Avrupa ülkelerindeki istenmeyenlerin bir okyanusu aşarak yeni bir kıtada, yeni bir dünya kurmaları tarihin bir ironisi değildir. Bunu ancak onlar yapabilirdi.
Münafiklığın ikinci alâmeti birincisinin sonucu olarak doğar. Yalan söylendiği için zaten o yalan sözde tutunamaz insanlar, dolayısıyla vaatlerinden dönerler.
Bizim ne cins madenler olduğumuz konusunda bir değişiklik yapma şansımız yoktur; ama en azından o madenin ne işe yarayacağı konusunda, işe yarayıp yaramayacağı konusunda bir iradi seçimimiz olabilir.