Murat Göktürk
@murat_gokturk
6 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Allah (c.c) bir nimetin kadri kıymeti bilinmedi mi o nimeti insanların elinden alır. Allah'ın (c.c) kanunu böyledir.
Sayfa 46 - KDYKitabı okudu
Dindar kimseler yanlış fetvalarla saptırılır ve din ayaklar altına alınır. İşte ortada böyle müthiş bir tehlike var. Âlimler alınacak, ilim alınacak, meydan cahillere kalacak. O hâlde bu durum bütün bütün gerçekleşmeden evvel ilme sarılmak ve onu öğrenmek gerek.
Allah (c.c) âlim, bilge, fazıl, kâmil, zarif, edip, şerif, mübarek ve mütevazı kimseleri alır. Ulema ve evliya gidince geriye cahil ve gafil kimseler kalır. Hindi gibi kabaran, bilmiyorum demekten utanan bu zavallı kimseler kendilerine sorulan sorulara yalan yanlış fetvalar vererek hem doğru yoldan sapar hem de diğer insanları saptırırlar.
Okur Takip Önerileri
Allah-u Teâlâ ilmi insanların hafızalarından silip unutturmak suretiyle değil, âlimleri öldürüp ortadan kaldırmak suretiyle alır.
Var gücümüzle ilmi öğrenmeli, öğretmeli ve bunu hayatımızın en ulvi gayesi bilmeliyiz.
Nefsimizi ve neslimizi bu hayırdan ve sevaptan mahrum etmemek, bütün bütün hayırsız kimselerden olmamak için ilim öğrenmeyi ve öğretmeyi hayatımızın gayesi ve vazgeçilmez hedefi bilmeliyiz. Gafleften aymalı, beşikten mezara dek ilimle meşgul olmalı ve ilmi yaymalıyız.
İilim öğreten de öğrenen de hayırda, sevapta, mükâfatta ve Allah’ın lütfettiği ecirde ortaktır. Âlim de talebe de öğreten de öğrenen de sevap alır. Sevabı yarı yarıya bölüşmek değil de belki ikisi de ecir kazanırlar. Âlim öğreten olduğu için büyük miktarda hayır ve sevap alır; öğrenci de öğrenerek büyük sevap kazanır.
Kendi kafasıyla düşünen hürdür, adaletine inandığı bir dava için dövüşen hürdür. Hürriyet fetihtir, başkalarından dilenilmez.
Gerçeği görmek hatayı sonuna kadar yaşamakla mümkün.
İnsanlar yalnızca ekmekle yaşamaz, ruhun da gıdaya ihtiyacı var.
İnsanlar kırıcıydı kitaplara kaçtım.
Düşünmek savaşmaktır. Bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğruna savaşmak.
Kitap etti, hitap etti;
Aşkın beni, benden etti.
Fikir etti, zikir etti;
Aşkın beni, benden etti.
Özüm etti, sözüm etti;
Aşkın beni, benden etti.
İlim etti, hilim etti;
Aşkın beni benden etti.
Bülbül etti, söylettirdi;
Aşkın beni, benden etti.
Şol kalbim lütfunla sezer,
Mazlumun dilinde gezer,
Zalimleri tümden ezer,
Bu sözler dünyayı gezer.
Tek Sevgili,
En Sevgili,
Ne güzelsin
Sen Sevgili!
En güzelsin
Sen Sevgili.
Ey Sevgili!
Ey Sevgili!
Her verdiğin sümbüldür,
Yûnus aşkınla bülbüldür,
Sen'den bana gelen güldür,
İster öldür,
İster güldür,
Ölüm benim düğünümdür.
Seherlerde er eyledi,
Zikrine nefer eyledi.
Bak, bu sevda ne eyledi!
Sadır oldu,
Satır oldu;
Rabbim sevdan
Bana doldu.
Amele güvenmem,
Cenneti düşlemem.
Aşkımdır sermayem,
Sevgindir himayem.
Andığım, yandığım;
Hecemsin, dizemsin.
Beyitim, şiirim;
Her şeyim Sen’sin,
Her şeyim Allah.
Sen’sin dil, dudak veren;
Sen’sin el, ayak veren.
Sen’den gayrı kimim var,
Sen’den gayrı kimdir yâr?
Toplulukların vicdan ve sorumluluklarıyla hareket etmesi bireylere oranla daha az rastlanır bir durumdur. İnsanlık için ne kadar da derin bir acı kaynağı!
Söyledim ve ruhumu kurtardım
Gençlik yıllarında entelektüel eğitime verilen ara, daha sonra doldurulması çok güç olan boşluklar doğurur.
İnsanlar, beni onlara engel oluşturmadığım sürece pohpohlar. Ancak onların işine gelmeyen şeyler için gayret gösterdiğim zaman, çıkarlarını korumak için hemen çamur atmaya ve sövüp saymaya başlarlar. Olaya seyirci kalan korkaklar ise etliye sütlüye dokunmazlar. Ülkedeki insanların sivil cesaretini hiç ölçtünüz mü? Sessizce kabul gören ilke " hiç karışma ve sesini çıkarma" dır.
"İnsan arzu ettiği gibi davranabilir, ancak arzu ettiği gibi arzu edemez."