Madam Fortine’nin Sırrı / Oya Çağlar
“Bir amaç için verilen emek bazen sonuçtan daha değerli oluyor.”
Bazı kitapları bitirdikten sonra elime alıp olanca gücümle sarılırım onlara. Bu içimdeki çocuğun ortaya çıkışı ve kelimeler arasındaki maceraya tanık oluşuyla alakalıdır.
Uzun zamandır böylesi güzel bir kitaba ihtiyacım varmış, kitap bitince
Öykü denince akla gerçek veya hayal ürünü bir olayın anlatıldığı, romana göre daha kısa olan bir edebi tür aklimiza gelir. İçinde 19 farklı hikaye bulunan #muzafferçokkızarvalla da da bir öykü kitabıdır. Günlük hayatta çoğumuzun karşılaşabileceği ya da yaşayabileceği konuları ele alan yazarımızın kalemini beğendim. Etkilenerek okuduğum bir kitaptı
Selam arkadaşlar bugün sizlere moderatörlüğünü üstlendiğim @suleyayinlari ndan çıkan @_hilalkaraman_ ın kaleme aldığı #muzafferçokkızarvalla kitabıyla geldim...Kitabi bana tavsiye eden sukran binark yazarımızın Yılanlı Hamam kitabı gibi bir kitapla karşılaşacağımı sanıyordum. Oldukça yanıldım grubumdaki arkadaşlarım kitabı okumakta ve yorum
Ben, bilmediğim yerde bilmediğim hayatı olan, hiç görmediğim annemin yanına gelmek için gösterdiğim cesareti, çok iyi bildiğim babamın yanına dönmek için gösterememiştim...
Herkes annesinin kekini, reçelini, sarılıp öpmesini tebessümle hatırlarken, ne gözlerimi dolduran bir anın ne de sana kinlenecek bir davranışın oldu hatıralarımda...
Selamm
Bugün sizlerle çok sevdiğim bir yayinevi olan @suleyayinlari ndan çıkan @derya_ve_kitaplari moderatörüğüyle tanıştığım @_hilalkaraman_ nin kitabı #muzaffercokkizarvalla ile geldim.
Kitap bir gün içinde bitirilebilecek bir kitap. On dokuz öyküden oluşan bu kitapta sevdiğim öykü "ölülere hediye" oldu. Yalnız, takıldığım ve kitabın gözümdeki yerini düşüren nokta birkaç hikayede kedilerin tekmelenmesi! Evet kedilerin tekmelenmesi! Hadi kediyi geçtim bir hayvana ufak bir kısımda da olsa şiddet uygulanmış olması son derece rahatsızlık veren bir özellik! Bana sorarsanız bunlar düzeltilmeli.
Ekmek için bakkala göndermeye kıyamadığım Ali'm, bu vesileyle de olsa babasının isteğini yerine getirmekten heyecan, bense onun boş şişelerini atmaktan utanç duyardım.
Karagöz olarak sahneye çıktığımda, Hacivat ile ilk atışmamıza başlamadan düzgün takamadığım bıyığımın düşmesi, herkesi güldürmüştü. Salonda annem olsaydı belki ben de gülerdim…