitelendirirken kullandınız doğru sözcüğün ne ol­ duğunu söylesin." "Üşengeç,diye seslendi biri. "Tamam, işte! dedi Suriyeli heyecanla elini kolunu sal­ layarak. "Ayağına gelen fırsatı değerlendirmez. Bekler. Şim­ di yapacak başka işlerim var, der. Fırsat böyle yavaş birisi­ ni beklemez; şanslı olmak isteyen insanın çabuk adım at­ ması gerektiğini düşünür. Fırsatı yakaladığında çabuk dav­ ranamayan bir erkek, dosnımuz tacir gibi bir 'üşengeç'tir.
Borcunu tam zamanında ödemeli, ödeme olanağı olma­ yan şeyleri satın almamalı. Ailesine bakmalı, böylece onların kendisi hakkında iyi düşünmelerini ve iyi konuşmalarını sağlamalı. Tanrıların kendisini çağıracağı günü düşünerek uygun bir vasiyet hazırlamalı, servetini onurlu ve adil bir biçimde bölüştürmeli. Şanssızlıklardan başını kurtaramayan insanlara merha­met duymalı, onlara belli sınırlar içinde yardım etmeli. Ken­disine yakın olan kişilere düşünceli davranmalı." İşte boş bir keseyi doldurmak için yedinci çare: İnsan kendi güçlerini geliştirmeli, daha akıllı olmaya çalışmalı, da­ha maharetli olmayı öğrenmeli , böylece kendisine saygı duymalı." Bunu yapabilen insanın kendine güveni artar ve dikkatle ele aldığı isteklerine daha kolay ulaşır.
Yatırım yaparken ilk dikkat edilecek ilke ana paranın gü­venliğidir. Servetinizden ayrılmadan önce para­ nızın geri döneceğinden emin olmak için her güvenceyi dikkatle inceleyin. Hızla servete kavuşmak için kendi ro­ mantik düşlerinizin peşine takılmayın. Paranızı herhangi birine borç vermeden önce onun pa­ rayı geri verme kapasitesinden emin olun, bu konuda siz­ den önceki ününe bakın ki; güçlükle kazandığınız serveti­ nizi düşüncesizce bir davranışla ona armağan etmeyin. Herhangi bir alanda yatırım yapmadan önce paranızın başına gelebilecek tehlikelerin farkında olun.
Reklam
Gerekli harcamaları isteklerinizle karıştırmayın. Hepiniz, güzel ailelerinizle birlikte, gelirinizin karşılayabileceğinden daha fazla şeyler istersiniz. Gelirinizi bu istekleri karşılamak için kullanırsınız, böylece paranız harcanır gider. Gene de karşılanamamış bir dolu isteğiniz kalır. insanın arzuları da karşılanma olanağı doğdukça ayın biçimde artar. İnsanın arzuları son­ suzdur ama bu arzuların çok azı tatmin edilebilir.
Zenginlik insanların enerji ürettikleri yerde oluşur," diye karşılık verdi Arkad. "Zengin bir kişi kendine yeni bir saray yaptırırsa, harcadığı para boşa mı gider? Hayır bir kısmını tuğlacı alır, bir kısmını inşaat işçisi, bir kısmını sanatçı. Evin yapımında emeği geçen herkes paranın bir bölümünü alır. Sarayın yapımı bittiğinde harcanan para kadar değeri yok mudur? Toprak, üstünde bir saray olduğu için daha çok de­ ğerlenmemiş midir? Ve yanındaki arazinin de değeri o yüz­ den artmaz mı? Zenginlik sihirli biçimlerde artar.
İlk yıl tüm biriktirdiklerini yitirdikten sonra hala biriktir­ meyi sürdürebildiğine göre çok güçlü bir iraden varmış. Bu görülmüş şey değil," dedi bir başkası. "İrade!" dedi Arkad. "Ne saçma. Sizce bir insan, irade gü­ cüyle bir devenin taşıyamayacağı yükü taşıyabilir, bir ökü­ zün yerinden kımıldatamayacağı bir ağırlığı çekebilir mi? İrade, insanın kendi kendine verdiği bir görevi yerine getir­ mekten kaçınmamak için kullandığı bir araçtır. Ne kadar küçük ya da önemsiz olursa olsun eğer ker:ıdime bir görev verirsem onu mutlaka yerine getiririm. Yoksa önemli şeyler yapmak konusunda kendime nasıl güvenebilirim? Kendi kendime, 'Yüz gün boyunca her gün kente gitmek için geç­ tiğim köprünün üstünden bir çakıltaşı alıp suya atacağım,' dersem, yaparım. Yedinci gün unutup da geçersem, 'yarın iki taş alıp atarım, aynı şey olur,' demem. Onun yerine ge­ ri döner çakıltaşını suya atarım. Ya da yirmi gün sonra, 'Ar­ kad, bu iş anlamsız. Her gün bir çakıltaşı atmanın ne anla­ mı var ki. Bir avuç at, olsun bitsin,' demem. Ne öyle derim ne de öyle yaparım. Kendime bir görev verdim mi onu ta­ mamlarım. Bu nedenle, aylaklığı da sevdiğim için, pratik ol­ mayan, güç işlere kalkışmam."
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.