Bunalmışlık İletisi
Kaderimin gıdım gıdım ilerlemesi beni tüketiyor.Yaşamın kaosundan ve karmaşıklığından kurtulup dinginliğe varmak çok zor olmamalı Allah'ım. Teslimiyet ve dinginlik istiyorum.Nasıralı İsa'nın son akşam yemeğindeki dinginliği, havarilerine birer parça ekmek bölüp bunu bedenim deyip, sonra şarap uzatıp bunu kanım kanım kabul edin demesi gibi dingin bir kabulleniş.Yoksa bazı anlarda delirdiğimi hissediyorum.Evet hissediyorum.
Hz. İsa
Her fotoğrafın anlatılacak bir hikayesi vardır, ancak bu fotoğrafın arkasında birden fazla anlatılan hikaye yatıyor gibi görünüyor. Peki hangisi gerçek hikaye?
Fotoğrafta gördüğünüz kişiler Pontius Pilatus'un emriyle İsa'yı çarmıha geren radikal bir örgütün gizli üyeleri. "Bîra Kûji" olarak adlandırılırlar, bu ifade İbranice "kardeşin kardeşi öldürmesi" anlamına gelir. İç karışıklığın yaşandığı dönemde Roma topluluğu derinden etkilendi ve barışın sağlanması gerekiyordu. Romalılar geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir topluluktur ve kavga eden kişilerin kolayca bir araya gelmelerini beklemek gerçekçi değildir. Taraflar arasındaki ihtilafın çözülmesi ve barışın nasıl sağlanması gerektiği konusunda akıl yürütebilecek kişilere ihtiyaç vardı. İşte tam bu noktada bir heyet (İhtiyar heyeti gibi düşünün) kuruldu ve bu heyet tarafların barışma isteği üzerine Vaftizci Yahya'nın vaftiz ettiği Yahudi vaiz Yeşua bar Yosef'e talepte bulundu. Nasıralı Yeşua barışı sağlamak üzerine koşar adım yola koyuldu. Ve uzun, zorlu bir süreç başladı. Yaklaşık onyıllar süren görüşmeler sırasında birçok devlet görevlisi ile görüşmeler yapıldı. Kan dökmenin anlamsızlığı vurgulandı ve barışın önemi anlatılmaya çalışıldı. İlginç bir şekilde, taraflar da barışa niyetliydi, her kesimden ateşkes çağrıları defaatla yapıldı. Fakat bazı güçler Romalılar arasındaki barışın sağlanmasını istemiyordu. Olaya müdahil oldular ve sonuç olarak karşıtlık, ölüm ve kardeş kanının dökülmesi devam etti. Ta ki "O"nu öldürene kadar.
Kaynak:
- Üzerinde oturuyorum.
Bu kitap sizi yetişkinlerin dünyasından alıp,çocukların saf ve akıl dolu dünyasına götürerek eşsiz bir serüvene çıkaracak.8 yaşındaki Nâsıralı Yefunne'yi okurken; merakı,acıları,hayalleri umutları,korkuları,sevgi ve mutluluk dolu oyunlarıyla hayatını bir kesitine şahitlik edeceksiniz.
İsa'nın da doğmuş olduğu bu küçük kasabaya Hızır ile Musa gelir Yefunne onları takip eder.Ve tüm gizli kalmıştılar açığa çıkar.
Yahudi tarihi kronolojisi (M.Ö 2000- M.S 70 arası )
M.Ö 2000-1700
Arami soyundan gelen İbrahim'in Babillilerin Ur şehrinden (Irak) çıkıp Harran'a, oradan Kenan'a göçü; İbrahim, İshak ve Yakub'un burada göçebe bir hayat sürmesi (Tekvin)
M.Ö 1700-I5OO Yusuf'un Mısır'da vezirlik makamına yükselişi; Yakub'un ve oğulları'nın Mısır'a göçü. (Tekvin).
M.Ö 1250-1210
İsrailoğulları'nın Musa peygamber
" 'Kurtarıcı beklentisi', evrensel bir mittir. Azteklerin Quetzalcoatl’ı bekleyişi ile Pir Sultan’ın 'Çeke sancağı götüre / Şah İstanbul’a otura / Frenkten yesir getire / Horasan’a sala bir gün' diyerek Şah’ı bekleyişi, Noksani’nin 'Elinde zülfikar sahip zamanı / Vakit tamam oldu, göndere Allah!' diye mehdi bekleyişi çok farklı değildir. Hristiyanların Nasıralı İsa dönecek diye beklemeleri, Vikinglerin Baldur’un dirileceği günü gözlemeleri de öyle. Ya da Altaylı ozan’ın 'yerin çağı silkenip Altay batırlar uyganır' (umarım doğru duyup, yazmışımdır, sadece kaydı dinledim.) deyişi… Yunanlıların tiyatrosunda bütün sorunların çözümünün deus ex machinaya muhtaç oluşu…"
Dinçaslan
Doğru duymadı muhtemelen. Kirilden Latine çeviriyazımı şöyle:
Kaçan birde Altayga
Altay baatır uul keler
Albatıbıs oygonıp
Altay yañın birlik bilip
Yaranar, yaranar yürümis
Bir gün Altay'a
Genç Altay batur gelir
Ulusumuz uyanır
Altay ulusu birleşir
İlerler, ilerler hayatımız
Bonus:
#196985074