Müjdelife

Müjdelife
@mujdeli
Memleketi Çorum'u çok zaman sadece resimlerde gören, İstanbul Doğumlu, hayalperest, idealist, çok okuyan, hastalık derecesinde yazıp, çizim yapan, her insan kadar kusurlu, evli, iki (+1) çocuklu, çalışan, bir yurdum kadını...
Stilist /Yazar
İ.T.Ü Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakultesi / Moda Tasarım
Kocaeli /İstanbul
İstanbul, 9 Ağustos
14 okur puanı
Ocak 2016 tarihinde katıldı
Haşim Şahin/ Dervişler, Fakihler, Gaziler Yorumu
Türk Tasavvufunun değerli İsmi Prof. Dr. Haşim Şahin ve kitabı, “Dervişler, Fakihler, Gaziler/Erken Osmanlı Döneminde Dinî Zümreler (1300-1400)” Geçmişin girdaplarında savrulmuş bir millet ve gerçeğin sırlarına toprak dökülmüş bir gelecek! Ne kadar zor değil mi böyle zengin ve kökleri olan bir eşsiz ulusun, kendi miraslarını araştırmak için başka
Sayfa 344 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
acının en fenomen hali
Korkuyorum umutlarımın yitip gitmesinden... Bu defa düştüğümde dizlerimin değil, Yüreğimin acıyacağını bildiğim için artık daha çok korkuyordum yüreğinden düşmekten...
Sayfa 5 - Hasrem YayınlarıKitabı okudu
bir şans daha yorum
Elif Ng, Bir Şans Daha
Elif Ng
Elif Ng
· Gerçek hayatta karşılaştığımız hikayelerden olsa da hayatın gerçeklerine dokunması çok güzel. İhanet nedeniyle eşinden ayrılan bir kadın hamile olduğunu eşine söylemiyor. Yıllar sonra kızının lösemi olması ile mecburen babayı buluyor ama uyumsuz donör olunca farklı bir yol öneriliyor. Bu yol çok karmaşık olaylar zincirini başlatıyor. Esas konu bence sağlık alanında Türkiye'de bürokrasi yüzünden yaşanan sıkıntıları anlatması kitabı okunabilir kılıyor. Aşk kitabı olarak algılamak yerine dağılan aile bireylerinin özellikle beş yaşında bir kız çocuğunun neler hissedip yaşayabileceği iyi anlatılmış. Akıcı ve güzel üslup okunmalı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir annenin kızına yazdığı en güzel hediye
Ölüm ne ani ne kalleş ne hesapsız geliyordu öyle değil mi? Ne yaptığın iyilik yetiyordu çıktığın yolculuğa, ne de malların... Hani kılmadığın namazlar, tutmadığın oruçların, etmediğin duaların var ya işte onlar için üzülüyordu sol yanın."Keşke" dolanıyordu adamın benliğinde, keşke ruh bedenden çıkıpta münker ve mekir hesap sorunca kul ilk dermiş ya, affet Allah'ım birdaha yolla beni dünyaya, yemin ederim senin yolundan ayrılmayacağım. Ama bu hayat yolculuğunun tekrarı yoktu, telafisi yoktu, ne acıki sonunu kendi ellerimizle hazırlıyorduk. Birde hüznün diğer bir resmi vardı! Kocaman yiğit beden yerde yatarken, acı tüm bedenini kuşatırken, gülüyordu sevdiği tek sebep kızın ondan esirgediği sevgi sözlerine kulak kabartmak oluyordu. "sevgilim..."
Edep Çiçeği
kaderimde saklı
“Seninle asla evlenmem uçkur meraklısı. Haremine kimi istiyorsan onu al, çünkü ben senin harem ağan olmayacağım.” diye diklendi kız. “Ne haremi Ecem, üşüttün mü?” “Bi’ git.” diye silkeledi onu üzerinden öfkeyle. “Ailemi ikna etmen beni edeceğin anlamına gelmez. Sana son cevabı ben vereceğim ve Cem, bu asla ‘Evet’ olmayacak.” “Artık çok geç! Olsa da, olmada da… Evleniyoruz cadı.” diye buyurdu öfkelenen adam. Yeter sıkılmıştı çocukça kaprislerinden. Evlendiği zaman ona gerçek erkek nasıl olur gösterecekti. Olgunlaşmayı öğrenecekti küçük cadı. “Benim karım olacaksın, konu kapandı.” “Senin katilin olacağım.” “Oldun zaten, sayende bekârlığımın cenazesi kaldırıldı.
