Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye Müslüman bir ülke olarak anılmak yerine keşke Adil, Ahlaklı, Erdemli, Dürüst bir ülke olarak anılsaydı. Müslüman dedikleri ülkede bir sürü Musevi, Hristiyan, Ateist, ...vb. var ve onlar yokmuş gibi olmayan bir Müslümanlıkla anılmak çok acı verici. Müslüman denilen Evli Kadın ve Evli Erkeklerimize Allah hidayet versin Puta tapar gibi şehvetlerinin elinde Zinaya tapar duruma gelmişler. Müslüman dediğin göl değil deniz olur gönlü geniş, tevazu sahibi güzel Ahlak sahibi olur. Müslüman denilen Erkekte kadında şurada kırk tanesi kuyruk sallasın dönüp bakmaya dahi tenezzül etmeyen, eleştirmeyen kalbiyle yanlış yoldaki kardeşine hidayet dileyendir. Dindar Mümin denilen insan Güzel Ahlâklı, Erdemli, adil, sadık, tevazu sahibi olandır bu yoksa Müslümanmış, Hristiyanmış, Yahudiymiş oymuş buymuş boş. İçinde Vicdan Allah korkusu erdem güzel ahlak olmadıktan sonra o olsa ne bu olsa ne. Önce Allah korkusu sonra Allah gerisi hikaye. Temiz yaşayalım hayatı gerisi hikaye. Kur'anı anlamadan, yaşamadan istediğin kadar oku oku dur, İncili anlamadan, yaşamadan istediğin kadar oku oku dur... Hepsi hikaye bize Erdemli, Hayalı, Edepli Adaplı, Dürüst, özü sözü bir Adil Güzel Ahlak sahibi İnsan gibi İnsan gerek gerisi hikaye.
Türkiye'de zengin muhafazakar kesim tesettür giyimde marka olarak - farkında olmadan- Musevi tasarımcıların markalarını kullanıyorlar... Şansal
Reklam
Ortaçağda kavimsellik gelişmektedir. Dinler bu konuda önemli işlev görmektedir. Örneğin İslâm aynı zamanda Araplık bilinci ve yüceliğidir. Musevilik Yahudilikle özdeştir. Hıristiyanlık erken dönemde Hıristiyanlaşan Ermeniler, Süryaniler ve Grekler için çok önemli bir kavimsel kimliği de ifade ediyor. Karşılıklı birbirlerini besliyorlar. Tek tanrılı dinlerin en önemli bir işlevi de kabile ve aşiret kimliğini aşmadır. Ulus bilinci ve kimliği kadar olmasa da, kavimsel bilinç büyük oranda ortaçağda Ortadoğu’da tek tanrılı dinlerin gelişmesinde etkili oldukları sosyolojik bir oluşumdur. Kavimsellikle bağlantılandırıldığında, dinler için proto-milliyetçilik demek mümkündür. Türklerde din çok önemli bir kimlik aracıdır. İslâm olmasaydı, Ortadoğu’da Türk ve Arap kavimleşmesi büyük ihtimalle daha sönük olurdu. Örneğin Musevi Hazar Türklüğüyle, Hıristiyan Arapların durumunda bu gerçeği gözlemek mümkündür.
Marks da İbn Haldun ve Farabi gibi büyük düşünce adamlarından biridir. İmtiyazlı bir mevkii yoktur. O da bir insandir ve hataları vardır. Düşünen bir adamdır. Bilhassa polemik içinde ve düşmanlarıyla savaşarak düşünen bir adamdır Düşünen hiç bir insan tarafsız olamaz. Marks'in da hataları vardır. Proudhon'u, Saint-Simon'u, Marks'tan daha çok severim. Sert, dövüşken, haşin bir adamdır Marks, Musevi asıllıdır ve bunun düşüncelerine büyük etkisi vardır Cemil Meriç
villa, Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz, S. Egido Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Andrea Riccardi, Gazateci-Yazar Dr. Gi-arcarlo Zizola, İtalyan-Türk Dostluk Derneği Başkanı Cav. Franco Nobili ve Türkiye Musevi Cemaati Başkanı Av. Rıfat Saban konuşmacı olarak katılacak. 9 Aralık Cumartesi günü AKM'de, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü solist, koro ve orkestrasının vereceği konser ile devam edecek programın 10 Aralık Pazar günkü bölümünde, Ölçek Sokak isminin Papa Roncalli olarak değiştirilmesi töreni ve Saint-Esprit Katedralinda şükran ayini ile Papa 23. Jean'ın resmi-nin daimi yerine yerleştirilme töreni yer alacak."
