_Gazeller_
_Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin.
_Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular.
_Avareliği, bir bir şerbet gibi
Taha Akyol'un farklı bakış açılarına sahip çeşitli tarihçilerle yaptığı söyleşilerden oluşuyor kitap. Kabaca Tanzimat döneminden başlatılarak 1950'lere kadar gidiyor. Kitabı oluşturan ana nokta, Milli Mücadeleye katılıp daha sonra Atatürk ile fikir ayrılığına düşen ve dolayısıyla gözden düşürülen kenarda köşede kalmış Halide Edip gibi Kazım Karabekir gibi Milli Mücadele kahramanlarını ele alıyor. Bununla birlikte aslında tarihin tek taraflı yazıldığının ve madalyonun diğer yüzünün de artık görülmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Kitap söyleşilerden oluştuğu için okuması sohbet havasında olduğundan dolayı hem kolay, konudan konuya atlanıldığı için hem de zor. Öyle ki Taha Akyol bile arada "konuya dönecek olursak, toparlarsak" gibi söz konusu dağılımı engellemeye çalışıyor. Kronik olarak bütünlük arz etse de konu olarak bütünlük olduğunu söylemek zor.
En çok ilgimi çeken söyleşi, Mustafa Armağan ile Alev Coşkun'un söyleşisi oldu. Birbirine zıt fikirlere sahip bu iki tarihçinin söyleşi yapılırken yanlarında bulunmak isterdim açıkçası
İyi okumalar dilerim:)
Kayıp TarihimizTaha Akyol · Yakın Plan Yayınları · 2012208 okunma