Kaderimde Saklı -ecem2Kitabı okudu
Reklam
Ecem
Ecem otele geldiğinde, resepsiyoncudan kocasının odasını öğrenmek istedi ve resepsiyoncu Cem'in ona bıraktığı nota baktı. Hırçın, çılgın, biraz çatlak, biraz da tombalak bir cadı gelirse, ayakta bekletmeden yanıma yollayın. Muhtemelen şöyle diyecektir "Nerede o şerefsiz?"
Ecem- 3. kitapKitabı okudu
Ecem- Alıntı
ECEM / #müjdeaklanoğlu “Bana öyle bakmayı kes…” dedi elleri yanlarında yumruk olarak. “Nasıl bakıyorum ki?” dedi gözleri alev alev yanan adam dudaklarını yalayarak. “Kızarmış bir ceylan gören aç bir kurt gibi.” diye düşünen Ecem yataktan çıktığı için kendine küfre-derek, yorganı vücudunun etrafına sarma ihtiyacı hissetti. Adam uzakta olmasına rağmen, sanki tek parmağını kıpırdatmadan kıyafetlerini parçalıyor, gözlerinden fışkıran ateş kumaşı eritiyordu. O arzuyu hissettiren ifade yüzünden de, çıplakmışçasına titredi. “Beni tahrik etmek için mi giyindin bu salak şeyleri?” diye sordu arzudan kasılmış sesiyle. Cayır cayır yanan bakışları gözlerine çevrildi. Ciddiydi. “Sanırım seni böyle şeyler tahrik etmiyordu, bir keresinde öyle söylemiştin.” dedi kız maziyi ana-rak. “Ben bir keresinde bu paçavralar yerine, çıplak olmanı tercih ederim de demiştim, tam anlamamışsın sanırım. Çıplak girseydin yatağa, ne istediğini daha net özetlerdin
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
burada gülmek garanti :D
“Ama güzel karim ne alaka… Sen bu kariye bakma… Ben senun uzerune cül koklar miyim?” derken Aişe ağlamaklı bir sesle “Zaten ben kisirim. Bak bebem de olmayi…” diye ağlamaya başlamıştı. “İsteduğun culi, papatyayi, dikeni koklarsin…” “Haydaa, ne alakasi var?” dedi Sacit üzülerek. “Bu kari eve duşen el bombası cibi yeminle… Emriye değil, felaket!”
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Müjde Aklanoğlu / Ördü Kader Ağlarını
“Eğer bana öyle dik dik bakmaya devam edersen, gidip üzerime palto giyerim.” Boğazını temizledi adam. “O zaman gözlerimi bağlamak için bir kravat almalıyım.” “O zaman da önünü göremezsin.” “Hastalıkta sağlıkta demiştik memura, ben kör gibi gezerken sen de baston görevimi görmek için elimi tutabilirsin.”
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Müjde Aklanoğlu / Ördü Kader Ağlarını
“Ama biz Ayrin teyzemle film izledik. Orada âşıklar öpüşüyordu. Teyzem elini gözüme kapattı ama ben aralıktan gördüm. O zaman siz âşık mı oldunuz?” “Ayrin teyzenin kulaklarını çekme vakti gelmiş o zaman.” dedi Yağmur huysuzca homurdanarak. Sonra da utanç verici sorulardan kaçmak için “Hadi sana kale yapalım.” diye öneride bulundu. “Anne kale yapamayız.” diye itiraz etti Çiçek dikkatini babasına vererek. “Neden?” “Çünkü burası kumsal değil, taşlık.”
