“Birçok şeyi görmemek, duymamak, yanına yaklaştırmamak - ilk akıllıktır, bir tesadüf değil bir zorunluluk olduğunun ilk kanıtıdır bu. Bu kendini savunma içgüdüsü için kullanılan sözcük: b e ğ e n i ‘ d i r. Bu içgüdünün buyruğu, evet’in bir “kendinden vazgeçmek” olacağı durumda yalnızca hayır demeyi değil, h a y ı r ‘ ı o l a b i l d i ğ i n c e a z demeyi de emreder. Hayır’ı hep yeni baştan gerektiren şeyden uzaklaşmayı, onunla bağımızı koparmayı emreder.”
" Hayatın kalbine ulaştığında her şeyde bir güzellik bulursun . Güzelliğe kör olan gözlerde bile ." H a l i l C i b r a n
Reklam
........................................ BÖLÜM V ....................................... D E N İ Z H A Y A L L E R İ
Sayfa 311 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
Kuyucaklı Yusuf'un önemi yalnızca başarılı bir roman olmasından ileri gelmez, öncü bir yapıt olması da ona tarihsel açıdan bir önem kazandırır. Çünkü bu yapıt daha önceki Türk romanından iki bakımdan ayrılır ve yeni bir yol açar. Bir kere Sabahattin Ali'nin Türkiye sorunsalına bakışı farklıdır. Tanzimat'tan 1950'lere kadarki Türk romanının ana sorunsalını Batılılaşma oluşturuyordu. Yazarlarımız toplumsal yapının kendine yönelmiyor, mevcut düzeni sorgulamıyorlardı. Toplumsal yapıyı, ezilen halk ya da köylü sınıfının durumunu ele alan romanlar gerçi 1950'lerden sonra görülür, ama bunların ilk örneği 1937'de yayımlanan Kuyucaklı Yusuf'tur. Ayrıca, romana Anadolu'yu da bu sorunsalla birlikte getirmiş olması Kuyucaklı Yusuf'u başka bir yönden daha öncü yapar. Bilindiği gibi Sabahattin Ali'den önce, İstanbul sınırlarını aşarak Anadolu'ya eğilmiş, H. E. Adıvar, Y. K. Karaosmanoğlu, R. N. Güntekin gibi yazarlar vardı, ama Vurun Kahpeye, Yaban, Yeşil Gece gibi romanların sorunsalı Batılılaşmanın bir uzantısıdır, çünkü ideolojik bakımdan gerici-ilerici, yobaz- aydın çatışması üzerine kurulmuşlardır. Kuyucaklı Yusuf'ta ise böyle bir sorun yok. Sabahattin Ali'nin gördüğü çatışma toplumsal yapıdan kaynaklanır; bir yanda bürokrasi ve eşraf vardır bir yanda da ezilen halk.
Sayfa 21 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Kürt alfabesinde otuz bir harf, eğer kullanımı ihtiyari olan iki harf de eklenirse otuz üç harf vardır: a, b, c, ç, d, e, ê, f, g, h, i, î, j, k, l, m, n, o, p, q, r, s, ş, t, u, û, v, w, x, y, z.
Sayfa 3 - İHTİYARİ KULLANILAN ÜNSÜZLER: Bunlar Arapçadaki «ح» harfine tekabül eden, Türkçe normal <h> ile yazılıp okunan <h> ile Arapça «غ» sesinin karşılığı «ẍ» harfidir. / İnstitut kurde de ParisKitabı yarım bıraktı
......................................... BÖLÜM III ...................................... H O R T K E N T İ
Sayfa 282 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
Reklam
690 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.