Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Peki niçin uyumuyorlar?" "Hiç yorulmadikları için." "Peki niçin?" "Kaçık oldukları için." "Kaçıklar hic yorulmuyor mu?" "Kaçıklar nasıl yorulsun ki?"
Ama nasıl yoruldum nasıl yoruldum Ulan çalışınca bu kadar yorulmuyor insan İyiki hergün gezmiyoruz
Reklam
nasıl bir çağ
... Herkes nasıl muazzam bir mutlulukla gülücükler saçıyor etrafa.. Fotoğraflar paylaşıyor günaşırı.. Gidecek ne çok yerleri var.. Hiç çalışmıyor, hiç yorulmuyor, hiç acı çekmiyor gibiler.. Nasıl böylesi yoğun gözükebiliyorlar.. Nasıl böylesi ikna gibiler her şeye.. Çağ, bu çağ, onların çağı... .
"Orada kişiler var ! Bilin ki, uyumuyorlar !" "Peki neden ?" "Çünkü yorulmuyorlar." "Peki neden ?" "Çünkü onlar soytarı." "Aptallar yorulmuyor mu ?" "Aptallar nasıl yorulabilir !"
esas şöhretlerini ya da unutulmayışlarını nasıl ya da ne zaman öldüklerine, henüz vakitleri gelmemişken ya da adaletsiz biçimde ölmelerine borçlu olan insanların sayısı az değildir. Sanki ölüm adaletten anlarmış ya da adalet dağıtmayı görev bilirmiş ya da anlamaya çalışırmış gibi, saçma bir düşünce. Ölüm olsa olsa keyfi ve kaprislidir, yani bir sıra oluşturur ama bu sırayı her zaman gözetmez, seçer, ayıklar; bazen kararlı ve bütün ihtimalleri göze alarak gelir, yaklaşır, tepemizde dolanır, bakar ve ansızın başka güne bırakmaya karar verir. Bütün canlıları hatırlayıp tek birini kaçırmadığına göre müthiş bir hafızası olmalı. Sonu gelmeyen bir görevi var, buna rağmen yüzyıllardır parmak ısırtan bir titizlikle görevini yerine getiriyor. Ne hamarat bir köle, asla boş oturmuyor, yorulmuyor. Unutmuyor da."
Sayfa 30 - V ZehirKitabı okudu
Jayne Mansfield'a ne oldu? Kennedy'yle ne ilgisi vardı?" diye ısrar ettim. (...) "Hiçbir ilgisi yoktu. İkisi de hayatlarının son olayıyla damgalanmış kişiler sadece. Bu olay yüzünden abartılı biçimde ünlenmiş kişiler; o kadar ki, onları bu olay tanımlıyor ya da şekillendiriyor, daha önce yaptıkları her şeyi, önemli şeyler de
Sayfa 29 - V ZehirKitabı okudu
Reklam
646 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Engereklerin İni... Söyleyeceklerim Var
Bir engereği ne kadar köşeye sıkıştırırsan sana misliyle saldırır demiş Bay Viper namıdiğer Ryder Viper. Başlamadan önce uyarı geçmem gerekiyor. Bu kitap KESİNLİKLE çok çok KISITLI BİR KİTLEYE hitap ediyor. İlk olarak konudan bahsetmek gerekirse Roxy, arka sokak barı tarzında suçluların uğrak noktası diyebileceğimiz bir barın sahibi. Annesi
Den of Vipers
Den of VipersK.A. Knight · Independently published · 202018 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitap özeti
Not: Kitap özetidir. Bolca SPOİLER içerir!!! * * Joseph Conrad vahşi topraklara yolculuk yaptıktan sonra miras olarak kendisine iç hastalıkları ve gördüğü insan mezadından travmalar kalmıştır. İnsan yaşamının ve beyaz insanın kendisini tanrılaştırdığı fildişine tapan hacılar yarattığı, zamanla o kadar gerçeğe karışmıştır ki; Joseph Conrad’ın
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20204,222 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
“İnsan ne çok düşünüyormuş yapacak başka şey olmayınca. Kımıldamadan aynı yerde otur otur. E,bir sakıncası da yok bunun. Mesela çok sakız çiğnersen çenen ağrır,çok erik yersen karnın ağrır,çok yürürsen ayakların ağrır,bütün rafların tozunu alırsan ellerin ağrır ya,bir tek beynin ağrımıyor. Düşün istediğin kadar,yorulmuyor işte. Gecesi gündüzü
Ufak Tefek Bir Aşk Hikayesi
Ufak Tefek Bir Aşk HikayesiÖzge Aydın Özcan · 25m2 Kitap · 059 okunma
aynadaki cam - bir
“Paramparçalık bir zamanlarımın yıldım’ına döndü niyeyse. Yoruldum ama yaşamalıyım, mutsuzum ama gülmeliyim, öfkeliyim ama sakin kalmalıyım ulan niye -malıyım nerden geliyordu bu zorunluluk. Küskünüm yapmak zorunda hissettiğim her şeye ve küskünüm bunları yapma zorunluluğum olmadığını bana anlatmayan herkese en başı çekeni bilirsin çünkü beni
Reklam
Yalın ayak yürümek zor. Çünkü ayaklarımıza değil çarıklarımıza bakıyorlar. Nasıl yol aldın, bu yara nereden geldi, diye soran yok. Dinlenecek dert kaldı mı? Yaşıyorsak da sadece gevezelik olsun diye yaşıyoruz artık. Elmizden gelse de kırsak tüm aynaları, indirsek bütün camı çerçeveyi. Çünkü baktıkça yoruluyoruz fakat insanlar eleştirmekten, didişmekten, çekişmekten hiç yorulmuyor. Gönlümüz yorgun. Çerçeveler, vitrinler, camlar ve birbirine bakanlar yersiz ve dahi yetersiz. Nedir bizi böyle çepeçevre saran? Gecemizi kuşatan, bizi biz olmaktan alıkoyan nedir? Bir yarış içinde yaşıyoruz hayatı. Ekranlara, vitrinlere bakmaktan içimize bakmaya vakit bulamıyoruz.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.