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müjde Aklanoğlu İki Yemin Bir Aşk
“Bunun için bana kızacak mısınız?” diye sordu aniden masum bir çekiniklikle. Gözleri cidden ürkerek bakıyordu. “Aslında seni dizime yatırıp bir güzel pataklamak istiyorum.” Bir an sanki daha çok soru soracakmış gibi göründü ama sonra kararını değiştirmiş olmalıydı çünkü dizginleri eline aldı ve yumuşak başlılıkla gülümsedi. “Zaten başıma aştığın
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Ecem- Alıntı
“Yok mu bu hayatın başa alma düğmesi?” dedi dalgınca. “Olsaydı ilk kullanan sen mi olurdun sanıyorsun?” dedi adam başını sitemle sallayarak. Gerçekten olsaydı ilk Cem kullanır, onunla ilk karşılaştığı güne döner ve arkasına bile bakmadan kaçarak bir daha yüzünü görmezdi. Cem bu düşüncelerini hissederek döndü ona, “Çalar saat gibi hayallerin Ecem, boşa kurma. Sen kurarsın, hayat çalar.” dedi canını yakarak.
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Ördü Kader Ağlarını
'Yap' 'Getir!' 'Olacak!' Emir kipinden kocaman bir lügat geliştirmişti kendine. Dikkatle evin içine bakındı, neden bugün sessizdi, üstelik bir sabah için hayli karanlık duruyordu gün... Zorba herife koşar adım giderken, akşama yemek olarak ne yapsam diye düşünmeden kendini alamadı. Aşağı salondaki guguklu saat vurunca geç kaldığını fark etti. Kükreme sesi yoktu ama geç kalmıştı. Nefes al. Korkunun kokusunu alabiliyordu, kalbini yavaşlattı. Sakin! Daha Sakin! Korkunun ecele faydası yoktu. Bay zorbanın odasına yaklaştığında, sakince nefes almaya ve adımlarını yavaşlatmaya çalıştı. Kesinlikle içeride, onu azarlamak için bekliyordu, buna hazırlıklı olmalıydı. Bu kadar beklediğini vurgularcasına laf manyağı yapacaktı. Kollarının arasındaki çarşafı ve diğer parçaları düşmek üzereyken yakalayıp düzeltirken, derin bir nefes alarak kapıyı çaldı. Ses gelmedi. “Allah'ım.” dedi kız odaya girerken. “Bayılmama izin verme. Bağırmasına izin verme, azarlarsa ayağının altından halı kaysın ve beyin üstü çakılsın...”
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Edep Çiçeği -Alıntı
“Buyurun Elif Hanım.” “Çiçek!” “Elif.” dedi inadına baskın bir tonda. “Çiçek…” “İsmet...” “Bey…” Bu oyun adam için gittikçe eğlenceli, kız için gittikçe sıkıntılı bir hal almaya başladı. İsmet kendinden yapı olarak ufak, inat olarak fazla olan kızla uğraşmayı seviyordu. Elif kızgın adımlarıyla yeri döve döve biraz uzaklaştı, ama sonra
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Alıntı
ALTINCI BÖLÜM Acının yüze vuruş hali bambaşkaydı masumda. Bilemedi. İnsan hata yapınca bencilleşir, gururunu haklı çıkarmak için saçmalamaya ve daha derin pişmanlıklara yol açmaya başlar. Suçluluk insanın içine yerleştiği an savaş başlar, vicdan kazanmak için, kibir her şeyi yok saymak için çatışır ve içlerinden birisi kazandığında geri dönüşü olmayan bir seçim yapılır. Ve bunun telafisi ya da mutluluğu bir o kadar büyük olur.
