Deprem olmuş yıkılmışız, insanlarımız telef olmuş, acı çekmişiz ama depremden sonra yine değişen bir şey olmamış. Aynı çirkin, plan ve programdan uzak yapılar, dar sokaklar ve üst üste binmiş binalar.
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/ChXgRAuNCSL
Bugün günlerden 17 Ağustos. Binlerce insanın hayatını kaybettiği o depremin üzerinden tam 23 yıl geçti. O yüzden gelin size 17 Ağustos 1999 gecesi yaşadıklarımı anlatayım.
Bilenler biliyordur, ben aslen
🌸 Kitap sayısı: 249
• İletinin çok uzun olması sebebiyle pdf'leri tek tek değil, yazar klasörüyle paylaşarak güncelledim.
••• A •••
Abdurrahim Karakoç
• PDF: drive.google.com/drive/folders/1...
Deprem hangi türden olursa olsun toplum olarak afete karşı tavrımız pek değişmiyor. Her depremde bir müddet için sokağa dökülüp ağlaşıyoruz ama zaman geçtikçe her şeyi unutup hiçbir şey olmamış gibi normal hayatımıza geri dönüyoruz.
❗ Adana - Mersin - Kıbrıs bölgesinde yaşayan sevgili okurlar ❗
Teyakkuzda olmanız gerek.
Prof. Naci Görür'den gelen bilgiye göre: "Günlerdir uyardığımız Kahramanmaraş depremi sonrası Hatay ve Adana'da beklenen depremin Hatay bölümü bu akşam gerçekleşti. Bundan sonrası için sırada Adana ve Kıbrıs'ta da benzer büyüklükte bir deprem riski var"
🌟 Deprem çantası hazırlayarak, gerekli gıdanın yanında çekiç, fener gibi hayati malzemeleri toparlayarak kolon, koltuk, masa arasında saklanabileceğiniz bir noktaya istifleyin. Deprem anında kaçacağınız nokta orası olmalı. Deprem sonrası eve geri dönmemek için gerekli duyacağız her malzemeyi bavullayabilirsiniz.
Edit: İşbu ileti galeyana getirmek için değil önlem aldırmak içindir.
Başladığım kitabı, kötü de olsa bitirmek huyundan Fethi Naci'nin bir sözü sayesinde kurtuldum: "Karpuzu kestin. Baktın ki kabak. Gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?" demiş Fethi Naci.