Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mösyö Spinoza

Mösyö Spinoza
@mspinoza
* Önemli olan yargılamak değil; anlamaktır. - No dm
3 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Nietzsche, çok şaşırdım ve sevindim Spinoza'yı nerdeyse hiç tanımıyordum, eğer şimdi ona gereksinim duymuşsam, içgüdüsel bir edimin sonucudur bu , diye yazarken, sadece bir filozof olarak konuşmaz, belki de özellikle bir filozof olarak konuşmaz…
Reklam
Spinoza'da açık olarak bir -hayat- felsefesi vardır. Bu felsefe tam̹ tamına,̹ bizi hayattan koparan şeylerin, hayata karşı duran, bilincimizin koşullarına ve yanılsamalarına bağlanmış tüm aşkın değerlerin toptan bir reddinden ibarettir. Hayat iyilik ve kötülük, kusur ve yetenek, günah ve kurtuluş kategorileriyle zehirlenmiştir.
Yaşamıyor, sadece yaşamın bir biçimini sürdürüyoruz. Biz sadece ölümden nasıl korunacağımızı düşünebiliyoruz ve yaşamımızın tümü bir ölüm tapısı …

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zihinsel bir imge ne kadar çok nesneye işaret ederse,bu imge o kadar sık görünür,ya da o kadar çok göz alıcı olur ve zihni o kadar çok kaplar.
Tanımak, anlamak, harekete geçmek gerekir. Dünya hayal kurmak için değil, başka bir şekle dönüştürmek içindir.
Reklam
Spinoza, kimi zaman arzuyu ‘’kendinin bilincinde olan iştah’’ diye tanımlar.
Yaşamıyor, sadece yaşamın bir biçimini sürdürüyoruz. Biz sadece ölümden nasıl korunacağımızı düşünebiliyoruz ve yaşamımızın tümü bir ölüm tapısı.
Her türden hurafeyi benimsemeye hevesli olanlar, dışsal mal mülkü en ölçüsüzce arzu eden kişiler olmaktan kurtulamazlar
Nietzsche, çok şaşırdım ve sevindim Spinoza'yı nerdeyse hiç tanımıyordum, eğer şimdi ona gereksinim duymuşsam, içgüdüsel bir edimin sonucudur bu , diye yazarken, sadece bir filozof olarak konuşmaz, belki de özellikle bir filozof olarak konuşmaz.
Spinoza'nın Etiğinin ahlakla hiçbir ilgisi yoktur, Spinoza etiği bir etoloji olarak, hız ve yavaşlıkların, etkileme etkilenme kudretlerinin bu içkinlik planı üzerindeki bir bileşimi olarak kavramaktadır.
Reklam
Hem İyilik hem de Kötülük, bütünüyle toplumsal göstergelere, baskıcı ödül-ceza sistemine bağlı olan akıl ya da imgelem varlıklarıdır.
Conatus, sevinç duyma, eyleme gücünü arttırma, sevincin nedeni olan şeyi ve bu nedeni koruyup destekleyen şeyi imgeleme ve bulma çabasıdır; ayrıca kederi uzaklaştırma ve kederin nedenini yok eden şeyi imgeleme ve bulma çabasıdır.
Etika zorunlu olarak bir sevinç etiğidir: Bir tek sevinç değerlidir, bir tek sevinç kalıcıdır, bir tek sevinç bizi eyleme ve eylemin kutluluğuna yaklaştırır.
Ahlak, Tanrı'nın yargısıdır, Yargı sistemidir. Ama Etik yargı sistemini tersine çevirir. Değerler karşıtlığının yerini (İyilik-Kötülük), varoluş kiplerinin niteliksel farklılığı (iyi-kötü) alır
en iyi toplum, düşünme gücünü itaat etme zorunluluğundan muaf tutan ve bu gücü kendi çıkarları gereği, sadece eylemler konusunda bağlayıcı olan devlet otoritesine tabi kılmaktan kaçınan bir toplumdur.
Tanrı, kendisini iyi ve kötüye göre yargılayan bir yargıç yapan bir anlayış gücüne, bir istence ve tutkulara sahip midir? Gerçekte bizler kendimiz ve durumumuz dışında hiçbir şeyle yargılanmıyoruz.
Reklam
Neden insanlar, sanki özgürlükleri için savaşırlarmışcasına kölelikleri için savaşırlar? Neden sadece özgürlüğü elde etmek değil, özgürlüğe katlanmak da bu kadar zordur?
İyilik veya Kötülük yoktur, iyi ve kötü vardır. İyiligin ve Kötülügün ötesinde, en azından şu anlama gelmez: İyinin ve kötünün ötesinde.
”Bilinç, gözümüz açıkken gördüğümüz rüyadır. ”
”Spinoza'da açık olarak bir -hayat- felsefesi vardır. Bu felsefe tam̹ tamına,̹ bizi hayattan koparan şeylerin, hayata karşı duran, bilincimizin koşullarına ve yanılsamalarına bağlanmış tüm aşkın değerlerin toptan bir reddinden ibarettir. Hayat iyilik ve kötülük, kusur ve yetenek, günah ve kurtuluş kategorileriyle zehirlenmiştir. ”
Yaşamıyor, sadece yaşamın bir biçimini sürdürüyoruz. Biz sadece ölümden nasıl korunacağımızı düşünebiliyoruz ve yaşamımızın tümü bir ölüm tapısı.
Hayvanlar zorunlu olarak birbirlerini öldürseler de, ölümü içlerinde taşımazlar: Ölüm, dogal varoluşlar düzeninde kaçınılmaz olan kötü bir karşılaşmadır. Ama onlar içsel ölümü, despot köle ilişkisindeki evrensel sadomazoşizmi henüz keşfetmemişlerdir.
Reklam
Yalnızca ölümden korktuğu için yaşayabilir mi insan?
*Aşırı değer verme değer verilen kişiyi kolayca kibirli hale getirir.*