Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif

Elif
@munferit_
Sıkı Okur
İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî Allahumme inni eseluke fi sebilike ve vefaten bi beledi resulike
Elif bir yorumu yanıtladı.
1k - Hasbihal / Sohbet #6
Değerli kardeşlerimiz, Bu haftaki sohbetimiz: 28 Mayıs Salı akşamı 22:30 da başlayacaktır. Sohbet konusu: Elfazı Küfür Her hafta 1 sohbetimiz olacak olup günü sabit değildir. Gruptaki 5 arkadaşımızın müsaitliğine göre gün değişmekte olup bu gönderi üzerinde her hafta ilan edilecektir. ❗️Discord sunucumuza katıldığınızda mikrofon izinlerinizi rahatlıkla açabilirsiniz. Çünkü konuşmacılar hariç kimsenin ses veya görüntü açma yetkisi bulunmamaktadır. Discord sunucumuz : discord.gg/9XA9emPg
KaraBeg
KaraBeg
Allahın funny bi kulu
Allahın funny bi kulu
Mert C.
Mert C.
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
Tâhir Ceyhun Yıldız
Tâhir Ceyhun Yıldız
Elif okurunun profil resmi
Sohbet #5 Gıybet (21/5/24) (
Müptedi Kâri
Müptedi Kâri
kardeşim notlarını paylaşmış, emeğine sağlık, Allah razı olsun. Tekrara düşmemek için ekleme yapacağım sadece. #241723476 )
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
hocamın paylaştığı alıntı gıybet bahsine nokta koymaya yetecek etkideydi gerçekten; Molla Hamid Ekinci anlatıyor: “Bir gün caminin hücre kapısını açık unutmuştuk. Talebe arkadaşların küpte kavurmaları vardı. İçeri giren bir köpek, küpe kafasını sokup kavurmaları yemiş; sonra da kafasını çıkaramayınca küpü kırıp kaçmış.Talebe arkadaşların canı çok sıkılmıştı. Bir tertiple köpeği tekrar celbedip, sopa ile döveceklerdi. Üstad Bediüzzaman vaziyeti öğrenince, onları vazgeçirmek istedi. Molla Resul: ‘Seyda biraz kıymamız vardı. Biz kıyamıyorduk ki, yiyelim. Halbuki bir köpek gelerek hem kıymayı yemiş, hem de küpü kırmış. Bize zarar verdi. Nasıl biz onu dövmeyelim?’ dedi. Üstad: ‘Molla Resul, senden soruyorum; vicdanen söyle, sen aç kalsan, paran da olmasa, bir şey almaya gücün de olmasa, nihayet açık bir yerde bir et bulsan; yer misin, yemez misin? Halbuki aklın var, idrak ediyorsun ki bu etin sahibi var.’ diye konuştu. Molla Resul, Üstad’ın bu konuşması üzerine bir müddet konuşmayarak sustu. Sonra cevaben: ‘Evet, yerim Seyda!’ dedi. Üstad tekrar buyurdu ki: ‘Bu hayvandır, aklı yoktur. Haramı-helali bilmiyor. Hayır ve şerri tanımıyor. Sahibinin kendisini döveceğini de bilmiyor. Elbette açık kapıdan girip, kavurmalarınızı yemiş. Bundan dolayı cezaya müstehak mıdır? Sizden soruyorum, elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin.’ Sonra Molla Resul ve arkadaşları, ‘köpekte kabahat yoktur’ diye kabul ettiler. Üstad: ‘Madem öyledir. Bu hayvanın gıybetini yapmayın ve helal edin!’ Molla Resul, Üstad Hazretleri’yle biraz samimi konuşurdu; hem yaş itibariyle de Üstad’dan birkaç yaş büyüktü. Gülerek, Üstad’a hitaben: ‘Seyda içimizden gelmiyor ki, helal edeyim. Fakat siz helalleşmeye bizi ikna ettiniz’ dedi.” *** Bir köpeğin bile hakkını gözetmek, onun bile dedikodusunu yapmamak... Bizim ise dedikodusunu yaptığımız bir köpek değil kardeşimiz. Hadis-i şeriflerde ve ayetlerde gıybet konusunda manidardır ki bu kelime kullanılır; "Herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?" Kardeş... Dedikodusunu yaptığımız kişi birinci ihtimal din kardeşimizdir; bizlerse din kardeşimizin ancak iyiliğini umar ve onu incitecek her laftan uzak dururuz. İkinci ihtimal bir gayrimüslimdir, onun hakkında da kötü konuşmaz hidayetini umarız. Kimsenin son nefesine garantisi olmadığını bilerek onu eleştirmeyiz. Yezide lanet okumak caizdir ama sevap değildir. Dilimizi kirletmeyiz, derdimiz nehyi anil münker ise önce o kişiyle konuşmayı seçeriz. Ebû Berze el-Eslemî'nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ey diliyle iman edip, kalbine iman girmemiş olan kimseler! Müslümanların gıybetini yapmayın ve onların gizli hâllerini araştırmayın. Çünkü her kim onların gizli hâllerini araştırırsa Allah da onun gizli hâlini araştırır. Allah kimin gizli hâlini araştırırsa onu evinde (gizlice yaptıklarını ortaya çıkararak) bile rezil eder.” Gıybetin tohumu zandır, kişi önce biri hakkında zanda bulunur. Sonra zannı gereği teccessüse sevk olur. Bu durum o kişinin kardeşine karşı kalbini soğutur, muhabbeti azalır ve gıybetini yapar hale gelir. Öyleyse önce zandan uzak durulmalıdır. "Kim bir din kardeşinin arkasından şeref ve haysiyetini savunursa Allah da kıyamet günü onun yüzünü ateşe karşı korur." Peygamber Efendimiz (sav) bir olayda cemaati uyarmak istediğinde bile isim kullanmamış ve "Bazılarınıza ne oluyor da bunları yapıyorlar..." minvalinde cümleler kurmuş hedef belirtmemiştir. Örneğimiz O (sav) iken günlük dedikodulara gereklilikler sunmak ne derece mantıklıdır? (Kişileri not alamadığım bir bahis) Gece namazına kalkan biri uyuyan ev ahalisine bakarak 'Keşke uyansalar ve ibadet etseler. Sanki uyumuyorlar da ölmüşler' demesi üzerine yanındaki kişi şöyle karşılık vermiştir; 'Keşke onlar hakkında böyle konuşacağına sen de uyusaydın.' Bizler niyetimizi daima sorgulamalı ve sözlerimizi güzelleştirmeliyiz; Hz. İsa (as) ve havarileri bir yerden geçerken, bir köpek leşiyle karşılaştılar. Havariler leşi görünce biraz tiksindi ve kenara çekildi. Hz. İsa (a.s) ise köpek leşine yaklaştı ve köpeğin dişlerini açarak şöyle dedi, 'Ne kadar da güzel dişleri var!' Allah (cc) dilimizi ve kalbimizi güzel kılsın... Allah (cc) sizlerden razı olsun...
KaraBeg
KaraBeg
Allahın funny bi kulu
Allahın funny bi kulu
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
Mert C.
Mert C.
1 önceki yanıtı göster
Elif okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederim abim. Hayırlı sabahlar.