Enes

Enes

@enesbir
·
24 Mart 05:05
"Kültür Bakanlığının düzenlediği bu skandal Anma Programı, bugün, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, sa-at 19.00'da, Kültür Bakanı İstemihan Talay ve Vatikan Kültür Bakanı Kardinal Paul Poupard'ın açılış konuşmalarıyla baş-layacak. Bunu, Milliyet Gazetesi Yazarı Metin Toker'in baş-kanlığını yaptığı oturum izleyecek. Oturuma konuşmacı ola-rak Papa 23. Jean'ın Özel Sekreteri Loris .. Francesco Capo
Gerçekleri bilmek yetmez
Mesala ben yahudilerin bizim atalarımızı çanakkale savaşına sokup, arkamızdan ülkemizin topraklarına el koyup her yeri yönetmeye başladıklarına inandım, bu benim gerçeğim, bugun zaten ülkenin elitleri, zenginleri musevi yahudi ermeni rum... Bunu bilmem sorunları çözmüyor, bunların elinden mülklerini nasıl alıp Türkk devletine teslim ederim bunu düşünüyorum, eyleme geçmem lazım, iç savaş çıkarmam lazım mesela,anayasayı monarşi yönetimle askıya almam lazım... Başka çözümüm yok.
Reklam
Yahudi günler..
usevi Dini Bayramları ve Kutsal Günleri Musevi dini bayramları ve kutsal günleriyle Musevi dinine ilişkin öteki anma, kutlama ve oruç günleri İbrani Takvimi esasına göre düzenlenmiş olup bu takvime göre her yıl aynı tarihte ve dolayısıyla aynı mevsim içinde kutlana gelmektedir. Musevi inanç disiplininin temel kutsal günü "Şabat"tır.
Nasıl bu kadar farklılaştık ötekileştirildik biri sahibi oldu dünyanın biri zenci biri beyaz biri kızıl biri terörist biri kahraman biri müslüman biri hiristiyan , musevi ya da başka bir inanç ki en doğrusu onun inandığı din ya da yol ... yüzbinlerce peygamberlere inananlar hiç mi hiç sadece insan olmayı deneyemediniz. Hiç mi düşünmediniz ya da düşüncemiydi bizi bu hale getiren bizi birbirimize düşman eden biri diğerine zülm etsin diye mi türetti Adem ve Havva'dan insanları yoksa yanılsaması mıydı Tanrı 'nın hatası mı yoksa ihtirası mıydı? Tanrıyı insanmış gibi düşündürmek Tanrı için birbirimizi öldürmek gülünç değil mi? Kan akıtmak çocuk katletmek ve bunlarıda boylar kavimler ve nihayetinde devletler var olsun diye yapmak . Devlet kuramı altında din tüccarlığı vatan yobazlığı ırk üstnlüğü adı altında bir kısmını sömürmek yok saymak aç bırakmak hangi tanrıyı itibarlaştırır hangi kavmi ilahileştirir hangi kanı bozuk büyüklük ,üsüntünlük sağlar insana. Hangi devlet katletmedi hangi din hangi ırk ayırmadı bizi birbirimizden sadece ve sadece insan olarak kalabilseydik ne dinler ne devletler ne de tanrılar için katletecektik insanlığı .. Lakin çoğumuz uykuda çoğumuz sarhoş ve büyük çoğunluğumuzda aptal oluşumuzla kan gölüne çevirdik insanlığı... dünyayı... insan buysa ben insan değilim!! e.onar
Attila İlhan:
Hangi Laiklik' isimli kitabında yürüyüşünü taklit ettiğimiz Fransa'nın dahi rahvan salınışını tehlikeli buluşumuzu şu sözlerle dile getirecekti; "Fransa'ya ilk gittiğimde, ben de şaşırmıştım. 50'li yıllar Türkiye'de Mevlid'in radyolarda yayınlanıp yayınlamaması tartışılıyor; 'ilericilere göre bu irticanın yalnız hortlaması değil, neredeyse ülkeyi ele geçirmesi' demek; ne yalan söylemeli ben de öyle düşünüyordum. Oysa Paris'te devlet radyolarının pazar sabahları kiliselerden ve katedrallerden ayinlerini naklen yayınladığını gördüm; 60'lı yıllarda ise, aynı şeyi devle televizyonu ORTF yapıyor, üstelik Katolik ayinlerine, Protestan ve Musevi ayinlerini de ekliyordu. Düşününüz, bizde komünist bile sayılabilen bir ülkede oluyor bu, hâlbuki biz aynı 60'lı yıllarda hızlı 'ilericiler' olarak Yeşilçam filmlerinde ezan okutulmasını tartışıyorduk; zamanın 'entel' barlarında baş konu buydu; Anadolu halkı, 'ezanlı ve namazlı' filmlerle kandırılıyormuş da estek köstek…"
İsrail, tevrat'ta yazdıkları gibi Filistin'lileri yok edip evlerine topraklarına el koyup işgal etseler, tek bir Filistinli bırakmasalar, tüm Filistin toprağına İsrail'li yerleşse, Filistin ve israil toprakları bir olsa, o bölge cetneten bir köşeye dönüştürseler'de, Tanrı olsun olmasın, israil mutlu huzurlu sağlıklı barış içinde yaşayabilecekler mi?, savaşacak birilerini bulamazlar ise kendi kendileriyle savaşırlar, ha bir'de şu da yazıyor tevratta tüm dünya feza uzay kainat israil ogullarınındır, Musevi olmayanlar, musevi olanlara hizmet edecekmiş. Yani şu an nasıl ki devletler zayıf fakir vatandaşları ezip kullanarak geçiniyorsa işte öyle. islamın kitabında ise müslüman olmayanın katlı vaciptir yazılıyor. Kimin kime gücü yeterse cehennememi-tımarhanesi
383 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.