"Akustik işi mayoneze benzer; ya tutar, ya tutmaz ve nasıl tuttuğu, niçin tutmadığı bilinmez." Allah'a derin bir ruh feyziyle inananlar, kulunu kendisine inandıranın da bizzat Allah olduğunu bildikleri için, ispata fazla iltifat etmezler. Bu bir bedahet meselesidir; ruhunda bir his an teni olana ne mutlu, olmayana da ne yazık!..
Kâfir -Sanki ispat mı etmiş oldunuz?
Mümin - Belki ispatın bir zaaf olduğunu ispat ettim. Belki ispat gayretinin bir o kadar şüphe davet ettiğini ispat ettim. Allah'ın akıl üstü bir melekeyle bulunduğuna ve bu melekenin akıldan senet istemeye tenezzül etmediğini ispat...
gönül dinler mi?
Kâfir - Buyurun efendim, dinliyorum!..
Mümin - Büyük bir velîye, büyük bir zâhir ehli de-miş ki: "Ben Allah'ı binbir delille ispat eden adamım!" Velî de şu cevabı vermiş: "Demek senin Allah'tan binbir şüphen var!" Genç balıklar, ihtiyar balığa sormuşlar: "Kuzum, su diye birşeyden bahsediliyor. Göstersene şunu bize!.." İhtiyar balık cevap vermiş: "Siz ondan başka bir şey gösterin ki, ben de size onu gösterebileyim." İşte Al- lah'ın hakikati böyledir. Hem herşeyde O, hem de gösteri- lemez. O'nu bedahet duygusu görür. İman tam olduğu za- man ispatı kovar ve kendi başına kalır Kâfir - Güzel şiir...
ALTI VAKİT NAMAZA DURAN ÇOCUKLAR
Ne çok kalabalık bir ümmetiz
Peygamber gelip öpse alnımızdan, dedi şair
Gördüğün her kalabalığı mümin mi sandın, dedi çocuk
Keşke elimizden bir şey gelseydi, dedi şair
Eliniz yok mu, dedi çocuk.
Kimi taş atar kimi dua eder
Biz günde beş vakit namaz kılarız, dedi şair
Oysa günde altı vakit kılıyoruz biz, dedi çocuk
Bilmez misiniz namazın beş vakit kılındığını, dedi şair
Sizden farklı olarak şuur vaktinde
Birde cenaze namazına duruyoruz biz filistinli çocuklar
O kıldığınız bizim cenaze namazımızdır, dedi şair
Şuursuz atlar gibi ölen biziz.
Daha ne duruyorsun atacak taş mı kalmadı, dedi çocuk
Atacak çok taş var ammâ taşı atacak iman yok!
Ve ne çok yumruk var sıkılacak,
Yumruğu sıkacak yürek yok! dedi şair
Kavradı son bir taşı gövdesinden
Sizi Allah'a şikayet edeceğim, dedi çocuk
Tuttuğuna taş diyen "taş" olsun, dedi şair
Keşke tuttuğun bir taş da biz olsaydık
Sizin gibi çok yenilseydik, yine yenilseydik, yeniden...
Tesettür Bahsi
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Nice gencimiz tesettürü ne kadar yanlış anlıyor... Peki bu kimin suçuydu? Sadece onların mi hayır tabiki muhakkak bu şekilde öğreten aile, öğretmen ve nice kimselerin de suçu var...
Tesettürümüz bir taklitten ziyade araştırıp öğrenerek ve bilinçli şekilde olması gerekmez miydi? Elbette ki öyle
Bir mümin günah işlediğinde , Allah'a yakınlaşmaya kalkmasın diye şeytan ona kendini değersiz hissettirmek ister. Bunun için de birtakım uydurma düşünceleri kullanır:"Çok kötüsün; başörtünü çıkarsaydın bari" ya da "Şimdi bu günahı işledin ,bir de arkasından camiye namaz kılmaya mı gideceksin? İkiyüzlünün tekisin!"
Şeytan, insanları bağışlanmaya veya Allah'a yakınlığa layık olmadıklarına inandırmak suretiyle en sevdiği silahı yani utancı kullanır.
Sayfa 81
Ey cemaat! Verdiği nimetlerden ötürü Rabbinize şükredin ve nimetleri başkalarından bilmeyin. Duymadınız mı ki Allah "Size her ne nimet verilmişse hepsi Allah'tandır" buyuruyor. Fakirleri araştır ve onlara ver. Gerçekte zengin olduğu halde ağlayıp sızlayan, kendine acındıran, namuslu geçinen, fakirlik numarası yapan yalancı bir münafığın tuzağına düşmemeye çalış. Böyle tiplerden biri gelip sana dilencilik ettiği zaman bir anlığına durakla ve kalbine danış. Ola ki zengindir de fakir numarası yapıyordur. Kalbine gelene bak, müftüler sana fetva verse bile sen yine de kalbine danış. Mümin, insanları tanır, onun, insanları tanımasına yardımcı olan bazı işaretleri vardır, kalbi hassastır, Allah'ın, kalbine yerleştirmiş olduğu nurla bakar.
Sayfa 374Kitabı okudu
