Siyer Sohbeti
Kitabı yorumlamaya öncelikle yazarlarımızı tanıtarak başlamak istiyorum. 
Bekir Develi aslında herkesin tanıdığı bi isim Ramazan da özellikle sık sık görüyoruz.Gezi, belgesel, yarışma sunuculuğunu yapıyor.Bu kitabın bilgi sahibi bir modda moderatörü denilebilir.
Muhammed Emin Yıldırım aslına bakarsanız bu kitabın yapımı için konuşulabilecek en doğru insan
•
Deniliyor ki, "Resulullah (s.a.v.) bugün yaşasaydı ne yapardı, şunu yapar mıydı, söyle der miydi vs..." Gerek yok ki bu tarz yaklaşımlara...Allah Resulü (s.a.v.) söyleyeceği her şeyi zaten söyleyip gitti. Tıpkı bilgisayardaki bir zip dosyası gibi; sıkıştırılmış bir hayat var orada. Bu hayatı açtığınızda, son âdemoğluna lazım olabilecek her şeyin orada olduğunu görürsünüz. Yani Efendimiz'in (s.a.v.) hayatında eksik bir şey yok ki o eksikleri ben doldurayım. Benim yapacağım şey anlamaya çalışmak...
Son Mekke Emiri Şerif Ali Haydar Paşa Anlatıyor Osmanlı Arabistan’ı Nasıl Kaybetti?George Stitt · Kronik Kitap · 201834 okunma
Kelimelerin, kavramların manasını açtı Allah Resulü (s.a.v.)...
Bir yiğit talebe var, adı Âmir b. Füheyre...Bu sahâbi efendimiz Birîmaûne'de şehit olacak...Kim tarafından şehit edilecek? Cebbar b. Sülmâ tarafından...Atacak mızrağı Cebbar, sırtından girecek Âmir'in...Tam o anda Âmir, "FÜZTÜ VALLAHİ! / VALLAHİ BEN KAZANDIM!" diyecek...Bu haykırışı duyunca Cebbar sarsılacak ve sorgulamaya başlayacak: "Öldüren benim, ölen o...Şimdi nasıl oluyor da o kazanıyor? O kazanıyorsa ben kaybediyorum...Peki ama nasıl?" Cebbar bu sorgulama esnasında Katâde isimli sahâbi efendimizi bulacak, şahit olduğu tabloyu ona anlatacak ve "Siz nasıl bir dine inanıyorsunuz ki ölürken kazanıyorsunuz? Ölürken kazanmak nasıl bir şey?" diye soracak, Katâde başlayacak anlatmaya...Cebbar ondan duyduklarıyla iman edecek; katil olarak başladığı yolu sahâbi olarak tamamlayacak...Bu aziz dini anlayamadığımız ve anlatamadığımız için tadına varamıyor, vardıramıyoruz.
Efendimiz'in (s.a.v.) sekiz yaşına kadar kaldığı evler:
O beş evi isterseniz hatırlayalım: İlk ev Âmine'nin evi. İkinci ev Halime'nin evi. Üçüncü ev babasının dayılarının Yesrib'deki evi. Dördüncü ev Abdülmuttalib'in evi. Beşinci ev Ebû Tâlib'in evi.
İslam arkada tutmuyor kadını, yanında tutuyor!
``
Hep bir şey söylenir ya Bekir kardeşim; her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır...İslam arkada tutmuyor kadını, yanında tutuyor. Arka diye bir şey yok. Hacer, İbrahim'in (a.s.) yanında; Hatice anamız da Resulullah'ın (s.a.v.) yanındadır....
``
Diyor ki Efendimiz (s.a.v.)
"Korkan/Erken kalkan yol alır, yol alan menzile ulaşır. Dikkat edin! Allah'ın sattığı şey çok pahalıdır. Dikkat edin! Allah'ın sattığı şey çok pahalıdır. Dikkat edin! Allah'ın sattığı şey çok pahalıdır. Allah'ın sattığı şey cennettir."
Sayfa 119 - Tirmizi, Kıyamet, 18Kitabı okudu
Abdullah b. Mes'ûd (r.a.):
"Ömer'in iman edişi fetih, hicreti nusret/yardım, hilafeti ise rahmetti,"
Sayfa 155Kitabı okudu
En son, artık yapabilecekleri başka bir şey kalmayınca tavırlarını daha da sertleştiriyorlar ve yine bir heyetle Ebû Talib'in yanına geliyorlar. Çok sert ifadelerle, " Ya yeğenini susturursun ya da biz onu bulduğumuz yerde öldürürüz!" diyorlar. Ebû Talib'in dünyası başına yıkılıyor, ne yapacağını şaşırıyor. Hemen çağırıyor Allah Resulü'nü (s.a.v.) yanına, ona şefkatle bakıyor ve diyor ki: " Yeğenim, kavmim bugün yine geldi. Ne olur amcana acı ve bu amcana dayanamayacağı yükler yükleme! Artık bu işten vazgeç!" Amcasının bu sözleri üzerine Efendimiz (s.a.v.) o tarihi sözü söylüyor: "Vallahi amca, güneşi sağ elime, ayı sol elime verseler dahi, Allah bu dinini aziz kılınacaya ya da ben bu yolda ölünceye kadar bu davadan vazgeçmeyeceğim." Bu sözleri söylerken Allah Resulü (s.a.v.) gözlerinden damla damla yaş akıyor ve amcasının artık baskılara dayanamayarak himayesini kaldırdığını zannediyor. Efendimiz (s.a.v.) söyleyeceğini söylemiş tam gidecekken, Ebû Talib yine kendisine yakışanı yapıyor. Yaşlı gözlerle yeğenine bakıp, " İşine devam et yeğenim. Ben ölene kadar senin arkandayım!" diyor ve sonuna kadar da yeğeninin arkasında duruyor.
•
Cahiliye'yi bilmeyen, İslam'ı tam anlamıyla kavrayamaz. Bundan dolayı Hz. Ömer ısrarla Cahiliye'ye ait bazı şeylerin bilinmesi gerektiğini söylüyordu ki nasıl büyük bir değişim yaşandığının farkına varılsın. Sahâbe bu değişimi bizzat gördü ve yaşadı. Hâl böyle olunca onlar İslam'ın kıymetini bambaşka bir şekilde bildiler. Biz bu değerleri bedel ödemeden elde ettik. Babalarımız, atalarımız, dedelerimiz elhamdülillah Müslüman. Müslüman bir memlekette yaşamışız. Bedel ödemediğimiz için, ucuza mâl ettiğimiz için, ucuza da gözden çıkarıyoruz.
II. Halife Hz. Ömer (ra) Hayatı, Şahsiyeti ve DönemiAli Muhammed Sallabi · Ravza Yayınları · 202062 okunma