her işleri bitiren mümin kulu rahmetine yetiren sabır imiş şu dünyayı götüren biri sabır biri şükür bir dua sabır imiş şu dünyanın temeli verdiği nasibe şükür demeli isteyen kullara hayır ameli biri sabır biri şükür bir dua sabr edelim gönül ne gelir elden sabırlı kulunu sevmez mi sultan yusuf'u kurtardı kuyudan
Allah nerede bulunur? Ta yukarıda mı? Yoksa içeride mi? Siz şunu derin derin düşünmelisiniz: Allah mümin kulunun kalbinin en derin yerindedir Ama orada da yine Hak Teâlâ’dır – Göğe doğru bakın!
Reklam
görür göz işitir kulak
görür göz işitir kulak...: Bir Hadis-i Kutsî'de Hz. Muhammed'in: "Kim benim bir dostumla düşmanlığa kalkışırsa, onunla savaşa girişirim; benimle savaşmış sayarım onu. Kul, ona farzettiğim şeylerden gayrı, bana sevgili olan birşeyle yaklaşamaz. Nâfilelere (farzların dışında olan namaz vb. şeyler) devam etmekle de bana yakınlaşır durur; sonunda onu severim, sevince de âdeta gördüğü göz, işittiği kulak, tuttuğu el, yürüdüğü ayak olurum ona; benden bir şey istedi mi, veriririm, bir şeyden bana sığınırsa onu korurum.” buyurduğu söylenir. Mümin insanların gözünde, kulağında, dilinde, elinde, ayağında Tanrı'nın izlerinin bulunduğu, bunları birer kutsal emanet olarak korumamız gerektiği vurgulanmakta. Aşağıdaki bentlerde Hataî, bu ögelere dikkatle bakmamız için aklı davet etmektedir. “Akıl gel beri gel beri Gir gönüle nazar eyle Görür göz işitir gulak Söyler dile nazar eyle Baştır gövdeyi götüren Hayat menzile yitiren Türlü maharet bitiren İki ele nazar eyle” (Hataî)
Sayfa 217Kitabı okudu
Bakara Sûresi 214. Âyet: (Ey mü’minler!) Yoksa siz, sizden önce geçip giden (mü’min)lerin, başlarına gelen (sıkıntı)lar, sizin de başınıza gelmeden (hemen) cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki hatta Peygamber ve onunla birlikte olan o mü’minler: “Allah’ın (vaadettiği) yardımı ne zaman?” diyecek (duruma gelmiş)lerdi. İyi bilin ki Allah’ın yardımı çok yakındır.{2} Bu âyet ashâbın Hendek gazvesinde karşılaştıkları çetin sıkıntılar üzerine nazil olmuştur. Âyet-i kerîme’de Hz. Peygamber ve ashâbına/ümmetine bir mesaj vardır ki; o da, halis niyetle çıkılan İslâm davası yolunda gelecek zorluklara dayanmak, sabretmek, acizlik göstermeyip mücadeleye devam etmektir. Ancak böylece cenneti kazanmak, Allah’ın yardımına kavuşmak mümkün olur.
. +5
Bizim, peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir' imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali' mız var. Son yudum suyu birbirlerine gönderip susuz şehit olan sahabilerimiz var bizim. Bizim "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız." , "Sizden biriniz kendisi için sevdiğini müslüman kardeşi için sevmedikçe ( istemedikçe) gerçek mümin olamaz." , "Size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi, selamlaşınız." , "Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın." diyen bir peygamberimiz var! "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallacı Mansur'umuz var.
"Ya şeyh, båtıl düşünüyorsun, iman ettim dediği ve şehadet getirdigi hâlde her türlü kötü ameli isleyen birini düşünelim, Müslüman bir topluluk içinde, dini kimlik ve aidiyete yaşaması onu Müslüman yapar mi? Sırf Müslüman bir ana baban evlåd oldu veya anasından babasından duyduğu şekliyle șehâdet getirdi diye dinin amellerini yerine getirmeyen biri için mümin denilebilir mi? Kendisi amel etmediği gibi amel edenleri hakir gören, mümin dediği kardeşine kar şı ululanıp onu küçümseyen, hatta bir güler yüzu bile esirgeyip islåmı aşağılayan biri mümin olabilir mi?
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.