Hüzün ise, iki kısımdır: Ya fakdü'l-ahbabdan gelir, yâni ahbabsızlıktan, sahipsizlikten gelen karanlıklı bir hüzündür ki; dalâletâlûd, tabiat-perest, gaflet-pîşe olan medeniyetin edebiyatının verdiği hüzündür. İkinci hüzün firâkü'l-ahbabdan gelir, yani ahbab var, firakında müştakane bir hüzün verir. İşte şu hüzün, hidayet-edâ, nur-efşan Kur'ân'ın verdiği hüzündür.