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Adı bnede saklı
“Demek yakışıklı sayılırım?” “Evet...” dedi ve derhal lafı çevirdi. “Aslında hayır!” “Evet mi, hayır mı?” Kız yönünü adama döndü. Koyulmuş kahvelerine camdan giren ışık direkt vurunca, gözleri lezzetli bitter çikolataları gibi parladı. Cem kızın gözlerini doyasıya içmekten haz aldı. Ecem sakin bir şekilde gülümserken, parmağını bam teline bastırdı. “Aslında gerçekçi olmam gerekirse, sen yaşlandın Cem... Aküsü bitmiş Mercedes gibisin. Kaportan ne kadar iyi olsa bile, marş basmıyor... Eskidin artık, kabullen. Hurdaya çıkman yakın. Yani yanına gelenler bence kıyılara itelenmiş hatunlardır. Hani kız kuruları kırkını tamamlayınca ya kör gelir ya dul ya, bu da öyle... Eskiden elit bir kraldın ama şimdi senin yerini taş gibi yeni nesil delikanlılar aldı. Bence soytarı olmadan durulmalı, elin yüzün düzgünken evlenmelisin, belki az çabuk olursan çocuğun bile olur.” #Adibendesakli #mujdeaklanoglu #destekyayinlari
Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ecem
İmtihanın adı Aşk olunca, onu kandıracak şeytanın adı da kibir olur ve aşk ile kibri karıştıran insanoğlunun sonu yalnızlık olur
Hasrem YayınlarıKitabı okudu
Romantik komedi / Polisiye
“Mutlu musun?” diye sordu. Rüya gözlerini kaçırarak “Karnımda kelebekler uçuşuyor. Eğer bunun adı mutluluksa.” dedi gözlerini kocasının ateşler içinde yanan gözlerine çevirerek. “Ben çok mutluyum.” Şahin “Belki hiçbir şey istediğin gibi olmadı. Sana hayallerini veremedim.” dediğinde üzgünce, Rüya parmaklarını dudağına koydu ve sözlerini tamamlamasına izin vermedi. “Benim hayalim sendin Şahin ve gerçekleştin...”
Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Gerçek Hayat
(Her çiçeğin boynunu büken bir mevsim, her insanın boynunu büken bir vicdan azabı varmış. Benimkisi sen olmuştun Efe’m. Anlatamadım! İçimdeki derdi taşısam da yüreğine akıtamaya kıyamadım! Oysa ne zaman sana sokulsam, birdenbire uçurumlara düşmek hissi içinde gibi bir his kabarıyordu karnımda ve ölüm soğuk nefesiyle ensemi yokluyordu. Kollarımdaki tüyler bile ürperiyordu. İçim ılınarak silkinip uyandıkça kâbuslarımdan, öyle hissediyorum ki, uzak, pek uzak bir yerlerden ruhum sonsuz bir ıstıraba yine gebe kalıyordu.) Uzandın Efe’m. Ben ağlarken, hiçbir şeyi umursamadan beni kollarına almaya kalkınca, etime kızgın demirler vurulmuş gibi irkilerek oturduğum yerden kalktım. Soluk soluğaydım. Uzak duruyordum, durmak zorundaydım! Utanıyordum! Yoksa sıcaklığını hissettiğim an, koyuverecektim kendimi kollarına, sinesine yaramaz bir kedi gibi pusuverecektim ve unutacaktım yapmamam gerekenleri… Şok olmuş gözlerin irice açılırken, “Canan…” dedin isyan eder gibi. Sesin… tok sesin tüm tüylerimi yerinden söker gibi dikleştirdi. Cesaretimi kaybettim. Hıçkırarak ağlamaya başladım çaresizliğimden. Ellerim yüzüne kapandı, gözyaşlarımdan bir göl kurulurken avuç içlerime, kendimi kaybettim. Nasıl derdim ki; “Hamileyim.” Ölmek istedim.
Olimpos YyaınlarıKitabı okudu
Dilimin ucuna vuran kelimelerim hep yıkık dökük, sözlerim kırık… buruk tebessümlerim yaralı dudaklarıma yakışmıyor... Aslında inkâr etsem ne fayda, benim gibi herkes de bal gibi biliyor ki, engel olamıyorum içimdeki gurursuz hasretine, yıkıcı, kahredici aşkına... Mağrur sevdama teselli… İmkânsız düşler görüyor gözlerim hayallerimde... Uyandığımda
Olimpos YayınlarıKitabı okudu